75 yıllık kalay ustası kırık ayağına aldırış etmiyor!
Şanlıurfa'nın kavurucu sıcakları yetmezmiş gibi birde 100 dereceyi bulan ateş ocağında mesailerine devam eden Urfa'nın son kalay ustalarından Mustafa Ozan çırak bulamadıklarına değinerek yetkililerden destek istedi.
Şanlıurfa’da kavurucu sıcak havada mesailerine devam eden kalay ustaları, insanların sağlığı için zor şartlarda çalışmaya devam ediyor. Şanlıurfa’nın Bakırcılar Çarşısında kalaylama işlemi yapan ustalar, 100 dereceye varan sıcaklıkta çalışarak vatandaşların taleplerini karşılamaya çalışıyor.
Ülke genelinde son yılların en sıcak günleri yaşanırken Şanlıurfa’da sıcaklıklar 45 derecenin üzerine çıktı. Bakırcılar Çarşısında Kalaylama işlemi yapan ustalar ocaklardaki ateşin sıcaklığıyla birleşen ve 100 dereceye varan sıcaklığa rağmen, insanların sağlığı ve ekmek parası için yoğun mesai harcamaya devam ediyor.
Şanlıurfa’nın en yaşlı kalay ustaları arasında yerini alan Mustafa Ozan, 75 seneden beridir bu iş ile uğraştığını söyledi.
Gelişen teknoloji ile artan fabrikasyon üretim dolayısıyla her geçen yıl önemini biraz daha yitiren kalaycılığın Şanlıurfa’daki son temsilcilerinden Ozan, günümüzdeki çalışma şartları ile geçmiş dönemdeki çalışma şartlarını karşılaştırarak insanların artık rahat işler tercih ettiğini kaydetti.
Geçimini kalaycılıkla sağlayan Ozan, emekle ve sevgiyle mesleğini yaşatma mücadelesi veriyor. Ayağının kırık olmasına aldırış etmeden çalışmaya devam eden kalay ustası Mustafa Ozan, “kendi paramla arkadaşlarıma rahatlıkla minnet duygusu olmadan çay içirebilirim fakat evlatlarımın parasıyla çay içiremem” diyerek üzüntüsünü gizleyemedi.
“ŞU ANDA ÇIRAK BULMAKTA ZORLANIYORUZ”
Eskiden herkesin evinde bakır kaplar olduğunu söyleyen kalay ustası Ozan, çırak bulamadıklarını aktararak sözlerini şöyle sürdürdü, “75 senedir bu işle uğraşıyorum. Bizim yaptığımız mesleğe eskiden rağbet çok fazlaydı fakat şu an insanlar rahat mesleklere alıştığı için bu iş onlara zor geliyor ve kimse çocuğunu getirip bu işe çırak olarak dahi vermiyor. Bakırda olan sağlık ve bakırda olan yemeklerin lezzeti diğer tencerelere göre çok farklı oluyor. Eskiden her evde muhakkak bakır kullanılıyordu fakat şu anda bakır sadece süs eşyası olarak kullanılıyor. Tabi bakırın fiyatı da bir hayli fazla olduğu için vatandaşlar tamamen bakırdan kopmuş durumda. Günümüzde paslanmaz çıktı, alüminyum çıktı, çelik çıktı derken bakır tamamen yok oldu” dedi.
“BAKIRIN MODASI HİÇBİR ZAMAN GEÇMEZ”
Daha sonra sözlerini şu şekilde sürdüren Ozan, “Bakırda şöyle bir özellik var hiçbir zaman eskimez ve modası geçmez. Kullanıyorsun bir sene sonra getirip kalay yaptığında yeni almışsın gibi oluyor fakat çelik, bakır veya alüminyum aldığın zaman onu maalesef tamir ettiremiyorsun tamir ettirdiğinde bile eskisi gibi olmuyor. Bugün lokantalarımıza baktığımızda ayran tasları olsun salata konulacak kaplar olsun hepsinde bakır tercih ediliyor tabi onun lezzeti çok farklı oluyor bunu ancak tadan bilir” ifadelerine yer verdi.
“GENÇLERİN BAŞINA NE KÖTÜLÜK GELİYORSA BOŞ GEZMEKTEN GELİYOR”
Urfa Değişim mikrofonlarından gençlere çağrıda bulunan kalay ustası ozan, “Bizim babalarımız elimizden tutar getirir bizi ustaya bırakırdı eti senin kemiği benim derdi. Oğlumun başına bir şey gelirse seni bilirim, sigara içmek yok, yaramaz insanlarla gezmek yok, sabah dükkâna akşam da eve gelecek. Biz bu terbiye ve iş ahlakıyla büyüdük. Gençler bu tür sanatların kıymetini bilsin. Eğer sizler bir uğraş veriyorsanız Allah muhakkak onun karşılığını verecektir. Gençlerimiz çalışsınlar boş gezmesinler. Gençlerin başına ne kötülük geliyorsa boş gezmekten geliyor. Bakıcılık mesleği yıllardan süregelen bir meslektir ve hiçbir zaman da bitmez. Biz bugün varız yarın yokuz yerimizi illaki birileri alır biz de eski dönemden Kalan birilerin yerini aldığımız gibi” ifadelerine yer verdi.
“DEVLETİN BİZE DESTEK ÇIKMASI LAZIM, BEN BU YAŞTAN SONRA BAŞKA İŞTE ÇALIŞAMAM”
Devletten destek beklediğinin altını çizen kalay ustası Ozan şunları kaydetti: “Çetin bir meslek olduğu için bizler de çırak yetiştirmekte zorlanıyoruz. Kimse çocuğunu bu mesleklere teşvik ettirmiyor, okusun memur olsun istiyorlar. Bu mesleği ben yapmazsam sen yapmazsan kim bu mesleği yapacak. Rahmetli Menderes’ten önce biz kalay bulamazdık, kömür bulamazdık, demir bulamazdık rahmetli Menderes geldi ve kalayı bizlere hediye etti. Ben bugün ise bir kilo kalayı bin liraya alıyorum. Devletin bu meslekle ilgilenenlere el atması lazım destek çıkması lazım. Bizler Şanlıurfa'da zaten belirli kişiler kaldık eğer devlet bizlere destek çıkmazsa bu meslekte kalıcılığını yitirir. Ben buradan aldığım ücretle evime ailemi geçindiriyorum ben bu işi yapmazsam bu yaştan sonra başka hiçbir iş yapamam ki” ifadelerini kullandı.
“PARAMLA BİRİLERİNE BİR ÇAY İKRAM EDEBİLİRİM FAKAT EVLATLARIMINKİYLE BUNU YAPAMAM”
Ayağının, kırık olmasına aldırış etmeden yaklaşık 100 derece sıcaklığın altında ter döken kalay ustası Ozan, “Şu anda ayağım kırık olmasına rağmen gelip bu sıcakta çalışıyorum çünkü ben buraya bir kere alıştım komşularımı göremezsem çalışamazsam rahat edemiyorum. Geliyorum burada çalışıyorum neden çalışıyorum yarın birilerine muhtaç olmayayım diye en azından torunlarıma harçlık verebileyim diye gelip bu sıcakta çalışıyorum. En azından bir misafirim geldiğinde birine bir çay ikram edebilirim fakat ben evlatlarımın parasıyla kimseye çay ikram edemem” diyerek sözlerini sonlandırdı.