31 Mart 2024 yerel seçimleri döneminde ilginç bir olay yaşandı. Adeta Şanlıurfa ve Türkiye siyasetine bomba gibi düştü. AK Parti’de 4 dönem Şanlıurfa milletvekilliği yapan Mehmet Kasım Gülpınar, 31 Mart’taki yerel seçimler öncesinde AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesiyken partiden istifa etti.
Gülpınar’ın istifasının temel nedeni, AK Parti’nin mevcut Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ü yeniden aday göstermesiydi.
Nitekim Gülpınar daha sonra yaptığı açıklamalarda şunları söylemişti:
“Beyazgül kaybeder, kazanmaz; hiç böyle bir iddiam yok. Herkes kazanabilir. Fakat şu var: Sen bugün sokaktaki çocuğa da ‘Şanlıurfa’da en fazla oyu kim alır?’ diye sorsan, herkes diyecek ki ‘Kasım Gülpınar ile alır.’”
Gülpınar’ın babası Eyyüp Cenap Gülpınar, 1987’den 2002’ye kadar Anavatan Partisi’nden Şanlıurfa milletvekili olarak Meclis'te bulundu. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden tekrar milletvekili seçildi ve 2011 seçimlerine kadar görevini sürdürdü.
Yani baba-oğul uzun süre AK Parti’de siyaset yaptılar. Tabii, Kasım Gülpınar’ın AK Parti’den istifasının ardından çeşitli iddialar gündeme gelmeye devam etti.
Seçimlerin üzerinden altı ay geçmişti ki Gülpınar, Yeniden Refah Partisi’nden istifa ederek yoluna bağımsız devam etme kararı aldı. Gülpınar, istifa gerekçesini şöyle açıklamıştı:
“Gündemimizi meşgul eden durumlara son vermek, Şanlıurfa’ya daha iyi hizmetlere odaklanabilmek için halkımızın ortak görüşüyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevime herhangi bir siyasi partiden 'bağımsız' olarak devam etme kararı aldık.”
Gülpınar’ın bu hamlesinden sonra AK Parti’ye geçeceği yönündeki iddialar yeniden gündeme geldi.
Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Şanlıurfa İl Başkanlığı 8. Olağan Kongresi için kente gelmesine sayılı günler kala, kentteki ilan panoları Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından “Sayın Cumhurbaşkanım, Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya hoş geldiniz” yazılı ve Mehmet Kasım Gülpınar imzalı afişlerle donatılmıştı.
Bu yetmedi; üzerine Gülpınar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Allah’tan başka ezelî, ebedî bir varlık ve hakikat yoktur” yazılı hat tablosu hediye etti.
Tüm bu gelişmeler, Gülpınar’ın AK Parti’ye geçeceği iddialarını pekiştirse de Gülpınar, bağımsız olarak yoluna devam etti.
Kısa bir Gülpınar değerlendirmesi yaptıktan sonra asıl konumuza gelelim:
“ŞANLIURFA, ARADIĞI BELEDİYE BAŞKANINI BULDU” SAVI
Öncelikle “Aradığı belediye başkanını buldu” ifadesi, kimi için bir gerçekliği ifade etmeyebilir ya da kimi için tam da aradığı belediye başkanıdır Kasım Gülpınar.
Bir belediye başkanı, 2 milyonu aşkın nüfusun hepsinin gönlüne giremez elbette; ama çoğunluk bu gerçeği kabul ediyorsa, bu gerçeklik var olmuş ve kabul görmüş demektir.
Vizyon, disiplin, kararlılık ve olaylara farklı bakabilme yetisi Gülpınar’da mevcut.
Kasım Gülpınar, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde doğmuş bir isimdir. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olarak yükseköğrenimini tamamlamıştır. Çok iyi derecede İngilizce, Fransızca ve Kürtçe; iyi derecede Arapça, Farsça ve Almanca bilmektedir.
Özellikle seçim döneminde Balıklıgöl’de karşılaştığı turistlerle akıcı İngilizce konuşması dikkat çekmişti. Yine İspanya’da yapılan bir toplantıda Fransızca yaptığı konuşma takdir toplamıştı.
Yakın dönem diğer belediye başkanlarına baktığımızda, yabancı dil bilen neredeyse hiç kimse yok. Altı farklı dil bilmesi, Gülpınar’ın yurt dışında Şanlıurfa’yı tercüman olmadan ve kendi istediği şekilde anlatabilmesine olanak sağlıyor.
Kararlı bir isim; çünkü uzun yıllardır kapanması planlanan Divan Yolu’nu kapattı ve herkesin hayalini kurduğu tramvayı şehre getirdi. Tramvayları hemen sahaya sürmek yerine eylül ayını beklediğini açıkladı. Çünkü yaz aylarında çoğu kişi tatilde olurken, mevsimlik işçilerin şehirde olmaması nedeniyle esnafların yaşadığı ciro düşüşünü tramvaya bağlamak isteyenlere fırsat vermemek için bu öngörüyü kullandı.
ÖDÜLLERE DOYMAYAN BİR BELEDİYE BAŞKANI…
İnternasyonal Türkiye İş İnsanları Derneği (İNTİSAD) tarafından “Uluslararası İlişkilerde Yılın Üstün Hizmet Ödülü”ne Kasım Gülpınar layık görüldü.
