İftarda, yemekler yavaş tüketilmeli!

TAKİP ET

Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği (ŞUAHED) üyesi Dr. Harun Mesut Atmacaoğlu, boş kalan midenin doldurulması için iftarda yemeğin yavaş yenmesi gerektiğini, aksi taktirde sıkıntılara sebep olacağını belirtti.

Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği (ŞUAHED) üyesi Dr. Harun Mesut Atmacaoğlu, Ramazan ayında hastanelerde yoğunluğun oluşmasına karşı vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. İftarda sıkıntılara yol açacak sebeplerin ortaya çıkmaması için yemeklerin yavaş bir şekilde tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Harun Mesut Atmacaoğlu, "Evrenin her yerinde olduğu gibi insan vücudu da denge üzerine kurulmuştur. Hastalık dediğimiz olaylar da bu dengenin bozulması sonucu ortaya çıkmaktadır. Ramazanda 16-17 saatlik yeme-içme yasağı olan dönemleri yaşıyoruz. Oruçlu iken kaybettiğimiz kalori, vitamin, sıvı-elektrolit, protein, karbonhidrat, yağ gibi vücudun enerji ihtiyacını karşılayan, yenilenmesi ve devamlılığını sağlayan maddeleri vücudumuza almak ve ertesi gün tekrar uzun süreli oruç tutmaya dayanabilmek için ihtiyaç duyulanları da depolamak için 7-8 saatlik bir süreye sahibiz. Elbette bunun bir kısmı da uykuda geçiyor. Peki bu sürede ne yemeli, ne zaman yemeli, ne kadar yemeliyiz?" dedi.



Ne zaman, ne kadar, ne yemeli?

Dr. Atmacaoğlu, yemeklerin ne zaman ve ne kadar yenmesi gerektiği ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Yemek isimlerine girmeden ya da yemeklerin içerisinde ki molekülleri açıklamaya çalışarak değil de daha basit bir anlatımla Ramazanda doğru beslenmenin genel çerçevesini çizmeye çalışacağım.

Yaz aylarında en çok ihtiyaç duyduğumuz ve en çok kaybettiğimiz madde hepimizin bildiği üzere sudur. Dolayısıyla en çok tüketmemiz gereken de sudur. Yalnız dikkat edilmesi gereken husus su tüketimini zamana yaymak olmalıdır. İftardan sahura kadar 2-3 litre su tüketilmesi hem böbrekleri çalıştıracak, hem vücudun sıvı ihtiyacını karşılayacak hem de oluşan toksinlerden vücudu arındıracaktır.

Çorba gibi mideyi zorlamayacak hafif gıdalardan başlayıp sonrasında daha yağlı olan ana yemeklere geçilmelidir. Elbette burada da dikkat edilmesi gereken husus yemeği acele acele değil de yavaş yavaş yemek gerektiğidir. Uzun süre boş kalmış mideyi hızlı bir şekilde doldurmak hazımsızlıktan tutun da tansiyon düşmesine kadar birçok sıkıntıya sebep olabilir.

Mide asitini arttıracak olan baharatları mümkün olduğu kadar azaltmak gerekir.

Sahurda yumurta gibi vücudun protein ihtiyacını karşılayabilecek olan gıdalar ile salatalık gibi hem sıvı içeriği bol olan hem de tok tutan gıdalarla yapmak gerekir. Yağlı ve ağır yemeklerden kaçınarak kahvaltılıklarla sahur yapılabilir."

Bülent Karaca / Urfa Değişim Gazetesi

Şanlıurfa aile hekimleri derneği (Şuahed) dr. harun mesut atmacaoğlu ramazanda doğru beslenme Şanlıurfa haberler