Kadın gücüyle marka olmayı hedefliyor

TAKİP ET

Eski kullanılmayan atıl durumda olan mobilya, ahşap, ev eşyalarını yeniden tasarlayıp satışa sunan Nurefşan Polatküp, Urfa'da marka olma yolunda ilerliyor.

1990 Şanlıurfa doğumlu Nurefşan Polatküp, ilkokulu okuduktan sonra çeşitli sebeplerden dolayı okuldan uzaklaştırıldı. İçinde bir ukde olarak kalan eğitimini dışarıdan tamlayarak üniversiteyi birincilikle bitirip kendi işini kurdu.  Tek başına başladığı iş hayatına çevresindeki söylemelere kulak asmadan alçı, sıva taşımak zordur, erkek işi dediler ama o 35 kiloluk harç çuvallarını tek başına taşıyarak kimseden yardım istemeden başarabileceğine inanarak yoluma devam etti.

Çeşitli sebeplerden dolayı eğitim hayatıma devam edemediğini ve eğitimi dışardan tamamladığını söyleyen mimar Nurefşan Polatküp, “Kendime bir söz verdim, ağzımda tek diş kalana kadar üniversiteyi okumaya karar verdim ve açık öğretime yazıldım ortaokul, liseyi dışarıdan okudum aynı zamanda hüsnühat kursuna yazıldım. Hattatlığa çocukluktan beri merakım vardı. Ardından üniversite sınavına girdim ve Bitlis Eren Üniversitesi Ahlât Meslek Yüksekokulu Mimari Dekoratif Sanatlar Bölümü kazandım.  Eğitim hayatım boyunca kendimi çok iyi bir şekilde geliştirdim hüsnühatın yanı sıra ahşap boyama oyma, taş oyma, çini minyatür gibi çeşitli sanatları da öğrendim. Çok çalışmam gerekiyordu ben bu okula çok zorluklarla gelmiştim ve öylede yaptım çok çalışarak hem bölüm birincisi, hem de meslek yüksek okul birincisi oldum.” dedi.

“KENDİ İŞİMİN MİMARI, YARATICISI, PATRONU VE ÇALIŞANIYIM”
Mimar Polatküp, “Valiliğin ve Sodes’in çeşitli projelerinde görev yaptım. Projeler bittikten sonra önce evde hobi olarak, daha sonra eşe, dosta, hediyeler yaparak, işte bunlardan boyama, oyma, desen verme, duvar boyama, duvar alçıları, eski eşyalar boyayarak farklı esenler vererek geri dönüşüme kazandırıyordum. Daha sonra çevremdekilerin tavsiyesi üzerine bu işi ticarete dönüştürerek siparişler almaya başladım. Sanal ortamda kendime bir sayfa açtım ve oradan siparişler almaya başladım böylelikle kendi işimin hem mimarı, hem yaratıcısı, hem patronu,  hem de çalışanı oldum. Akabinde bir arkadaş aracılığıyla duvar boyama ve tasarım teklifi aldım böylelikle duvar boyama serüvenim başlamış oldu. Okul duvarları, ofis duvarları, esnaf duvarları yaptım. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı o işimden ayrılmak zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.

“ERKEK İŞİ DEDİLER 35 KİLOLUK HARÇ ÇUHALARINI TEK BAŞIMA TAŞIDIM”
Tek başına başladığı işine tek başıma mücadele ettiğini kaydeden Polatküp, “Alçı, sıva taşımak zordur erkek işi dediler ama ben kimseye kulak asmadım ve 35 kiloluk harç çuvallarını tek başıma taşıyarak kimseden yardım istemedim. Başarabileceğime inanarak yoluma devam ettim. Çeşitli duvar yapma işleri aldım aldığım dekorasyon işlerinin hepsinin üzerinden gelerek başardım.  Bu işleri yaparken çok olumlu güzel tepkiler aldım; bunu yanı sıra çok olumsuz tepkilerde aldım kadından boyacımı olur, alçıcı mı olur diyenler oldu. Kimseye kulak asmadım. Şimdilik bir şirketim yok ama bu ilerde olmayacağı anlamına gelmiyor! Evde siparişler alarak kullanılmayan eski mobilyaları geri dönüşümünü yapıyorum işte bunlardan gömme, mutfak dolapları, klima boyaması aklınıza gelebilecek her şey, yani insanların atmak istediği fakat atmadığı her şeyi yeniden yaratıp desen verip geri dönüşüme kazandırıyorum.”

“KADINLARA FIRSAT VERİLDİĞİ SÜRECE ERKEKLERDEN DAHA BAŞARILI OLABİLİYORLAR”
Urfalı kadınlara seslenerek sözlerine devam eden Polatküp “Sizlerin aracılığıyla belki bir kadına dokunmuş olacağım, birilerini ayaklandırmış olacağım, bir yerlerde sönüp kalmış bir kadının ışığını yakmış olacağım. Kadınlar ve çocuklar konusunda çok hassasım. Öncelikle kadın olarak bastırılmaya asla izin vermemeliyiz çünkü ben çok bastırılmaya çalışıldım. Ben okul okuduğum sırada evlenme çağın geçiyor diye tepkiler aldım. 24 yaşında üniversiteye başladım 26 yaşımda üniversiteyi bitirdim. Urfa şartlarında bu yaş aralığında bir genç kız için evde kalmış oluyordum ama ben gene kulak asmadım; okulumu da bitirdim, evlendim ve çocuk sahibi de oldum. Kadınlara tavsiyem bu tür tepkilere kulak asmasın ve her kadın önce kendine bir hedef belirlesin, ne yapacağınız hakkında bir yol çizsin daha sonra kulaklarınızı tıkayın. At gözlüklerinizi takın ve hedefinize doğru ilerleyin derim. Kadın sadece çocuk doğurmak için, eve bakmak için yaratılmamış bence kadınlara fırsat verildiği sürece erkeklerden daha başarılı olabiliyorlar.

“KENDİ MARKAMI OLUŞTURMAK İSTİYORUM”
İşimi titizlikle yapan biriyim. Yaptığım çalışmalar sadece o kişiye özel çalışmalar oluyor. Seri üretim asla yok! Kendi markamı yaratmak istiyorum ve herkesten farklı çalışmalar olsun, hiç kimsede olmayanları ben yaratmak istiyorum ve hayata geçirmek istiyorum. Sosyal medya üzerinden farklı illerden siparişler alıyorum. Taşınabilir ürünleri yapıyorum, hazırlıyorum kargoyla gönderebiliyorum. İkinci el eşyaları alıyorum bunları tamir ediyor, farklı desenler veriyorum ve satışa sunuyorum. Biliyorsunuz son zamanlarda insanların antikaya ve eskiye olan merakı çok arttı bende bu durumu fırsata çeviriyorum ahşap ve mobilyaları geri dönüşüme döndürüyorum ve ciddi anlamda maddi kazancılar elde ediyorum. Bir de sanatlarımıza sahip çıkılmasını istiyorum!  Çocuklarımıza sanatı öğretelim ve kuşaktan kuşağa sanatlarımız sürdürülsün istiyorum. İşte buna örnek bakırcılık sanatı her gün gün geçtikçe ölüyor kayboluyor biran önce bu sanatın yaşatılması gerektiği düşüncesindeyim.”

URFA’DA SANATIN DEĞERİ YOK!
“Urfalı kardeşlerim bana darılmasınlar ama Urfa’da sanat değeri hiç yok” diyerek sözlerini sürdüren Polatküp, “Maalesef Urfa’da marka düşkünlüğü çok fazla, örneğin ben marka olan bir üründen daha güzel bir obje ve daha ucuz bir ürün müşteriye sunmam rağmen gene de marka olan ürün tercih ediliyor. Onun için Urfa’da sanata değer verilmiyor diyebilirim. Son olarak sadece Urfa kadınlarına değil tüm kadınlara seslenmek istiyorum. İstedikleri kadar etraftan tepki alsınlar ama belirledikleri hedeflerinden asla vazgeçmesinler evet evleniriz, çocukta yaparız yemeğimizi de yaparız ama bu demek olmuyor sevdiğimiz şeylerden hobilerimizden vazgeçeceğiz. Bütün hayatımızı çocuğumuza ve eşimize adarsak o zaman biz hayatımızı yaşamamış oluruz ve hayata yapmak istediğiniz ne varsa yapın ve biran önce belirlediğiniz hedeflerinize doğru yol alın derim” diyerek sözlerine son verdi.

E.Berfin Maçça / Urfa Değişim