Emanetin emanetimizdir…

TAKİP ET

Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Yasin Dikme'nin geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetmesi meslektaşlarını derin üzüntüye boğdu. Meslektaşı Dikme'yi anlatan gazetecilerin kimisi söyleyecek söz bulamadı kimisinin ise kelimeleri boğazına düğümlendi.

Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde doğan gazeteci Dikme, mesleği gereği Şanlıurfa’da uzun yıllardan beri gazetecilik mesleğini sürdürüyordu. 43 Yaşında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Dikme, sevenleri tarafından gözyaşları içerisinde toprağa verildi.

2010 yılından bu yana AA'da kameraman ve muhabir olarak görev yapan Dikme, iki yıl önce kıdemli muhabirliğe terfi ettirilmişti. Çalışkanlığı ve güler yüzlülüğüyle tanınan Dikme, Şanlıurfa ve bölgedeki gelişmelerin yanı sıra Suriye'deki savaş ve sınırdaki gelişmelere de yakından tanıklık etmişti.

Katıldığı programlarda sakinliği ve sevecenliğiyle dikkatleri üzerine toplayan Dikme’nin mesai arkadaşları mikrofonlarımıza öldüğü gün yaşananları ve Dikme’nin nasıl bir insan olduğunu anlattı. Durumu üzüntü içerisinde anlatan gazeteciler, Dikme’nin geride kalan çocuklarına sahip çıkılması gerektiğini kaydettiler.

“AİLEMİZDEN ÇOK BİRBİRİMİZİ GÖRÜYORDUK”

Mesai arkadaşlarını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyleyen Anadolu Ajansı muhabiri Müslüm Etgü şunları kaydetti: "Yasin arkadaşımız işini gerçekten layıkıyla yapan kıymetli bir insandı. Sadece Urfa'da değil, sınır bölgesinde olsun Antep'e bağlı bölgelerde olsun görev verildiği zaman her zaman özveri ile çalışan bir arkadaşımızdı. Gerçekten Yasin kardeşimizin öldüğüne hala inanamıyoruz. İnsanoğlunun ne zaman öleceğini kimse bilemez fakat çok şükür sağlıklıydı bir sıkıntısı yoktu takdiri ilahi yapacak bir şey yok, zaten haftanın 5 günü beraberdik ailemizden çok birbirimizi görüyorduk. Üzgünüz belki kendimizi ifade edemedik daha doğrusu ifade edecek bir cümle bulamadık çünkü cümleler boğazımızda düğümlendi. Mekânı cennet olsun Allah ailesine ve bizlere çalışma arkadaşlarına sabırlar versin” dedi.

“YASİN ARKADAŞIMIZ İŞİNDE TİTİZ ÇALIŞAN HABERİNİ TESLİM ETMEDEN İŞTEN AYRILMAYAN BİRİSİYDİ”

Demir Ören Haber Ajansı Muhabiri Ali Leylak ise meslektaşı Yasin Dikme’nin ne kadar titiz çalıştığını ve kendilerine emanet bırakılan çocuklarına sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle başladı, “Gerçekten Yasin arkadaşımızın ölümüne inanamadık inanmak istemiyoruz. İşe başladığı ilk günden beri bir Yasin’le sürekli sahada çalışıyorduk hep yan yanaydık. İşinde çok sadık ve titiz çalışan bir kişiliğe sahipti. Arkadaşları ile çok iyi geçinen birisiydi çevresinde Yasin’den şikâyetçi olan hiçbir arkadaşını göremezsiniz. En basit bir habere gittiğinde bile yanına bataryasını bataryasının yedeğini tripotunu, pillerinin yedeğini her şeyin fazlasını alarak habere giderdi haber konusunda çok titiz bir insandı, haberini teslim etmeden makinelerini şarja takmadan hiçbir zaman iş yerinden ayrılmazdı” ifadelerini kullandı.

