Şanlıurfa Gümrük Hanı
16.yy Osmanlı dönemine uzanan bu tarihi han 1563 tarihinde sancakbeyi Behram Paşa tarafından inşa edilmiştir. Evliya çelebinin seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" olarak bahsedilir. Aynı zamanda tarihi Balıklıgöl’ün suyu handan geçer. Avlusunda Çınarlar, çayhaneler ve terzi dükkanları barındıran bu tarihi yapı yaşanan son depremde bacalardan hasar almıştır.
Şanlıurfa 58 Meydanı
Osmanlı Döneminde yapılmış dört sokağa açılan tarihi yapıların olduğu bir tarihi bir meydan. Bu meydanda tarihi bir hamamın yıkılması sonucu 58 kişinin hayatı kaybetmesinden dolayı 58 meydanı olarak anılıyor.
Bu tarihi meydan içerisinde; Kurtuluş İlkokulu (Numune Mektebi- XIX. Yy. sonları), Şeyh Saffet Tekkesi (1892), Şeyh Saffet Çeşmesi (1891) ve Muhammet Muhyiddin Türbesi (1795), kuzeyinde Reji Kilisesi (1861), kuzeybatısında ise XV. yy'a ait Nimetullah Cami ve Musevilere ait bir ibadethane gibi tarihi yapılar barındırıyor. Yaşanan son depremde bu meydanda bazı tarihi evler ve yapılar hasar aldı. Meydan sokağındaki bazı duvarlar çökmeler meydana geldi.
Şanlıurfa Hızanoğlu Camii
Caminin ne zaman yapıldığı tam bilinmiyor. Caminin 3 kitabesi vardır. Dış kapı üzerindeki kitabede Hacı Halil adında (1729/hicri 1142) biri tarafından tamir edildiği yazar. Kare şeklinde üzeri tromplu büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Tek kubbeye sahip bu tarihi camii şehirdeki Hüseyin Paşa ve Mevlevihane camilerine benziyor. Yaşanan son deprem ile bu tarihi yapıda hasar görmüştür.
Adıyaman Ulu Camii
Adıyaman'ın merkezinde bulunan 6 asırlık bu camii, 1505-1515 yıllarında Dulkadirli Beyi Durak Bey tarafından yaptırıldığı biliniyor. Daha sonra yıkıldığı belirtilen Ulu Cami’nin, 1863 tarihinde yaptırıldığını bildiren bir metin son görünümünü açıklıyor. Ancak yaşanan son depremde bu tarihi yapıda hasar gördü.
Adıyaman Kahta Kalesi
Kommageneliler döneminde yazlık başkenti olarak inşa edilen bu yapı. Bir süre boyunca idari merkez olarak kullanılmıştır. Memlüklerin bölgeyi Egemenlik altına alması ile kale bugünkü halini almıştır. Roma Dönemi boyunca da varlığını korumuş olan bu yapı, Cumhuriyet dönemine kadar ilçe merkezi olarak Elazığ (Memuret-ül Aziz) ile ilişkilendirilerek 1926 yılına kadar kullanılmıştır. Yaşanan son depremde bu tarihi yapı hasar almıştır.
Adıyaman Beştepeler
Adıyaman'a 25 km uzaklıkta bulunan Beştepeler, Ilıcak köyü sınırlarında yer alıyor. Yığma taşlar yardımı ile yapılan Beştepeler, 6 tane tümülüs mezara sahip. Kommagene Krallığı için yapıldığı düşünülen Beştepeler'in yaşanan son depremde büyük hasar gördüğü tahmin ediliyor.
Adıyaman Yeni Pınar Camii
Hicri 1133 (Miladi 1720) yılında Hacı Mahmut tarafından inşa edilmiştir. Hem iç hem de dış dekorasyonu ile dikkatleri üzerine çeken bu tarihi yapı. Yaşanan son deprem ile yıkıldı.
Malatya Sütlü Minare (Çermik) Camii
Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad tarafından 1224 yılında yaptırılmıştır. Mimari bakımından Anadolu'da ilk ve tek olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda 17. yüzyıl Osmanlı mimarisi olduğu düşünülen yapıdır. Kullanılan taşların beyazlığından dolayı "Sütlü Minare" adını alan cami, yaşanan son depremde hasar almıştır.
Malatya Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı
1637 yılında 4. Murat Han'ın silahtarı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış kervansaraydır. Yaşanan son depremde. Dış revaklar ile kışlık diye tarif edilen yerlerinde çatlaklar oluşmuştur. Ayrıca kervansarayın dış duvar kısmındaki tavanda bulunan bacaların birkaçı da devrilerek hasar almıştır.
Malatya Şire Pazarı
Hem Malatya tarihi ve turistik yerleri arasında olan hem de kayısı ticaretinin merkezi Şile Pazarı, Malatya'nın en can alıcı noktasını oluşturuyor.
Türkiye'nin dört bir yanındaki evlere misafir olan kayısıları ile biliniyor. Şire Pazarı, içinde 250’den fazla dükkanın olduğu yapı yaşanan son deprem ile tamamen yıkıldı
Malatya Arslantepe Kerpiç Duvarlar
Dünya Miras Alanları listesinde olan Arslantepe yaşanan deprem ile kerpiç duvarlarında hafif kaymalar ve geçici çatı örtüsünde yer yer çökmeler oluşarak hasar aldı.
Osmaniye Envar-ül Hamit Camii
1890 yılında Hacı Hüseyin Efendi ve Hacı Bicik Efendi tarafından yaptırılan cami, 3000 kişilik kapasiteye sahip olup, taş duvarlı ve beton çatılıdır. Müftü misafirhanesi ve toplantı salonu, kuyu, çeşme, tuvalet, şehitlik gibi birçok bölümleri barındıran camii tek şerefeli minareli bir yapıdır. Son Restoresini 1930'lu yıllarsa gören camii. Yaşanan son deprem ile tarihi yapının bir kısmı hasar aldı.
Depremin en ağır vurduğu şehirler arasında Maraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Antakya gibi yerlerde birçok tarihi yapılar yok oldu. Artık insanlar görmek isteyip de gidemediği yerler hayallerde anılarda ve fotoğraflarda kaldı. Bu yapıların tekrardan bir araya getirilerek restore edilir. Ancak şu anlık bu durum bir muamma. Örneğin ülkemizin en güzel 10 kiliselerinden biri olarak da gösterilen Antakya Ortodoks Kilisesi depremde yıkıldığında kilisenin vakıf yöneticisi deprem sonrası şu cümleleri sarf etmiş;
"Çan düştü, ezan sustu, hazan göçük altında!" Bu kelimeler ile Antakya'nın tarifsiz acısını özetlemiş gibi.
Yitirilen yapılar, kültür, tarih, medeniyet toplum... Tarih onları anılarıyla yaşatacak...
Ülkemize geçmiş olsun.