Bir yıllık acının yankıları sürüyor
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde 2 aile arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan ve 3 kişinin hayatını kaybettiği olayın yankıları devam ediyor.
Olayla ilgisi olmadığını iddia eden emekli öğretmen Sinan Demirkıran yaşanan olay nedeniyle köylerinden göç ettirildiğini ve bir yeğenin geçenlerde vurularak yoğun bakıma alındığını ve evinin önce yağmalandığını ve ardından ateşe verildiğini ileri sürdü. Demirkıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve yetkililere seslenerek bu soruna çözüm bulunmasını istedi. Yine yaşanan sorunlar nedeniyle tarlada kalan mercimeklerini hasat edemediğini kaydetti.
Geçtiğimiz sene mayıs ayında 2 aile arasında arazi anlaşmazlığı olduğu iddia edilen kavgada 3 kişi hayatını kaybetti ve hamile bir kadın darp nedeniyle bebeğini kaybetti. Siverek ilçesine bağlı Taşlı Mahallesinde yaşanan olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen kavganın yankıları sürüyor. Emekli öğretmen Sinan Demirkıran yaşanan olayla ilgisi olmayan 175 insanın ve 10 evin silah zoru ve tehditle köyden sürüldüğünü iddia etti. Köyden sürülen bu kişilerin evlerinin ise yağmalanıp yakıldığını ileri sürdü. Köyde 10 ailenin 2 bin dönüm tarlasının ekilip biçilmediğini söyleyen Demirkıran milli servetin çürüdüğünü vurguladı. Demirkıran yaşanan bu olay nedeniyle Urfa merkezde bir yeğenin silahlı saldırıya uğradığını ifade etti.
Yaşanan kavgada bebek ile birlikte 4 kişi hayatını kaybetti. Olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen henüz tarafların barışması için ciddi bir girişimin olmadığı öğrenildi.
Geçen sene 2 aile arasında ev yapma nedeniyle meydana gelen üzücü olayın faili değil yakınında değil, içinde olmadığını söyleyen emekli öğretmen Sinan Demirkıran, kendisi gibi tarlada işinde gücünde çalışırken hiç sorumluluk olmayan işin içinde olmayan 175 insan 10 ev köyde silah zoruyla tehditle göç ettirildi göç ettirildikten sonra evler yağmalandı ve yakıldı” dedi.
BİÇERDÖVER TARLADAYKEN 60-70 KİŞİ BASKIN YAPTI
Geçen seneden beri olayın acısını yüreklerinde hissettiklerini ifade Demirkıran, “Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bu 10 ailenin temsil ettiği 2 bin dönüm tarla var. 2 yıldan beri bu tarlalar ekilemiyor. Milli servet değerlendirilemiyor. Bu senede benim kendi tarlamdaki mercimeği biçmeye çalıştım. Jandarmayla birlikte tarlaya gittik. Biçerdöver kiraladım, jandarmanın sayısının az olmasından dolayı 60-70 kişi ile baskın yaptılar. Organize olan bu terör grupları biçerdöveri çalıştırmadılar. Biçerdöver darp edildikten sonra işi bıraktı. Şu an milli servetimiz olan mercimekler tarlada çürüyor.
ATALARIMIZIN MEZARLARI TAHRİP EDİLDİ
40 sene önce ölen atalarının mezarlarının tahrip edildiğini iddia eden Demirkıran, “40 sene önce ölen atalarımızın mezarları tahrip edildi. Bu insanlıkla olan bir olay değil, yani cehalet, hayatın her alanında var ama bu olayın içindeki tek sebep cehalet ve 2 ailenin ev yapması yüzünden yaşandı. Ne yazık ki 175 insan mağdur oldu ve ben öğretmenim bütün emeğimi servetimi köydeki bir eve yatırdım. 1 Mayıs’ta elektriğin olmadığı bir saatte eve girip kamera sistemini kırıyorlar. Önce evi yağmalıyorlar sonrada üstüne benzin döküp ateşe verip gidiyorlar.
CUMHURBAŞKANI, VALİ, MİLLETVEKİLLERİ VE AKİL İNSANLARA ÇAĞRI YAPTI
Urfa’yı temsil eden mülki amir konumunda olan Sayın Valime, Sayın Cumhurbaşkanıma, sayın milletvekillerime ve akil insanlara duyuru yapıyorum. Bu bölgenin kanayan yarası, cehaletten kaynaklanan feodal kültürü menfi manada temsil eden bu acı olaylara müdahale edilmesi konusunda buradan bütün mağdur olan insanlar adına sesimi cumhurbaşkanıma duyurmak istiyorum. ekinlerimizin tarlada biçilmesini istiyorum servet yere dökülmesin zaten günümüzün şartlarında ekonomik krizin arttığı tarımın değerli olduğu bir zamanda yaşıyoruz” ifadelerini kullandı
HEMŞİR YEĞENİMİ VURDULAR
2 kişi arasında yaşanan bu olayı kan davasına dönüştürmek istiyorlar ve geçtiğimiz günlerde yeğenin 5 kişi tarafından vurulduğunu iddia eden Demirkıran, “Bunu kan davası şekline getirdiler. Aslında bu kan davası falan değil, yani 2 kişinin arasındaki olayı kan davasına dönüştürüp, işi daha fazla genişlettirip mal mülke konmak, en son ayın 13’cünde burada Balıklıgöl Devlet Hastanesinde çalışan yeğenim İ.D. evine giderken yine bu 5 kişilik çete tarafından yolu kesildi ve silahla vuruldu. Ölüm derecesine geldi. Şu an hastanede yatıyor bunun hakkında da suç duyurusunda bulunuyorum” diyerek sözlerine son verdi.