Acı İsot virüse pik yaptırdı

TAKİP ET

Koronavirüsü atlatan İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, halk arasında dolaşan yanlış inanışlar nedeniyle virüs pik yaptı. Sıcak geldiği zaman koronavirüs bitecek, İsot çok tüketilince virüse karşı koruyor düşüncesinin hakim olduğu dönemde hastalıkla en çok mücadele ettiğimiz dönem oldu.

Şanlıurfa’da Korona virüs ile mücadeledeki olumlu havaya karşı vatandaşları uyaran İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, son günlerde vaka sayısının düşüşe geçmesiyle birlikte vatandaşların rehavete kapılmayarak tedbirleri elden bırakmaması gerektiğini söyledi.

 

Türkiye de olduğu gibi Şanlıurfa’da salgının yayılma hızının kontrol altına alınmaya başlandığını belirten İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş, bölge halkının sıcak havanın ve acı isot tüketiminin koronavirüse karşı etkili olduğu algısının yanlış olduğunu açıkladı.

 

Son dönemlerde bölge halkında yanlış algıların oluşmasıyla maske, mesafe ve hijyen konusunda rehavette kapıldıklarını ifade eden Emre Erkuş şöyle konuştu:

“Bu dönem içerisinde bölge halkında yanlış algılar vardı. Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman ve Şırnak gibi illerde sıcakların arttığı dönemlerde sanki sıcaklar koronavirüsü öldürüyor gibi bir düşüncesi vardı. Yada bölgeye has acı isotun koronavirüsüne karşı koruyor gibi bir algı vardı. Biz sıcaklığın arttığı dönemlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bu inanışların yanlış olduğunu gördük. Bizim sıcaklığın arttığı dönemlerde ve Türkiye’deki sıcakların başladığı dönemlerde koronavirüste en yüksek PİK’i gördük. Sıcakların en yüksek olduğu anlarda vaka sayımızda en fazla artış olduğu günler oldu. İsotların yenildiği sıcaklarda da vakalarda artış yaşandı. Bu inanışların yanlış olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Bunun için insanların rehavette kapılmamaları gerekiyor. İsot ve sıcaklar koronaya iyi gelmiyor. Bu yanlış bir algıdır ”dedi.

 

HASTANE DOLULUK ORANLARINDA CİDDİ BİR DÜŞÜŞ OLDU

Kış dönemin maske ve sosyal mesafeye dikkat edildiğinde grip ve soğuk algınlığı gibi solunum yoluyla bulaşan hastalıkların da azalacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Erkuş konuşmasını şöyle sürdürdü.

“Önümüzdeki aylarda tekrar koronavirüsün artış yaşanmaya başlanmasıyla birlikte tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. Bunun için hastanelerimizdeki yoğun bakım kapasitelerimizi artırdık. Kışa hazırlık olarak yoğun bakım servislerimizi artırmaya daha da devam ediyoruz. İnşallah bu süreci el birliğiyle en az zayiatla atlatmaya gayret göstereceğiz. Geçen Kurban bayramı sonrasında yaşadığımız PİK’i bu dönemlerde ciddi bir azalmayla kaydettik. Kentte koronavirüs vaka sayısında yüzde 70’lik bir azalma oldu. Son bir haftadır yatay bir dengeyi izliyoruz. Hastane doluluk oranlarında ciddi bir düşüş oldu. Şu anlarda yüzde 46 durumundadır. Hastaneye müracaatlarımız ciddi anlamda azaldı.”

 

TEDAVİYE ERKEN BAŞLAMAK EN DOĞRUSUDUR

Kendisinin de koronavirüse yakalandığını ifade eden Erkuş “Bu işin başında olduğumuz için ailemizden bir çocuğumuzdan bana bu virüs bulaştı. Çocuğumuzdan birkaç gün sonra bizde semptomlar görülmesi üzerine yaptığımız test pozitif çıktı. Kendimizi karantinaya aldık. 10 gün boyunca ailemizle birlikte dışarı çıkmadık. Halsizlik ve ağrılarla uzun bir süre mücadele ettik. Tedaviye erken başlamak en doğrusudur. Kulaktan dolma bilgilere itibar edilmemelidir. İlaç tedavisini kesinlikle aksatmamamız gerekiyor. Her ilacın bir yan etkisi vardır. Ancak doktorların uyguladığı ilaç tedavisi kesinlikle yapılmalıdır. Yine vitamin desteği çok önemlidir. Şanlıurfa’da günlük 7 bin test kapasitemiz vardır.”

 

REHAVETE KAPILMADAN KURALLARA UYULMALIDIR

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından alınan kararlar doğrultusunda Şanlıurfa ve ülkemizde kısmı iyileştirmeler uygulamaya konulmaya başlandığını söyleyen Erkuş, ”Vatandaşlarımızın tedbirleri elden bırakmadan ve rehavete kapılmadan kurallara titizlikle uymaları gerekmektedir. Salgının başında olduğu gibi sosyal mesafeye dikkat edilmeli, maske takılması gereken alanlarda maske takılmaya devam edilmelidir. Başta el yıkama olmak üzere hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz. Zorunlu haller dışında evden çıkmamaya özen gösterilmelidir. Kuralları elden bırakmayalım.” diye konuştu.

 

ÇOCUKLARIMIZ ÖZEL EŞYALARINI KULLANMALARINI İSTİYORUZ

Çocukların özel eşyalarını kullanmasını gerektiğini sözlerine ekleyen Erkuş, “Okulların açıldığı dönem içerisinde özelikle çocuklarımızdan okula gidenler varsa onların evde öksürük, ateş, yorgunluk, bir eklem ve kas ağrıları, ishali varsa önce bir sağlık kuruluşuna götürüp sonuç belli olduktan  sonra eğer doktorumuz okula gidebilir derse okula göndermemiz önem arz ediyor. Burada okullarımızda ki bulaşı azaltmak açısından buna hassasiyet göstermeleri gerekiyor. Okullarda çocuklarımız kendilerine özel eşyaları kullanmaları istiyoruz. Kendilerine ait olan silgi kalem başkalarıyla paylaşmamaları ve başkalarına ait kalem, silgi ve maske gibi malzemeleri kullanmamasını istiyoruz. Maskelerin renkli çizgi film karakterleri arkadaşların cazip geldiği için kesinlikle kullanmaması gerekiyor. Aileler tarafından kesinlikle anlatılmasını istiyoruz. Toplum olarak topyekün sosyal mesafe, temizlik olarak dikkat ederek hep birlikte bu süreci atlatmak istiyoruz.” şeklinde konuştu