Tarihi ve doğal güzellikleriyle turizme hitap eden Şanlıurfa, 2019 Göbeklitepe Yılı ile turizm potansiyelini daha fazla artırdı. Ancak Şanlıurfa'daki konaklamanın ihtiyacı karşılamaması elde edilen avantajın değerlendirilememesine neden oluyor. Daha önce Şanlıurfa için 2 milyon turist hedefi konulurken, konaklama eksikliği nedeniyle bu hedef 1 buçuk milyona geriledi. Şanlıurfa'nın turizm potansiyeli ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Uncu, öncelikli hedeflerinin yatırımcıları kente teşvik etmek olduğunu belirtti. Uncu, her ilçenin kendine özgü turizm potansiyeli olduğunu belirterek, bu değerlerin tanıtılması gerektiğinin altını çizdi.
'Şanlıurfa, 175 milyon kişiye tanıtıldı'
2019 Göbeklitepe Yılının ilan edilmesi ile Şanlıurfa'nın 175 milyon kişiye ulaştığını belirten Mehmet Uncu, "2019 yılının Göbeklitepe Yılı olması ile Şanlıurfa'nın ve Türkiye'nin inanılmaz derecede tanıtımı yapıldı. Şu anda Göbeklitepe ve Şanlıurfa'yı bilmeyenin kalmadığını söyleyebiliriz. Özellikle sayın cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu bu rüzgar Şanlıurfa’yı fazlasıyla etkiledi. İlk çalışmalar tanıtım çalışmaları oldu. Bilindiği gibi Mayıs ayında bir ralli düzenlendi. Almanya’dan başlayıp 18 ülkeyi dolaşan rallinin bir ayağı da bu yıl Şanlıurfa oldu. Bu süreçte Şanlıurfa, UNESCO’nun kendi magazin alanına girdi. Şanlıurfa 175 milyon kişiye ulaştı. Alt yapı çalışmalarında ise hali hazırda Karacadağ Kalkınma Ajansının mali destek programı vardı. Bu kapsamda otel yatırımları için başvurular yapıldı. Büyük ihtimalle 5 otel faaliyete geçecek. Aynı zamanda şahıslar da otel yapımı için başvuru yaptı. Bunun en büyük nedeni ise Şanlıurfa’ya olan taleptir. Göbeklitepe ile beraber Şanlıurfa iyi bir rüzgar yakalamış durumda." dedi.
'Bir yılda yüzde 50 artışın olması çok güzel bir rakamdır'
Daha önce Şanlıurfa'ya gelen turist sayısının 1 milyon olduğunu söyleyen Uncu, bu yıl yüzde 50 artış olduğunu vurgulayarak, "Şanlıurfa için 2 milyon turistin geleceği hedefi oldu. Şanlıurfa’da özellikle geceleme sayısı için bu rakam 1 buçuk milyon gibi bir rakamla gerçekleşecek. Toplam gelen sayısını aslında tam olarak hesaplayamıyoruz. Çünkü bir kısmı günübirlik oluyor. Yani sadece Göbeklitepe’yi ziyaret ederek devam eden fakat geceleme sayılarına baktığımızda zaten bu sayı 1 milyonu geçmişti. Bu sene ise doluluk oranları yüksek olduğu için 1 buçuk milyona yaklaşacak. Bu durumda aslında bir yıl içerisinde yüzde 50’lik bir artışa tekabül ediyor. Bir yıl için aslında inanılmaz bir yükseliş. Buna ek olarak da aslında Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş’nin eğitim programları var. Tarih yeniden canlanıyor projesi kapsamında bunları biz peyderpey faaliyete geçireceğiz. Bu kapsamda biz Harran Üniversitesi ile çalışacağız. Buna ek olarak da turizme olan talepten dolayı belediyenin de birçok alanı geliştirme faaliyeti var. Örneğin kale eteğini turizme kazandırılması önemli bir proje olacak. Kızılkoyun da aynı şekilde turizme kazandırılması turizmde bir alan olarak yer alması önemli bir çalışma olacak. Burada önemli olan ise aldığımız alanların değerlendirilmesi. Mesela Göbeklitepe’ye gelen ziyaretçi sayısıyla müze ziyaretçi sayısının birbirine yaklaşması gerekiyor. Buna yönelik bir tanıtım çalışması da yapmayı planlıyoruz. Turizm alanında diğer bir çalışma da halihazırda bir turizm mastır planı var. Bugünlerde turizm konseyini topluyoruz. O konseyle beraber o mastır planında yapılan tüm çalışmalar, faaliyetler üzerinden geçerek Şanlıurfa için yapılacak altyapı tanıtım ve planlama çalışmalarını görmüş olacağız. Bu nedenle şu anda Şanlıurfa’da planlama, eğitim ve tanıtım konusunda birçok çalışma yapılıyor." diye konuştu.