“BİZE EMANETİ OLAN ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKILACAK MI, ÇIKILMAYACAK MI TEK DERDİMİZ BU”

Gazetecilik mesleğinin zorluklarına da değinen Leylak sözlerini şöyle sürdürdü, “Gazetecilik mesleğinde çalışan arkadaşların yüzde 80'i 90'ı kalp krizine bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor çünkü yoğun bir tempo ve koşuşturma içerisindeler. Gece ve gündüzünüz hiçbir zaman belli olmuyor. Yasin arkadaşımız da son iki gündür yoğun bir tempo içerisindeydi bir gün öncesinde bir partinin genel başkanı gelmişti ondan sonra tekrar Şanlıurfa'nın tarihine ışık tutacak olan Göbeklitepe'deki çekimlere falan katılmıştı, yoğun geçen günün ardından ne yazık ki evine gittiği sırada kalp krizi geçiriyor ve ilk krizde hayatını kaybediyor. Yasin abi hastaneye giderken hastanedeki arkadaşlar beni aradılar gazeteci meslektaşınız hayatını kaybetti diye, ben kesinlikle bir yanlış olduğunu düşündüm. Şöyle bir düşündüm bir saat önce yan yanaydık Yasin'in olması imkânsız gibi bir şey geldi bana, herhangi bir şikâyeti de yoktu inanmak istemedim. Biliyorsunuz Yasin arkadaşımız geride 3 tane yetim çocuk bıraktı daha yeni bir ev almıştı onun ödemelerini yapıyordu. Benim tek düşüncem bu saatten sonra onun geride bıraktığı ve bize emanet olan üç çocuğuna sahip çıkılacak mı çıkılmayacak mı ve çalıştığı kurumunda özellikle sahip çıkmasını istiyoruz. Yasin arkadaşımızı öyle üç beş kelime ile anlatamıyoruz. Dediğim gibi gerçekten çok iyi bir insandı. Biz şu ana kadar ondan hiçbir zaman incinmedik kırılmadık. Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun” diyerek sözlerine son verdi.

“BİZLER VAR OLDUĞUMUZ SÜRECE BİZE EMANET BIRAKTIĞI ÇOCUKLARINA HER ZAMAN DESTEK OLACAĞIZ”

Ölmeden bir saat öncesine kadar birlikte çalıştıklarını söyleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Şinasi İnan şu ifadeleri kullandı, "Yasin arkadaşımız gerçekten çok kaliteli bir insandı, ölmeden önce de beraberdik, hatta son fotoğrafını da ben çektim. Orada çekim esnasında her şey çok normaldi bir şey yoktu sadece normal hayatından bir tık farklı davranıyordu. Yasin hiçbir zaman fotoğraf çektirmeyi sevmezdi fotoğrafını çeksek bile aman bir yerde paylaşmayın derdi. Orada ne hikmetse fotoğrafını çektiğimde hiçbir şey demedi hatta fotoğraf üzerine biraz espri falan da yaptık. Normalde iş yerinde bütün işlerini bitirmeden eve gitmezdi o gün ilk defa iş yerine uğramadan evine gitmişti. Demek ki Allah da onu çocuklarının yanına göndermiş. Basında çok büyük bir kayıp olmasının yanında güzel bir insandı ve Şanlıurfa bir değerini daha kaybetti diyebilirim. Bizler de var olduğumuz sürece ailesine ve bizlere emanet bıraktığı çocuklara her zaman destek olacağımızı söylemek isteriz” dedi. 

“BİZİM MESLEĞİMİZ RİSKLİ BİR MESLEK, HER AN HERŞEYLE KARŞILAŞABİLİRİZ”

Daha sonra sözlerini şu şekilde sürdüren İnan, “Maalesef bizim mesleğimiz çok riskli bir meslek her an her şeyle karşı karşıya kalabiliriz. Tabi bunlar görünen kısımlar geçtiğimiz sene muhabir arkadaşlarımızı yine kaybetmiştik bu kez Şanlıurfa'da mesai arkadaşımızı kaybettik bu durum gerçekten bizler için çok acı ve bu acının tarif edilebilecek bir yanı yok, gerçekten çok üzülüyoruz. Biz gazeteciler ailemizden çok birbirimizi görüyoruz. Sabahın erken saatinde gelip akşama kadar burada kalıyoruz. Her zaman haberlere gidiyoruz haber çekimlerinde karşılaşıyoruz ofiste karşılaşıyoruz anlayacağınız her zaman beraberdik mekânı cennet olsun, Allah ailesine ve basın camiasına sabırlar versin” şeklinde konuştu.

