Bu ülkede kadın olmak zordu şimdi ise daha da zor. Deyim yerindeyse Ülke kadın hakları açısından uçurumun eşiğinde. Kara bulutlar dolaşıyor ileri demokrasimizin üzerinde ve en çok ezilen yine kadınlarımız oluyor. Ortaçağ karasından beter kara pelerinler-peçeler biçiliyor her bir kadınımıza rengârenk, renk renk.
O Kadınlarımız ki; “Kırda çiçek, gergefte nakış olanlar. Dilde Türkü, yarına umut olanlar. Tarlada çapa, fabrikada şalter olanlar. Halayda zılgıt, kavgada kıvılcım olanlar. Yolda yoldaş, evde anaolanlar kadınlar.kadınlarımız
Yaşlı dünya erkek ise güneş olan kadınlarımız. Analarımız, bacılarımız kızlarımız. Hayatımızı ışıtan, can veren kan veren, el veren yön veren kutsal değerimiz olan kadınlarımız
Miskin akıllar eser ise 8 Martta öylesine zoraki bir güncük bir gülcük ve yarım gülücük anımsanan, Gelecek 8 Marta kadar unutulan can yoldaşlarımız, yıldızlarımız, kadınlar. Kadınlarımız…
Yıllar evvel, Doksan küsur yıl önce kağnı arabalarında, sırtlarınızda var ettiğiniz, ölmüşken dirilttiğiniz, el bebek gül bebek ninnilediğiniz, üzerine titrediğiniz öz yavrunuz bu vatanda bu gün al bayrak dalgalanıyorsa en zirvede oda sizin eseriniz
Evet, bu ülke her daim zordu. Bu ülkede kadın olmak da her daim zordu. Evet, şimdi daha da zor. Ancak zor oyunu bozar. Bu derin ve engin güç kadınlarımızda var. Elinin tersiyle itmeye görsün analar, bacılar, “8 Mart falan dinlemezler”, dünya yerle yeksan olur. İşte o vakit vay haline ülke düşmanlarının, vay haline kadın düşmanlarının…
Şu tersine gerisingeriye değişen dünyada asla değişmem, Anamı, eşimi, bacımı ve kızımı zinhar dünyalara değişmem, dünyalar kadar severim onları, onlar için varım ve dahi değişmem,8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun’’