Türk mutfak kültürü Osmanlı'dan günümüze gelmedir, Türk Mutfağı dünyanın en zengin 3 mutfağından biri olarak kabul edilir.
Lezzet ve doğallık göz önüne alındığında bana göre dünyanın en iyi mutfağına sahibiz.
Türk mutfağı kendi içinde bölgeseldir ve yerleşim yerlerine göre farklılık göstermektedir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Ege mutfağı gibi, coğrafi yapılar ve iklim şartları yemek kültürünün oluşmasında en önemli faktörlerdir, mesela Güneydoğu’nun iklim şartları ve coğrafi yapısı göz önüne alındığında tarımcılık ve hayvancılık ön plandadır.
Bu sebepten Güneydoğu mutfağı et ve kuru baklagil ağırlıklıdır, örneğin Ege Bölgesi sebzeleri ve deniz ürünleriyle daha çok ön plandadır. Bu örnekler böyle uzayıp gider.
SLOW FOOD akımını birçoğumuz biliriz, yani yavaş yemek akımı. Bu akım hızlı tüketimin ve doğal olmayan tüketimin insanlar üzerindeki kültürel yozlaşmayı ve fiziksel dengesizliği fark ettirip yavaş ve doğal yemek yeme alışkanlığını tekrar kazandırmaya çalışmaktadır.
Oysa biz Türk mutfağı aşçıları ve Türk halkı olarak çok şanslıyız. Çünkü; Türk mutfağı bu tanıma zaten uymaktadır.
Ve Slow food kurucusu CARLO PETRİNİ bir söyleminde, köylünün mutfak ve yemek üzerindeki önemine kısaca şöyle değiniyor.
''Köylüyü, çiftçiyi toplumun arka tekerleği gibi gören zihniyetin yıkılması gerektiği” ni söylerken; “Onlar toplumun gerçek bilge kişileridir ve gelecek onlara aittir.'' der.
Ve Carlo’yu bu cümlesinden dolayı kutluyorum. Çünkü; gerçek ve doğal bir yiyeceği ancak köylüler sayesinde üretebiliriz.
Mutfak kültürünün turizme katkısı oldukça fazla. Hangimiz Adana'ya gidip Adana kebabı yemeden gelmişiz, ya da Mersin denilince kimin akılına tantuni gelmez, ya da Bursa denince nefis bir iskenderi kim hayal etmez?
Mutfağın tanıtımında turizmin sağladığı katkıyı gördünüz mü?
Ben bir aşçı olarak olarak bir yöreyi tanımak istediğimde birincisi yemeklerine ikincisi türkülerine bakarım. Çünkü; ikisi de yaşanmışlıktan gelir ikisi de doğal durumlar sonucu meydana çıkmıştır.
İşte bu yüzden son dönemlerde Türk mutfağına devlet katkısının olması gerektiği söylemlerine tamamen katılıyorum.
Çünkü; ‘’Yaşam Sürdükçe Mutfak Hep Olacaktır.”