Su Kıtlığı Kapıda: Öztürkmen'den suyun tasarruflu kullanılması çağrısı

TAKİP ET

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Ali Rıza Öztürkmen suyun tarımda kullanılması konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Şanlıurfa'da son yıllarda yağış rejiminin değişkenlik gösterdiğini belirten Öztürkmen, suyun kontrolü kullanılması ve denetimi mekanizmasının etkili olması gerektiğini söyledi.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sulama ve Tarımsal Yapı bölümünden öğretim üyesi olarak görev Ali Rıza Öztürkmen, dünyadaki suyun belirli olduğunu ve konu da hem insanların hem çiftçilerin suyu doğru ve tasarruflu kullanması gerektiğini bildirdi.

Öztürkmen, Urfa Değişim Mikrofonlarına yaptığı açıklamasında, çiftçilerin tarımda su kullanımına ve modern sulama sitemlerinin tercih etmesi gerektiğini söyledi. Öğretim üyesi Öztürkmen, “Her yıl artan kuraklık ve iklim değişikliğinden dolayı, suyu dikkatli bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Denetim ve Kontrol mekanizması çok önemlidir. Çok dikkat etmemiz gerekiyor çünkü nüfus artışı ile beraber kişi başına düşen su miktarı azaldığı gibi suyu doğru kullanmamızdan kaynaklı kirlilik artmakta ve su kirliliğinde problemler ortaya çıkmaktadır. Geleceğe hazır olmak anlamında her türlü tedbir almak zorundayız” diyerek vatandaşlara uyarılarda bulundu.

 

SU MİKTARI OLDUKÇA KITTIR

Dünya’da bulunan suların kıt olduğunu ve bu yüzden suyun kullanımı ve dağıtımının iyi yapılması gerektiğini aktaran Harran üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Ali Rıza Öztürkmen, “Dünya üzerindeki su miktarının yüzde 97,5'u tuzlu, yüzde 2,5'u tatlı sudur. Bu yüzden yüzde 2,5'unda yüzde 90'ın üzerinde olan kısmı buz dağları ve yerin altındaki kaynaklardır. Yani burada su miktarı oldukça kıttır dolayısıyla bu kıtlığı çok iyi kullanmak gerekir. Ülkemize dönüp baktığımızda ülkemizdeki su miktarı 516 milyar metrekare küp. Türkiye'deki yağan yağmurların miktarı yaklaşık 643 metrekare civarındadır. Bunu Türkiye coğrafyasına dağıtığımızda yaklaşık 516 milyar metrekare küp suyun, bunun 114 milyar metrekare küpü yıllık kullanımda olmakta çünkü bir kısmı yeraltına gitmekte ve bir kısmı da yer üstünde kalmakta. Su bu anlamda çok değişmiyor fakat biz insanoğlu olarak o suyu kirletiyoruz, tasarruflu kullanmıyoruz. Suyun dağıtımını düzgün yapmadığımız için problemler yaşıyoruz. Oysa ki iyi bir su bütçesi yapabilsek ve su iyi kullanabilirsek problemler çıkmaz” dedi.

TARIMDA SU DİKKATLİ KULLANILMALI

Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Ali Rıza Öztürkmen , Türkiye hem toprak olarak hem de güzel bir yağış rejimine sahip olduğunu belirtti. Öztürkmen, konuşmasında “Dünyanın en güzel topraklarına sahip olduğumuzu söylüyoruz. Hakikaten de tarımsal olarak iyi bir topraklarımız var. Fakat bizim topraklarımızın iyiliğinin haricinde çok iyi bir mevsime, yağış mevsimine ve çok iyi bir akarsu yapısına sahip. Dolayısıyla tarımda güzel şeyler yapıp iyi verimler elde edilebilir ama yine aynı şeye geleceğiz toprağın ve suyun kullanımı ile ilgili çoğu kez kanunlar çıkarılmıştır. Görünürde her şey var fakat onun uygulamasını yapamadığımız için problemler yaşıyoruz. Su geçen bir yazıda okudum tarımda verimi yaklaşık olarak 5 kat artırdığını aktaran önemli bir unsur olduğunu söylüyordu.  Yani kuru tarım yapıyorsan 100-150 kilo aldığınız bir üründe, sulu tarımda ise bunu 750 kilo alırsınız. Bu neden dolayı tarımda suyu çok iyi bir şekilde kullanıp daha iyi verim alabilmek için suya ihtiyacımız var” ifadelerine yer verdi.

 

“ŞANLIURFA SULANABİLİR ALANA SAHİP”

Atatürk Barajı ve GAP projesi hakkında konuşan Öğretim üyesi Ali Rıza Öztürkmen, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Şanlıurfa verimli alanlara sahiptir aynı zamanda 1 milyon hektara alanımızda sulama yapılabiliyor yani sulanabilir bir alandır. Yanı başımıza da Atatürk Barajı gibi su kaynağımız var. Bundan dolayı sulama kaynaklarımızı kullanmamız gerekiyor. Tarımda, biz Atatürk Barajı’nı ve GAP projesi ile kullandığımız takdirde tasarruflu olur. Fakat bizim normal koşullar altında sulanabilir alan miktarımız GAP projesi ile hemen hemen sulama kısmının ile yüzde 50'ye yakını bitti. Diğer yarısı halen çalışmaları devam ediyor. Ama enerjide yüzde 90’nın üzerinde bir proje tamamlanma oranı var. Yeryüzü sulanması ya da GAP’ın basınçlı sulama sistemi ya da Harran’da ki gibi kanal sistemi ile gelmediği yerlerde uzun yıllardan beri yer altında alınan kaynaklardan sulama yapılıyor. Bizim yeraltı kaynakları sulama sistemi yani Yaz sulaması dediğimiz yaklaşık olarak 227 bin hektar civarındadır. Biz sulu tarım yaptığımız bir yerde kuru tarıma da ihtiyacımız var. Kuru tarımda da yine suya ihtiyacımız var. Sulama imkânı olan bir yerde yeraltı suyu kullandığı için, Şanlıurfa'nın yeraltı su dengesini kontrolünü denetimi çok iyi yapılması lazım. Bir de yeraltı suları yeryüzündeki sularla besleniyor. Yer üstü sularıyla beslenen bu kaynakları iyi denetim, iyi bir imar ve düzenli kontrollerle devamlı beslenilmesi lazım.”

ÖNLEMLER ALINMASI ŞART

Suyun kullanılması konusunda önlemler alınması gerektiğini paylaşan Öztürkmen, “Atatürk Barajından önce 100 metre yerin deriliğinde su bulunuyordu. Fakat son dönemlerde baraj göletinin dolmasıyla ve su kullanımının artmasıyla gittikçe derinlere inmeye başladı. Şu anda 300- 500 metre varan derinliklerden suyu çekmeye başladık. Şu anda Şanlıurfa önemli bir stratejiye sahip. Türkiye pamuğunun yüzde 50'sini hemen hemen üretiyor. Mısır’ın yüzde 18'ini buğdayda da öyle bir yerimiz var. Sulu tarımda her geçen gün artan bir yapı var. Bir kısmı Atatürk Barajı ve GAP kanalları ile olsa bir kısmında da her geçen gün giderek risk oluşturduğunu görmeye başlıyoruz. Buna göre önlemler almamız şart” açıklamasında bulundu.

YERALTI SULARINDAKİ NİTRAT MİKTARI ARTTI!

Çiftçiler uyarılarda bulunan Öztürkmen, yeraltı suyunda nitrat oranın artığını ve bu konuda çiftçilerin gübre kullanımına dikkat etmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:

“Yeraltı suyu tabii ki bir potansiyele bağlı ve çiftçimiz için de bu potansiyeli yer yüzüne çıkarmak bir maliyet demek. O yüzden biz çiftimize genellikle yeraltından çıkardıkları suyun daha hesaplı kullanılmasını tavsiye ediyoruz ki daha az para harcasın ve suyu daha ekonomik kullansınlar. Mesela yer altından çıkardığımız suyun basıncını kendimiz ayarlayabildiğimiz için dünyada gittikçe artan modern sulama sistemleri var. Mesela damlama ve yağmurlama sulama sistemleri var. Daha az su kullananlar sistemlere başvurmamız lazım ki enerjiden tasarruf edelim. Dünya tarımı artık verimde belirli bir şey yakalamış ve artık diyor ki sen verim alıyorsun fakat bundan sonra önemli olan o verimi alıp sattıktan sonra maliyetini düşürmek yani kâr marjını arttırmak. Çiftçimize kimyasal gübre kullanımında çok bilinçli yapılmasına ısrarla söylüyoruz. Çünkü kimyasal gübreleri tarlaya attığınız zaman büyük bir miktarı yıkanıp yeraltı sularına karışıyor. Şu anda elimizdeki en büyük problemlerden bir tanesi yeraltı sularındaki nitrat miktarının biraz olsun artmasıdır. Nitrat oranın toprakta artmasından dolayı da risk var. Dolayısıyla gübre kullanımına bir düzene koymamız lazım. Gübre kullanımı iyi kontrol ederlerse hem daha az masraf etmiş olur hem de o masrafın haricinde yeraltı suyun kirlenmesini önlemiş olur. Çiftçimiz modern sulama sistemlerini kullanması gerekiyor.”

“GELECEĞE HAZIR OLMAK ANLAMINDA HER TÜRLÜ TEDBİR ALMAK ZORUNDAYIZ”

Yağış düşme oranlarını değişkenlik gösterdiğini ve geleceğe hazır olmak anlamında tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Öztürkmen, konuşmasını şu şekilde tamamladı:

Dünyanın birçok yerinde su kullanımı devletin kullanımına bırakılmış. Önümüzdeki günlerde bu su zenginliğimiz bir yere kadar olacağını düşünüyorum. Bakın iklim değişiklikleri dünyadaki değişim ya da ilimize baktığımızda 2019 yılında yağan yağmur daha sonraki yıllara baktığımızda 400 milimetre Urfa'nın toplam yağışı var. Son 5 yıla baktığımızda bir yıl 780 milimetre, 190 milimetre yağmış yani gittikçe her yıl değişen bir yağmur düşme oranı var. Bu yıl ne kadar olacağını tahmin edemiyoruz. Çünkü değişen bir yapı var. Dolayısıyla her yıl artan kuraklık ve iklim değişikliğinden dolayı, suyu dikkatli bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Denetim ve Kontrol mekanizması çok önemlidir. Çok dikkat etmemiz gerekiyor çünkü nüfus artışı ile beraber kişi başına düşen su miktarı azaldığı gibi suyu doğru kullanmamızdan kaynaklı kirlilik artmakta ve su kirliliğinde problemler ortaya çıkmaktadır. Geleceğe hazır olmak anlamında her türlü tedbir almak zorundayız” dedi.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi i Ali Rıza Öztürkmen Ali Rıza Öztürkmen Ali Rıza Öztürkmen