İsrail, bir yandan Batı medyasına “normalleşmiş” bir ülke olarak sunulurken diğer yandan mazlum Gazze halkına zulmetmeye devam ediyor. Bugün bir gazetenin manşetinde gördüğüm ifade yüreğimi dağladı: “İsrail, gazetede bebek güldürmeye devam ediyor.” Ne acı değil mi? Gazze’de çocuklar artık gülmeyi unuttu, İsrail ise hâlâ gözümüzün içine baka baka bebekleri katlediyor.
6,5 yaşındaki Nurlu adında bir kız çocuğu… Kelebek hastalığıyla boğuşan, bedeni hastalıkla savaşırken ruhu kuşatılmış bir Filistinli çocuk. Ne temiz hava var, ne ilaç, ne de umut. Abluka altındaki Gazze’de sadece Nurlu değil, binlerce çocuk, binlerce bebek; açlıkla, yoksullukla, korkuyla, bombalarla mücadele ediyor. Onlar, çocukluk nedir bilmeden büyümeye çalışıyor ya da hiç büyüyemeden hayattan koparılıyor.
Amerikan başkanı bölgeye geliyor, Ortadoğu’dan silah siparişleri topluyor, milyar dolarlık anlaşmalar yapıyor ve ardından hiçbir insani sorumluluk almadan ülkesine dönüyor. Dünya kamuoyu sessiz. Uluslararası örgütler kör, sağır ve dilsiz. Peki ya İslam dünyası? İşte orası daha da içler acısı.
Arap liderleri, birer protokol kuklası gibi dönüp dolaşıp aynı acziyeti sergiliyorlar. İsrail’e tek bir ciddi kınama yok, tek bir somut adım yok. Üstelik İsrail’e en yakın ticari ilişkiler de yine bu coğrafyadan. Bu durum, sadece Filistin halkının değil, tüm ümmetin umudunu tüketiyor.
Bugün, sadece Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Türkiye devleti İsrail zulmüne karşı açık ve net bir duruş sergiliyor. Ama ne yazık ki Türkiye, bu haklı mücadelesinde yapayalnız. İsrail’i kınayan, Gazzeli çocukların feryadını duyan başka bir ülke kalmadı. Dünya üzerinde sadece bir Türk sesi çıkıyor: “Gazze yalnız değildir.”
Buradan bir çağrıda bulunuyorum:
Ey İslam ülkeleri! Ey liderler! Ey ümmetin temsilcileri!
Artık yeter! Bu kan dursun!
Sadece Gazzeli çocuklara değil, kendi onurunuza da sahip çıkın!
Sadece bir ülkenin değil, tüm insanlığın utancıdır bu suskunluk!
Gazze, her gün ölüyor. Siz hâlâ susuyor musunuz?
Çocukların kanı üzerinden siyaset yapılamaz. Bebekler, asker değildir. O bombaların hedefi olamaz!
Gazze'ye sahip çıkmak, bir ülkeye değil, insanlığa sahip çıkmaktır. Bu sadece bir dini mesele değil, bu bir vicdan meselesidir.
Bugün sustuğunuz o ses, yarın kendi evinizin kapısını çalabilir.
Ey İslam âlemi! Birleşin! Birlik olun! Ve artık harekete geçin!
Gazze için, çocuklar için, insanlık için…
Yoksa yarın bu sessizliğinizin vebalini kendi evlatlarınızla ödersiniz
Yorumlar
Kalan Karakter: