'Urfa'nın Kurtuluşuna şahitlik eden duvarlar'

Şanlıurfa'nın Fransız işgalinden Kurtuluşunun 99. yıl dönümü nedeniyle Şanlıurfa Kurtuluş Müzesi Müdürü Zeynep Yılmaz, 11 Nisan Kurtuluş Mücadelesine şahitlik eden ve halen kurşun izlerinin bulunduğu tarihi müze ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Şanlıurfalı milis güçler, Fransız işgaline karşı verdiği mücadelede 11 Nisan 1920'de zafer elde etti. 99 yıl önce bugün Şanlıurfa düşman işgalinden kurtulurken, mücadeleye şahitlik eden yapılardan biri de şu anda Şanlıurfa Kurtuluş Müzesinin binası oldu. Halen kurşunların izi silinmeyen Kurtuluş Müzesini ziyaret edenler ise 99 yıl öncesine gidiyor ve mücadelenin ruhunu hissedebiliyor.





'Mutluyuz, gururluyuz, onurluyuz ve şanlıyız'

11 Nisan Şanlıurfa'nın kurtuluşunun yıl dönümü olması dolayısıyla Şanlıurfa Kurtuluş Müzesi Müdürü Zeynep Yılmaz, gazetemize açıklamalarda bulundu. "Mutluyuz, gururluyuz, onurluyuz ve şanlıyız." diyen Müze Müdürü Yılmaz, "Mezopotamya’nın kalbi, Anadolu’nun kilidi olan Şanlıurfa’mız, 99 yıl önce bugün atalarımız tarafından düşman işgaline geçit vermeden kurtarıldı. Bu büyük bir zafer, destansı bir mücadele, Atalarımızın bizlere bırakmış olduğu büyük bir mirası bizler sevinçle ve zaferle kutluyoruz. Ruhları şad olsun." dedi.





'Milli Mücadele yıllarında ilk kullanılan mekanlardan biri'

Mücadeleye şahitlik eden binanın tarih bilinciyle gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştıklarının altını çizen Yılmaz, "Şu anda bulunduğumuz Şanlıurfa Kurtuluş Müzesinin binası, dedelerimizden bizlere miras bırakıldı. Bahsettiğim bu miras bu mekân konağımız tarihi bir yapı. Milli mücadele yıllarında ilk kullanılan mekânlardan bir tanesi. Dolayısıyla bu yapının müzeye dönüştürülmesi gayet doğal ve toplum tarafından da hoş karşılanan bir yapıdır. Şehit dedelerimizin asil kanlarının bu duvarlarda kurşunlarla beraber izlerinin silinmediği bir mekandır. Bizler onların aziz hatıralarını yaşatmak adına elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Bizlere böylesine güzel bir mekân bıraktılar. Bu mirası elimizden geldiği kadar bizden sonraki genç kuşaklara bu tarihi bilinç şuuru adı altında öğretmek ve onlara bu değeri göstermek amacıyla elimizden gelen çabayı göstererek bu hizmeti vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.





'Kurşun izleri halen duvarlarda'

Fransızların bu tarihi yapıyı karargah olarak kullandıklarını belirten Zeynep Yılmaz, "Binamızda halen o tarihten kalan kurşun izleri var. Milli mücadele yıllarında Fransızlar tarafından karargâh olarak kullanılmaya başlandıktan sonra bu bina, karşı tarafında ise bizim çeteler olarak adlandırdığımız dedelerimiz bu binaya bir nota göndererek, 'Memleketimizi haksız yere işgal ettiniz! çıkın gidin buralardan sizleri istemiyoruz' diyerek buradaki Fransız karargâhına göndermelerde bulunuyorlar. Bu nedenle Konağın çevresinde büyüklü küçüklü çatışmalar yaşanıyor. O çatışmalarda bir gecede karargâhtan açılan ateş sonucu konağın çevresinde siper alan çeteler dediğimiz dedelerimiz olan 82 gencimizi şehit ediyorlar. Bir gecede bu kadar şehit verirsek düşünün yaklaşık bir yıla yakın süren savaştaki önce İngilizlerin, ardından ise Fransızların işgali söz konusu. Dolayısıyla biz bunları hesaplamaya başlarsak hayatını kaybedenlerin sayısını hesaplamak dahi çok zor oluyor. Çoğunun da kaydı olmadığı için o isimsiz kahramanlar hakkında bir belge sunamıyoruz." ifadelerini kullandı.



 

'Gelen ziyaretçiler o yılları hissedebiliyor'

Müzenin ziyaretçi sayısının da iyi olduğunu söyleyen Zeynep Yılmaz, "Müzemize Şanlıurfalı vatandaşlarında ilgisi oldukça iyi. Yapının tarihi mekân olması nedeniyle müzeye dönüştürülmüş bir mekân olması nedeniyle Şanlıurfa'da ikinci bir mimari örneği bulunmayan konak tarzında işletilmiş mimari yapısı ve tarihi dokusuyla bir müze haline getirilmiş durumda. Yerelden de çok ziyaretçilerimiz var. Bunun yanı sıra yurt dışından ve ülke dışından izleyicilerimiz de var. Ziyaretçi sayımız gayet iyidir. Kentin merkezinde bulunan ve erişimi oldukça rahat olan bir müzedir. İzleyici konusunda bir sıkıntımız yok. Gelen izleyiciler çok duygusal anlar yaşıyorlar. İlk içeri girdikleri zaman bal mumundan yapılmış olan Onikiler olarak bilinen atalarımızın heykelleri karşısında ilk etapta irkiliyorlar.  Birçoğu onlara selam verirken, bazıları ruhlarına Fatiha okuyor. Bizlere birçoğu soruyor, bunlar canlı mı diye. Bunlar zaten o dönemin ruhunu yaşattıkları için bizler de onları canlı kabul ediyoruz. Onlar ölü değil bizim aramızdalar. Nefeslerini ensemizde hissediyoruz. Çünkü onlar bizlere bir misyon bir görev yüklediler. Biz kanımızla suladık bu toprakları, siz ise bizlerden sonra yaşatacaksınız dediler. Bizler ise bizden sonraki nesillere devredeceğiz bu toprakları. O nedenle duygulanıyorlar ve bizlere de o duyguları yaşatıyorlar. Gelen bütün ziyaretçilerimize bu manada çok teşekkür ediyoruz." şeklinde konuştu.



Kurtuluş müzesine son bir yılda 40 bin kişinin ziyaret ettiğini sözlerine ekleyen Yılmaz, "Şu ana kadar 40 bin civarında izleyicimiz oldu. Henüz yılın başı, bu yılsonu itibarıyla malum Göbeklitepe yılı münasebetiyle büyük oranda turist gelmeye başladı. Şanlıurfa, turizm sezonuna iyi başladı. Biz oradaki ziyaretçilerin büyük kısmını da buraya çekmeyi planlıyoruz. Geliyorlar, sağ olsunlar bizi yalnız bırakmıyorlar." sözlerini sarf etti.



Haber: Murat Doğan-Bülent Karaca / Urfa Değişim