“BİZLERE EMANETİ OLAN ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Ölmeden önce birlikte yaşadıkları anıları anlatan Haliliye Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü aynı zamanda TRT Haber Şanlıurfa temsilcisi Hamdi çiçek, "Ölmeden bir iki saat önce bir aradaydık.  Karahantepe çekimlerinde de hepimiz şakalaştık güldük eğlendik. Biz oradan ayrıldığımızda hatta hafta içi görüşelim diye plan yapmıştık. Saat 13.30 gibi bizlerden ayrıldı en son işimiz bittikten sonra araca bindik ve o da eliyle selam vererek merkeze döndük. Saat 4 gibi de bizlere haber geldi işte o an kan beynimize sıçradı. Bizler kadere iman eden insanlarız Allah onu yattığı yerden incitmesin. Biz kendisinden çok razıydık sevenleri olarak çok üzüldük inşallah mekânı cennet olsun çok temiz bir insandı. Evet, geride 3 yetim çocuk bıraktı hatta 5 yaşındaki oğluna kendi ismini vermişti artık oğlu ve diğer çocukları bizlere emanet, cenaze töreninde de binlerce kişi vardı seveni çoktu. Allah ailesine sabırlar versin bizlerde babalarının emaneti olan o çocuklara her zaman elimizden gelen desteği eksik etmeyeceğiz. Hala pazar günü o Karahantepe ve Göbeklitepe'deki anlar aklımıza geliyor. Gerçekten çalışma konusunda da çok titiz bir insandı bizler Suriye'ye gittiğimizde bile yedek tripodla gelmişti o derece işine önem veren, işine sadık bir insandı. Yasin abiyi yakından tanıyanlar bilir, iş yerine gidip aktarmalarını yapmadan, makinalarını şarja takmadan asla eve gitmezdi fakat o gün mesai arkadaşını iş yerine bıraktıktan sonra ‘Ben biraz yorgun ve halsizim eve geçeceğim orada yaparım’ demiş ve bunu ben de ilk defa duydum. Büroya gitmeden işlerini bitirmeden eve gitmeyen bir insandı demek günü bu kadarmış, alacağı nefes bu kadarmış belki de o son saniyelerini ailesi ile birlikte geçirmek istemiş” ifadelerini kullandı.

“ÖLÜM HABERİNE İNANMAK İSTEMEDİM”

Yaklaşık olarak 10 yıla yakındır merhum gazeteci Dikme ile tanıştığını söyleyen meslektaşı Rıdvan Ortakaya şu sözlere yer verdi, "Yasin abi hakikaten çok kıymetli bir abimizdi, onun ölümü gerçekten bizi çok üzdü hala olayın etkisindeyiz. Onunla sürekli sahada karşılaşırdık işini en iyi şekilde yapan gazetecilerden biriydi.  Yasin abi ile yaklaşık 10 yıldan beridir tanışıyoruz sessiz sakin kendi halinde biriydi tabii bunun yanında işine de çok önem veren, yaptığı haberi dakikasında servis eden bir kişiliğe sahipti. İlk ölüm haberini duyduğum zaman inanamadım daha doğrusu inanmak istemedim fakat hepimiz ölüme istesek de istemesek de inanmak zorundayız. Ölüm bize her şeyden çok daha yakın bu yüzden diyecek bir şey bulamıyorum. Araçta seyir halindeydim ilk ölüm haberini aldığım an bir yandan mesajı okuyorum bir yandan da araç kullanıyordum o an çok kötü oldum” dedi.

Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Yasin Dikme TRT Haber Şanlıurfa temsilcisi Hamdi çiçek TRT Haber Şanlıurfa temsilcisi Hamdi çiçek