Radyasyon deyince aklımıza ilk olarak hastane gelir. Yani hastanedeki röntgen odaları. Radyasyonun sadece o odada olduğunu varsayarız. Yani kapıdan çıkınca radyasyonsuz bir hayat, bir ortam olduğunu düşünürüz ama nafile. Peki günümüzde kullandığımız elektronik araç gereçler ve özellikle 7’den 70’e hepimizin kullandığı akıllı telefonlar. Ve bu telefonlar hayatlarımızın vazgeçilmezi olarak yerini almış durumda. Evet günlük hayatımızdaki birçok işimizi kolaylaştıran ve hızlandıran akıllı telefonlar, bir yandan da bize radyasyon ile zarar vermektedir.
Radyasyonu tanımlarsak günlük hayatta birçok alanda karşımıza çıkan ve fazla maruz kalındığı takdirde ölümcül sonuçlar doğurabilen bir enerji olarak bilinmektedir. Maddenin yapı taşı atomdur.
Atom ise proton ve nötronlardan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin etrafında dönen elektronlardan oluşmakta olup bir maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı proton sayısından fazla ise çekirdekte kararsızlık oluşur ve fazla nötronlar parçalanır. Bu parçalanma sırasında ortaya alfa, beta, gama adı verilen ve çıplak gözle görülmeyen ışınlar oluşur. Bu ışınlara da “radyasyon” denir.
Radyasyonlar kendi aralarında çeşitlere ayrılır. O yüzden derin bir konudur. Radyasyon yayan bir cisme ''radyoaktif'' denir. Radyasyon insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar veren bir maddedir. İnsanlarda DNA'ya girip hücre ve dokuları parçalar ve daha sonra kansere yol açar. Aynı zamanda insan vücudunda değişimlere ve organlarda bozulmalara yol açabilir. Yaşa göre insanlarda gözü etkileyip görme bozukluğu, katarakt gibi rahatsızlıklara yol açar. Doğal çevreye, atmosfere zarar vermektedir. Suların kirlenmesinde ve toprakların zarar görmesinde, ekolojik ve iklim dengelerini bozmasında da rolü vardır. Radyasyonlar doğal olarak da vardır. Örneğin topraktaki gıdalar içinde ayçiçeği, havuç, patates, kuruyemiş ve maden sularında diğer gıdalara göre daha yüksek radyasyon vardır. Ayrıca granit, kum taşı, kireç taşı gibi bazı kayalar da radyasyon içerirler.
Uluslararası Atom Enerjisi’ne göre bir insan yılda ortalama 2,8 milisivert (mSv) radyasyona maruz kalmaktadır. Bunun %85’i doğal kaynaklardan yani topraktan, güneşten ve uzaydan gelen kozmik ışınlardan kaynaklıyken, yüzde 14’ü tıbbi ışınlamalar (MR vb.) ve yüzde 1’i de insan yapımı (nükleer silah denemeleri nedeniyle atmosfere salınmış radyoaktivite ve nükleer santral) unsurlardan kaynaklanmakta.
Alfa, beta ve gama ışınları gözle görülmediği için farkında olmadan organlarımız, dokularımız, tüm vücudumuz radyasyonla etkileşime girer. Bu etkileşimi çoğu zaman fark edilmez, etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman anlaşılır. Radyo, telefon, tableti, bilgisayarlar, fotokopi makineleri, tıraş makinesi, saç kurutma makinesi gibi araç gereçlerde radyasyon bulunur.
Bugün elimizde kullandığımız akıllı telefonlar radyasyon yaymaktadır. Bu radyasyonlardan korunmanın yolları telefonlarla çok fazla uzun konuşmamak , konuşurken kulaklık kullanmak. Geceleri uyurken telefon ve tablet gibi cihazları yanı başınızdan uzak yere bırakmak. Bilgisayarlarda ise düşük radyasyonlu bilgisayar ekranı kullanmak ve ekran filtresi kullanmak. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Radyasyon uzun bir konudur, hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için araştırılıp öğrenilebilinir.
Maşallah şevki.... Gene atomu parçalara ayırmışsın...