Eyyübiye Türkmen sokağı Harran Kapı mezarlıklarının güneyinde ve Yahya Çubukçu'nun ahırı olarak bilinen Hüseyin paşa ailesinin evlerinin güneydoğusun da ki, eski Eyyübiye'nin yeni ilk sokaklarından biri. Bu civar Keldani yerleşim yerleri ve Abğar krallıkları yaşam alanları olarak söyleniyordu, çocukluğumuzda buralarda yapılan kanalizasyon ve yol çalışmalarında bir kaç yerde Roma dönemine ait küçük mağaralar ve içlerinde ufak tefek muhtelif eşyalarla mezarlar ve kemikler çıktığını gördük. Çıkan eşyalar müzeye götürüldü.
Bu sokak Miskinler Camisi çevresinden sonra ilk olarak Eyyübiyenin 'çıharı ki zuvahı' (dışarı ki sokağı) gibi bir konumda oluyor!
Dedelerimin eski Urfa hayatlı evleri Miskinler Camisi yakınındaydı. Ev içinde birden fazla ailenin yaşadığı dönemlerde nüfus artınca baba evlerinden ayrılanlar yakın bir muhitte oturmayı tercih ettiğinden babam da o dönemde bu sokakta günümüzde ki, yap-sat modeli gibi o zaman bu evleri yapıp satan Kumcu Hec Hüsen ( Hüseyin Karagöz )emmiden 1968 senesinde bu evi alarak bu sokağa gelmiş.
Fotoğrafta ki, 1 numaralı ev ve madar Madarçı Şerifo ( Şerif Şahin'in )evi.
2-Şemsel Gani nin evi lakapları Zirganogil
3-Hacı Müslüm Ablak (Heccave )
4-Ömer Ablak
Arada ki tetirbe de Mahmudel Hacci - Hemike emmi (Üçdağ ) Tenekeci Bakırgil...
5-Ali Turan’ın evi
6-Hasan Mezarcı ( Hesso Garbi )
7-Ali Ocakoğlu ( Bahçacı Alloş)
8-Bizim ev...
Bitişiğimiz Halaf Dağ- Urfa Spor eski teknik direktörü Hüseyin Dağ
Karşımızda Kirli Mihe ( Mehemet Kendirci )
Az aşağıda Madarcı Süleyman emmiğil ( Kaplantaş - Bekir Urfalı )
Kapı Kaşımız Halil Altındiş ( Kıbrıs )
Yakın çevremizde Daharlar Taplamacılar ( Mahmudan gil )
Üçdağlar-Fırıncı Ali abe Ahmet abe kasap Mehemed abe ve kardeşleri...
Birdağlar...
Tütüncü Heddogil...
Mahalle şenikliği'nin hala en yoğun şekilde yaşandığı Eyyübiye mahallesinin bu sokakları fotoğraftaki dönemde çilehane gibiydi,
Günlerce sular akmaz gece yarıları kadınlar, gece bilmem saat kaçta su gelecek diye beklerler varsa havuzları yoksa kap kacağa varıncaya kadar su doldururlardı.
Artık artizen görevlisi belediye çalışanı insaflıysa vanaları açıp en sonda gelip kapatırdı, insaflı değilse açıp biraz su bırakır sonra hemen kapatırdı.
En küçük bir yağmurda Şıh Maksut dağından Eyyüp peygamber caddesine kadar sel kalkar, tabıklar patlardı !
Sonrasında sokak çamur deryası halinde gelirdi.
Selle gelen kumlar yürünmez hale geldiği için, mahalleli kumları çamurları kendi imkanları ile toplarlardı.
Tek geçim kaynakları at arabacılık olan ve atlarına evlatları gibi bakan komşumuz Halil emmi'nin (Kıbrıs ) bir defasında atı tabık'a düşmüş sakatlanmıştı günlerce çalışamamıştı.
İşte bu fotoğraf Urfa Belediye Başkanı İbrahim Halil Çelik döneminde buralarda başlanan ilk alt yapı çalışmalarının fotoğrafıdır.
İbrahim Halil Çelik ile yaptığımız bir söyleşide ;
'Belediye Başkanı seçildikten sonra, bu sokaklara geldim başımı iki elimin arasına aldım ben ne yapacağım dedim, sonra buraların projesine başladık ilk kazma vurulduğunda oturup ağladım' demişti.
"Türkmen Sokak sadece bir sokak değildi, büyük bir aileydi. Çocukluğumuzun, gençliğimizin geçtiği, bize kucak açan yuva gibiydi. O sokağı ilk oluşturan ailelerdik. Her ailenin bir lakabı vardı ve o lakapla tanınırdı. Mezarlıktan başlayıp Eyüp peygamber makamına kadar olan caddenin sol tarafı Neboların bağı, sağ tarafının bir kısmı mezarlık, bir kısmı da boş araziydi. Baharda insanların kıra geldiği yerlerdi. İlk evleri yapanlar maddi durumları zayıf olan ailelerdi. Yeni yerleşim yeri olduğundan sıkıntısı çok bir sokaktı, amma komşuluğu, aileler arasındaki dayanışma takdire şayandır. Çok güzel komşular, çok güzel anılarımız oldu. En sevdiklerimizi orada toprağa verdik, birçoğumuz orada evlenip, çoluk-çocuğa karıştık. Birçok ilki orada yaşadık.
Mahalle şeniği olmak Urfalı olmak gibi ayrıcalıktır." Bekir Urfalı