Tarım kenti Urfa, halen göç veriyor!
Türkiye'de tarım illeri sıralamasında üçüncü sırada bulunan Şanlıurfa, halen başka illere mevsimlik göç veriyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri de Şanlıurfa'daki tarım arazilerinin korunmayarak verimsiz hale gelmesi olarak belirtiliyor.
Şanlıurfa, tarım arazilerinin büyüklüğü konusunda Konya ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Ancak geniş ve verimli tarım arazilerine sahip olan Şanlıurfa, halen başka illere mevsimlik tarım işçi göçü veriyor. Şanlıurfa'nın tarım arazilerinin yeterince korunmaması sonucu verimin yeterli olmaması büyük bir sorun olarak görülüyor.
Çocuklar eğitimlerinden mahrum kalıyor
İlkbahar'ın gelmesiyle birlikte birçok aile Şanlıurfa'da iş bulamayınca başka illere göç ederek tarım işçisi olarak çalışıyorlar. Başka illerde tarımda çalışan aileler çocuklarını da yanlarına alınca binlerce çocuğun eğitimi yarıda kalıyor. Okul sıralarında olması gereken çocuklar, Şanlıurfa'dan yüzlerce kilometre uzaklıktaki illerde soğan, sarımsak, şeker pancarı ve fındık üretiminin yoğun olduğu bölgelere göç ediyor. Yılın 8 ayı başka illerde tarım işçisi olarak çalışan çocuklar çadırlarda kalıyor. Kasım-Aralık ayında memleketine dönen çocuklar, eğitim öğretim yılının başında da okula gidemiyor. Bu nedenle Şanlıurfa için büyük bir sorun olarak görülen mevsimlik göç nedeniyle binlerce çocuk, eğitim öğretim haklarından mahrum kalıyor.
Şanlıurfa'nın geniş toprakları var ama halen göç veriyor
Şanlıurfa, tarım arazileri büyüklüğü açısından üçüncü sırada yer almasına rağmen mevsimlik göç vermesinin nedeni tarımda makineleşmenin yoğunlaşması olarak görülse de tarım arazilerinin plansız kullanılması da gözardı edilmeyecek en önemli nedenlerden biri olarak görülüyor. Tarım arazilerinin yanlış kullanılmasının başında betonlaşmanın yaygınlaşması gelirken, aşırı sulama sonucu verimli arazilerin çoraklaşması da verimliliği düşüren nedenlerden biri olarak belirtiliyor. Söz konusu nedenlerden dolayı verimin azalması da göç eden mevsimlik tarım işçilerin sayısını artırıyor.
Peltek: Şanlıurfa'da 50 bin dekarlık tarım arazisi betonlaştırıldı
Şanlıurfa'da nüfusun hızla artması sonucu yerleşim alanlarına olan ihtiyaç artıyor. Yerleşim alanları ise son yıllarda hızla genişlerken, tarım arazileri de bundan büyük oranda nasibini aldı. Çünkü yerleşim alanları yoğun olarak tarım arazileri üzerine yapılıyor ve bu durum da verimli arazilerin betonlaşmasına neden oluyor. Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'da faaliyet gösteren 18 Oda temsilcisi, Şanlıurfa'nın tarım arazilerinin imara açılmaması gerektiğine dikkat çekmek için bir araya geldi. Burada Şanlıurfa'nın tarım arazileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İ.Halil Peltek, Şanlıurfa'da 50 bin dekarlık tarım arazisinin betona kurban gittiğinin altını çizdi. Peltek, bunun böyle devam etmesi durumunda 200 yıl sonra Şanlıurfa'da tarım yapılacak ovanın kalmayacağını da vurguladı.
Açar: Her şeyi üretebiliriz ama tarım toprağı üretemeyiz
Tarım toprakları ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Başkanı Selim Açar, Tarım topraklarımız var, biz her şeyimizi üretebiliriz. Hatta uzaya mekik dahi fırlatabiliriz. Helikopterden uçağa kadar birçok şeyi kendimiz de yapabiliriz. Fakat bunu defalarca söyledik, tekrar tekrar söylüyorum, tarım toprağı üretemeyiz. Çünkü 10 santimetrelik bir tarım toprağı milyonlarca yılda ortaya çıkıyor. Biz sadece atalarımızdan bize kalan toprakları kullanıyoruz ama bu toprakta geleceğimiz olan çocuklarımızın hakkı da var. Biz bunları kalkıp böyle mirasyediler gibi yapılarla betonlaştırırsak ve değerlendiremezsek gelecek nesillerimize de sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir doğa, sağlıklı beslenebilecekleri bir ortam bırakamayacağız. Bunları düşünerek, ilerisini düşünerek hareket etmemiz lazım." dedi.
"İlimizde şu anda uygulanan 5 bin 403 sayılı toprak koruma kanunu çerçevesinde toprak koruma kurulu bulunmakta." diyen Açar, "Bu kurulun şu anki işleyişinden Oda olarak memnunuz. Hakkıyla işlemlerini gerçekleştiren bir kurulumuz var. Ama diğer taraftan kim başvuruda bulunuyor diye soracak olursanız müteşebbis vatandaşlarımız, yatırım yapacak olan vatandaşlarımız tesis yapacak olan vatandaşlarımız başvuruyor. Tabi ki bu başvuruların uygunluğuna göre verilen kararlar oluyor. Fakat diğer taraftan siz şimdi gidip ovanın göbeğinde bir tarlanın başında beş katlı bir bina yapsanız bir Allah’ın kulu çıkıp size demiyor ki, arkadaş sen burada ne yapıyorsun? Bu ilde toprak koruma kurulu var, cezası var, sen bu binayı dikiyorsun fakat bunun yıkılması gerekir. Yanı sıra bu yıkıldıktan sonra bir de sana cezası kesilir, böyle bir yaptırımımız yok. Noksan kaldığımız durum da bu. Şu anda ovada 15 yıl önce 20 bin dekar arazi betonlaşmışken, şu anda 60 bin dekar arazi betonlaşmış, bunları göz önüne aldığımız zaman gerçekten gelecek için kaygılanmamak elde değil." diye konuştu.