Tarih resmen çöpe atılıyor

TAKİP ET

Mıhçı Hanı olarak bilinen tarihi yapı, yıkık dökük bir şekilde kendi kaderine ter edilmiş durumda. Esnaflar ise turizmde önemli bir gelişme gösteren Şanlıurfa'da, bu yapının içler acısı durumunun görmezden gelinmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Harran kapı Mahallesinde bulunan tarihi Mıhçı Hanı'nın durumu içler acısı. Ev olarak yapıldığı daha sonra Hana dönüştürüldüğü tarihi yapı, bakımsızlıktan yıkık dökük duruma geldi. Devlet tarafından da korunmayan Mıhçı Hanı'nda birçok yerin yıkılmasının yanı sıra esnaflar tarafından da briketlerle gelişigüzel duvarlar yapılmış durumda.



 



Urfa, konaklama sıkıntısı çekiyor ama tarihi yapılar değerlendirilmiyor

Şanlıurfa Valiliği ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin tarihi yapıları turizme kazandırılırken, Mıhçı Hanı yıkık dökük bir şekilde keşfedilmeyi bekliyor. 2019 yılının Göbeklitepe Yılı olarak ilan edilmesiyle turizm alanında büyük bir avantaj yakalayan Şanlıurfa'da tarihi Hanın çökme durumuna gelmesi kent için de büyük bir kayıp olarak görülüyor. Öyle ki konaklama alanında büyük sıkıntılar yaşayan Şanlıurfa'da, bu tarihi yapının resmi kurumlar tarafından değerlendirilmek isteniyor. 



 



Belediyeler mülk sahibi ile anlaşamadı mı?

Ev olarak yapılan ancak daha sonra han olarak kullanılan Mıhçı Hanı'nın 24 hissedarı bulunuyor. 24 ayrı tapuya sahip olan Mıhçı Hanı'nda restore çalışmaları yapılması için daha önce belediyeler tarafından girişimlerde bulunulsa da daha sonra somut bir adım atılmadı. Resmi kurumların kamulaştırmaya da pek yanaşmadığı Mıhçı Hanı, kendi kaderine terk edildi. Tarihi yapının hissedarları ise yıkık dökük hale gelen Mıhçı Hanı'nın turizme kazandırılmasını ve bunun için gelecek olan her türlü teklife açık olduğunu belirtti.



 



Karadaş: Ya onarılsın ya da turizme kazandırılsın

Söz konusu yapının devlet tarafından değerlendirilmesinin gerekliliğini vurgulayan  Han esnafı İmam Karadaş, "Mıhçı hanı olarak bilinen bu han, aslında han değildir. Burası geçmiş dönemde kullanılan bir evdir. Sonradan han adını alan bu yerin bazı bölümleri ise ekleme olarak sonradan yapılmış. Antika eser olarak adlandırılan mekan, aslında hiçbir antika veya eski eser özelliği yok. Özellikle sonradan briketler ile yapılan bölümleri asla eski değil. Bu alanın bir an önce ya onarılması ya da devlet tarafından alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bizler bu yerin esnafları olarak yetkililerin bu yeri almalarını istiyoruz." dedi.







Karagöz: Sözde onarılacaktı ama somut adım atılmadı

Tarihi Han için resmi mercilerden gelecek  olan her teklifi değerlendireceklerini söyleyen esnaf Mithat Karagöz, "Han ile ilgili problemler saymakla bitmez. Zaten Han göz önündedir. Birkaç kez belediye ekipleri buraya bakmaya geldiler. Kim ilgileniyor onu da bilmiyoruz. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Kültür Müdürlüğünden de yetkililer gelip incelemelerde bulundular. Fakat şu ana kadar gelip görenler de dahil, hiç kimsenin elini uzattığı olmadı. Bu durum da Şanlıurfa’mıza yakışmıyor. Şehrin göbeğinde böyle bir yapının bu hale gelmesi kente yakışmıyor. Şayet yetkili merciler böyle uygun görüp şehrin gelişimine katkıda bulunmayarak böyle kalmasına müsaade ediyorlarsa bizler de bu şekilde bu yapıda işleyişimizi devam ettirerek idare etmek zorunda kalırız. Bizler bu yerin esnafları olarak oluşabilecek her türlü anlaşmaya hazırız. Yeter ki yetkililer bir el uzatarak bizlere destek olsunlar. Hanımızda şu anda 24 esnaf bulunmakta. Daha önceki belediyeler döneminde bizlere bir teklif ile gelindi. Bu teklifte hanın eskisi gibi onarılacağını ve bulunan dükkanların onarımının yapılmasının ardından belirli bir ücret karşılığında bu dükkanları almamız önerildi. Bizlere kendi dükkanlarımızın onarılmasının ardından verilmesi öngörüldü. Fakat somut bir adım atılmadı. Bu han için olası her türlü fikre açığız. İsterlerse gelsinler önerilerini sunsunlar, isterlerse çağırsınlar biz gidelim ve tekliflerini öğrenelim. Yeter ki bu Handa güzel bir çalışma olsun." diye konuştu.    



 



Kaplan: Buranın alınmasını tapular engelliyor

Hanın hissedarlarının fazla olmasından dolayı resmi merciler tarafından alınamadığı belirten Han esnafı Osman Kaplan, "Bu Hanın problemi çoktur. Burası han olarak biliniyor ama han değil. Daha önce ev olarak kullanılmış olan bu yer ilk etapta Alpan ailesinin eviymiş, ardından Mıhçı lakaplı Halil Öncel tarafından alınan bu yer, bir süre ev olarak kullanılmış ve daha sonrasında dükkanlara çevrilerek 24 hisseli bir tapuya dönüştürülmüş. Ardından bu alana sonradan briket ve taşlarla yeni yerler yapılarak iş alanları oluşturulmuş. Ardından bu hisseler 24 kişiye satışı gerçekleştirilmiş. Tapunun 24 adet olması, aslına döndürülmesinde oldukça sıkıntılar yaşatmakta. Gelip bu alanı inceleyenler yapılması konusunda hemfikir olmalarına rağmen tapu nedeniyle ellerini atamadıklarını söylüyorlar. Tek tapu olmuş olsaydı müdahale söz konusu olabileceği söylendi. Fakat hisseli tapuda böyle bir şansın olmadığı belirtildi." şeklinde konuştu.



 



'Geçmişte ahır olarak da kullanılmış'

"Geçmişten bugüne kadar birçok el değiştiren yapının son sahipleri bizler olduk." diyen Kaplan, "Geçmişte belediye temizlik görevinde kullandığı merkeplerin ahırı olarak da kullanıldığı bilgisine ulaştık. Çözümüne bakacak olursak yine burada devlet yetkililerine iş düşmekte. Devlet yetkilileri bu yeri ya restore ederek yeniden Şanlıurfa turizmine kazandırır ya da kendi imkanları ile alarak yıkım işlemi başlatır. Kısacası bunu yapabilecek merci yine devletimizden başka bir yer olamaz." ifadelerini kullandı.



















Bülent Karaca / Urfa Değişim



 

tarih resmen çöpe atılıyor mıhçı hanı olarak bilinen tarihi yapı harran kapı mahallesinde bakımsızlıktan yıkık dökük duruma geldi. Şanlıurfa büyükşehir belediyesi resmi kurumların kamulaştırmaya da pek yanaşmadığı