Uzman Sürücü: Biz o fazlalığı eksiklik olarak görüyoruz

TAKİP ET

21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü'nde açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Adem Sürücü, bu hastalığa sahip çocukların sevgiyle büyütülmesi gerektiğine değinerek 'Down sendromlu bebek farklı bir cins değil hatta bizden bir fazlası vardır. Ama biz o fazlalığı eksiklik olarak görüyoruz' dedi.

Bu hastalığın tedavisinin olmadığını fakat bu hastalığa sahip çocukların sevgiyle büyütüldüğü zaman, günlük işlerini yapabilecek duruma gelebildiklerini kaydetti.

Birleşmiş Milletler, Down sendromlu bireylerin sorunlarına dikkat çekmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla 21 Mart'ı resmi 'Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü' olarak tanımıştır.

Her yıl dünya genelinde Down sendromu hakkında toplumsal farkındalık ve duyarlılık oluşturmak, down sendromlu bireylerin topluma tam ve eşit katılımını teşvik etmek amacıyla çeşitli etkinler düzenleniyor.

Özel bir hastanede doktorluk yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Adem Sürücü, Urfa Değişim Gazetesine açıklamalarda bulundu. Sürücü, hastalığın ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, belirtilerini ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Kadın Hastalıkları Uzmanı Adem Sürücü, Down sendromunun genetik bir hastalık olduğunu ve yaşa bağlı olarak görülme riskinin artığını söyledi. Sürücü, ayrıca anne karnında teşhis edebildiğinin fakat tedavisinin olmadığını ekledi.

DOWN SENDROMU NEDİR?

Down sendromunun genetik bir hastalık olduğunu kaydeden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Adem Sürücü “Down sendromu genetik bir hastalıktır. Eşey kromozomlarında 21.kromozomun cinsiyetlerden bir tanesinin erkek ya da kadının ayrılmaması sonucunda bir kromozomun fazla olması sonucu Down sendromu (Mongolizm) dediğimiz hastalık ortaya çıkıyor” dedi.

DOWN SENDROMU HASTALIĞI NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?

Down sendromunun dünyada en çok görülen genetik bir hastalık olduğunu ve hastalığın nasıl ortaya çıktığını anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Adem Sürücü, “Down sendromu kromozomal bir hastalıktır. Dünyada en çok görülen genetik hastalık, Down sendromudur. Normal insanlarda kadın ve erkek olmak üzere iki çift kromozom vardır.  İnsanlar üreyeceği zaman bu çiftler yarıya iner. Yarıya inen çiftler tekrar birleşirler ve iki çift kromozomdan oluşan bireyleri oluşturur. Down sendromunda ise üreme zamanı olduğunda iki çift kromozomdan biri ayrılmıyor ve 3 oluyor. Bu şekilde Down sendromu meydana geliyor. Herhangi bir faktöre bağlı değil kesin bir neden söylemeyiz. Yani Down sendromu tamamen genetik bir hastalıktır. Genlerin ayrışma sürecinde birinin ayrılmaması nedeniyle artı duruma geçmesiyle oluşmaktadır” diye konuştu.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Uzman Doktor Adem Sürücü, hastalığın anne karnında belirtilerinin olduğunu fakat bazen gebelik sürecinde hastalığın şüphe uyandırmayacak şekilde ilerlediğini kaydetti. Sürücü, “Down sendromu belirtileri anne karnındayken belli oluyor. Anne karnındayken yaptığımız ultrasonlarla durumdan şüpheleniyoruz. Ense kökünden, burundan ve kalpte hastalığın belirtileri oluyor.  Ultrasonik olarak bunları tespit ettiğimizde ilgili Perinatoloji’ye gönderiyoruz ve onlar da aminosentez yani direk çocuğun suyundan örnek alınması ile bir teşhis koyuyorlar. Fakat hastalık gebelik boyunca herhangi bir şüphe uyandırmayacak şekilde de ilerleyebiliyor. Bu durumda belirtileri ise yeni doğan bebeklerde, çekik gözler, avuç içinde bir tane simya çizgisi, el, ayak, kulakları küçül olur dilleri ise normalden büyük olur. En güzel de bu özel çocuklar her zaman gülümserler” açıklamasında bulundu.

DOWN SENDROMU HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Down sendromunun tedavisini olmadığını ve Down sendromlu çocukların sosyal ortamdan izole edilmemesi gerektiğini vurgulayan Sürücü, şu ifadelere yer verdi:

“Down sendromu anne karnındayken veya daha sonrasında bir tedavisi yok. Down sendromu kromozomal bir hastalıktır. Fakat tedaviden ziyade Down sendromu yani özel çocuklarla yaşamayı bilmek lazım. Bütün çocuklarda olduğu gibi mama-süt onları büyütmez, anne ve babanın sevgisi çocukları büyütüyor. Down sendromu bireyleri sevgi ile büyütüldüğü zaman normal bireyler gibi günlük işlerini yapabilecek duruma kadar gelebiliyorlar. Down sendromlu çocukların sosyal ortamdan izole etmemek gerekiyor. Şimdiye kadar Down sendromu ile ilgili geliştirilmiş fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde, Down sendromlu çocukların topluma kazandırılması için çok güzel şeyler yapıldı.”

HASTALIK NEYE BAĞLI OLARAK ARTIYOR?

Yaşa bağlı olarak hastalığın artığını açıklayan Sürücü, “Down sendromu hastalığının yaşla artığını söyleyen yayınlar var. Radyasyon, akraba evliliği, beslenme faktörleri ile ilişkili ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak ortaya çıktığını söyleyenler de var. İstatistiksel olarak Down sendromunun tek ispatlanmış sebebi yaşa bağlı olarak artığı bilinmektedir. Ortalama 20 yaşlarda bir kadının Down sendromlu bir çocuk doğurma ihtimali yaklaşık olarak 1500'de 1’dir. Bu rakamlar 35 yaş üstü gebeliklerde artıyor. Burada önerimiz 35 yaşından önce kadınların gebe kalmasıdır. Bu durumda babanın da yaşı önemlidir. İleri baba yaşı da Down sendromu hastalığının görülme riskini artırdığını belirtilen çalışmalarda mevcuttur” ifadelerini kullandı.

“BİZ O FAZLALIĞI EKSİKLİK OLARAK GÖRÜYORUZ”

Uzman Doktor Adem Sürücü, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yasal olarak kürtaj haftası 10 haftadır ama Down sendromlu ya da genetik bir hastalık olduğunda bu 20 haftaya kadar çıkabiliyor. Yani bu haftalarda aileler isteğe bağlı olarak çocuklarını aldırabilirler. Şunu söylemek isterim; herkesin nasıl bir yaşama hakkı varsa, Down sendromlu çocukların da yaşama hakkı vardır. Bakım ve sevgi gösterildiği zaman hepimiz gibi neredeyse normal bir insan gibi hayatını devam ettirebilirler. Toplumda iyi yerlere gelmiş Down sendromları bireyleri görebiliriz. Down sendromlu bebek farklı bir cins değil hatta bizden bir fazlası vardır. Ama biz o fazlalığı eksiklik olarak görüyoruz.”

Birleşmiş Milletler Down sendromu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Adem Sürücü Ultrasonik Radyasyon akraba evliliği