Kasım Gülpınar, Kent ve Başkan Dergisi tarafından düzenlenen 2025 Yılı Kent ve Başkan Ödülleri’nde, sosyal ve kültürel belediyecilik alanındaki başarılı projeleriyle “Yılın En Başarılı Belediye Başkanı” seçildi.
Yine Türkiye’de tek olan bir “Şükran Belgesi”ne Gülpınar layık görüldü. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de faaliyet gösteren ve 1994 yılında kurulan Hırvat-Türk Dostluk Derneği, kuruluşunun 30. yıl dönümünde Kasım Gülpınar’a “Büyük Şükran Belgesi” takdim etti.
Bu ödüllerin yanı sıra, yurt dışı temasları da hız kesmeden sürüyor. Gülpınar, Şanlıurfa’ya kazandıracağı projeler için Kuveyt Arap Fonu Operasyonlar Direktörü Abdullah Al Mesaibih ve ekibiyle bir araya geldi.
Gülpınar, İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) toplantısında Şanlıurfa’yı “İlklerin Şehri” olarak tanıttı.
Fransa Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Siyasi İşler Müsteşarı Kilian Vivien, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Türkiye Direktörü Tanguy Denieul ve AFD Kıdemli Proje Yöneticisi Şaban Soysal ile birlikte Büyükelçi Isabelle Dumon’u makamında ağırladı.
Son olarak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Dr. Yousef Junaid’i makamında ağırladı.
2026 yılında gerçekleştirilecek UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı’na ev sahipliği yapmaya Şanlıurfa hak kazandı. Birçok ülkenin yarıştığı etkinlikte, ev sahipliği yapacak şehri simgeleyen küre İtalya’dan Şanlıurfa’ya teslim edildi. Tüm bunlar, kültürel diplomasinin bir zaferidir.
Gülpınar, ayrıca haziran ayında Avrupa Birliği büyükelçilerini Şanlıurfa’da ağırlamak için çalışmalar yürüttüklerini de müjdeledi.
Gülpınar’ın bildiği diller ve yurt dışı bağlantılarının güçlü olması, Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nın da vizyon sahibi kişilerden oluşması hem kente hem de kendisine büyük bir başarı ve avantaj sağlıyor.
Tüm bunların yanı sıra, spor, kültür ve sosyal projelerle de öne çıkıyor.
Özellikle Ramazan ayında zengin sofralarda bulunmak yerine, yoksul, dezavantajlı ve deprem bölgelerinde mağdur olan vatandaşlarla iftar yaptı.
Yıllarca kayyum ile yönetilen ilçelerde, Gülpınar’ın son zamanlarda yaptığı yatırımlar ilçe sakinlerince büyük takdir topluyor. Bu çalışmalar ve diplomasi trafiği yeterli mi? Orası tartışılır.
Bugün Şanlıurfa, genç işsizliğin en fazla olduğu iller arasında. Zengin toprakları ile fıstık ve pamuk üretiminde birinci sıralarda.
Yanı başındaki Gaziantep ve Diyarbakır’a baktığınızda, Şanlıurfa’nın her anlamda geri kaldığını görebiliriz. Ama bunları bir kişiye yüklemek yanlış olur. Çünkü Urfa’da sadece Gülpınar belediye başkanlığı yapmadı, onun öncesinde birçok kişi bu görevi yaptı.
Kimi yedi, kimi işini, kimi akrabasını doyurdu. Gülpınar, ilk başta kendi ekibini kurmakta çok zorlandı. Zaman zaman istifalar yaşandı.
“YİĞİDİ ÖLDÜR AMA HAKKINI YEME”
Ama sonuç olarak baktığımızda bizde şöyle derler: “Yiğidi öldür ama hakkını yeme.”
Seçim döneminde Gülpınar’ın istifa ettiği parti ve adaylığını koyduğu parti, siyasi köken bakımından aynı yerden geliyor. Yani su farklı derelerde aksa dahi, suyun kaynağı aynıydı.
Bu bakımdan benim gibi birçok kişi Gülpınar’a karşı önyargılıydı.
Ancak zaman içinde önyargılar kırıldı. Çünkü Gülpınar, duruşuyla ve vizyoner kişiliğiyle “farklı” olduğunu kanıtladı. Belki birileri için umut birileri içinse geçmişin gölgesindeki kötünün iyisi…
Belki bu yazdıklarım kimi için yeterli, kimi için fazla, kimi için ise tam tadında olmuş gibi de olabilir.
Belki bu saydığım ve yazdığım söylemlerin birileri için herhangi bir realitesi olmayabilir.
Bu, özünde göreli ve özgün perspektiflerdir. Ama dönüp baktığında, altı farklı dil bilen bir insana hakkını vermek gerekir. Sezar’ın hakkı Sezar’a...
Bir belediye başkanı vardı, programına gitmiştik; belediye başkanı bir saat boyunca yaptığı kavşakları ve yolları anlattı. Hâlbuki artık yol ve kavşak, 21. yüzyılda dünyanın konuştuğu kavramlar değil.
Ez cümlemle: Bir insan hakkındaki düşünceleriniz (menfaatsiz) baktığınız pencereye göre değişir. Ama bir yerde herkes birinden razıysa, istisnaların hangi pencereden baktığı önemlidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: