Türkiye’de yaşanan ekonomik krizlerle birlikte, işsizliğin boyutları da giderek artmış ve sonuçları bakımından işsizlik sadece ekonomik bir problem olmaktan çıkarak öncelikle sosyal bir problem haline gelmiştir. Bu gelişmeler sonucunda işsizlik ile ilgili çalışmalar, işsizliğin sebepleri kadar işsizliğin ekonomik ve sosyal hayatta neden olduğu problemleri de ele almaya başlamışlardır.
Günümüz toplumlarında sadece ekonomik bir olgu olarak değil aynı zamanda sosyal bir olgu olarak değerlendirilen işsizlik önemli sosyal problemlerinden birisidir. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve toplumsal etkileri iktisatçıların yanı sıra sosyoloji, psikoloji gibi diğer sosyal bilimcilerin de konuya ilgilerini artırmıştır.
Çalışmak sadece gelir elde etmek değil, kişinin özgüvenin artırarak kendini gerçekleştirmesini, içinde bulunduğu grupla daha sıkı ilişkiler geliştirerek toplumsal aidiyet hissetmesini sağlayan bir yaşam biçimidir.
Tersine işsizlik, bireyin yaşam standardını düşüren, yoksulluk çekmesine neden olan bu nedenle de kendine ve topluma kızgınlık ve öfke duymasına, kendini yalnız ve toplumdan dışlanmış olarak görmesine diğer insanlarla ilişkilerinin bozulmasına neden olan bir durumdur.