'Sıcak havalarda su sporları faaliyetlerimiz olmadığı için turizmde durgunluk yaşanıyor'
Su sporlarının olmamasından dolayı sıcak geçen aylarda Şanlıurfa'nın turizminin sönük geçtiğini sözlerine ekleyen Turizmi Geliştirme A.Ş. Müdürü Uncu, "Şanlıurfa turizm alanında en yoğun günlerini genelde tatil günlerinde yaşıyor. Aslında Şanlıurfa’nın turizmine baktığımız zaman bu turizmi üçe bölebiliriz. İlkbahar ve sonbahar en fazla turist çektiği zaman, özellikle havaların iyi olduğu serin ve güzel havaların etkili olduğu Mart, Nisan, Mayıs ve Eylül, Ekim, Kasım aylarıdır. Bu aylar Şanlıurfa için turizm sezonu diyebileceğimiz aylardır. Diğer taraftan turizm sezonu olmayan, biraz daha turist sayısının düştüğü aylardır. Bu aylar ise genelde Aralık, Ocak, Şubat aylarıdır. Bu aylar, diğer illere kıyasla daha ılıman geçiyor. Fakat genelde soğuk geçiyor ve yine bu aylarda turist sayısında ciddi bir azalma oluyor. Yaz aylarında ise uçuş sayılarının da azalmasıyla birlikte bilindiği gibi uçuş firmaları uçuşlarını özellikle deniz kum ve güneş turizminin olduğu yerlere kaydırıyor. Bu nedenle de Temmuz, Ağustos ayları, Haziran ayının ortası gibi genelde bir düşüş yaşanıyor. Ramazan ayına bakacak olursak, genelde halihazırda biz yerli turist çektiğimizden dolayı Ramazan aylarında da insanlar genelde ailesiyle birlikte geçirdiğinden dolayı biraz sönük geçiyor. Özellikle havaların sıcak olması ve su sporlarına dayalı turizm faaliyetlerimiz gelişmediği için bir durgunluk yaşanıyor." ifadelerini kullandı.
'Konaklamadaki eksikliğimizi yatırımcı çekerek giderebiliriz'
Konaklama eksikliğinden de bahseden Mehmet Uncu, "Karacadağ Kalkınma Ajansı, bir mali destek programına çıktı. Eski yapıların otel ve turistik alan olarak değerlendirilmesi için biz burada birkaç işletmeye başvuru aşamasında destek verdik. Konaklama alanlarıyla ilgili şöyle bir sıkıntımız var, öncelikle yeni yatırımcı çekmemiz gerekiyor. Ya da yatırımı bizim yapmamız gerekiyor. Turizmi Geliştirme A.Ş olarak biz bu yatırımı kendi sözleşmemizden dolayı direkt yapamıyoruz. Fakat iş adamları ve iş dernekleriyle beraber Şanlıurfa turizm yatırım A.Ş planlamamız var. Bu şirketi de kurduktan sonra belli bir sermaye ile biz bu yatırımları yapabileceğiz. Buna ek olarak da aslında İstanbul’da planladığımız fakat özellikle İstanbul seçimleri nedeniyle ertelediğimiz bir yatırım tanıtım etkinliğimiz var. İstanbul'da biz otel ve turizm yatırımcılarına bir sunum yapacağız. O sunumla beraber yatırımcıları Şanlıurfa’ya davet edeceğiz. Bu kapsamda yine Karacadağ Kalkınma Ajansıyla beraber hazırladığımız bir katalog ve yatırım iklimi broşürümüz, bir tanıtım filmimiz var. Onlara bu tanıtımı yaptıktan sonra belediyenin özel şahısların sahip olduğu tarihi ve turizm tesis alanına uygun olan arsalarını tanıtmak için gezdireceğiz ve onların yatırım yapmalarını teşvik edeceğiz. Halihazırda elde ettiğimiz geceleme sayısının ve doluluk oranının yüksekliği yatırımcıların iştahını kabartıyor. Tek sıkıntımız ise Suriye’de devam eden olayların halen tam anlamıyla bitmemiş olması. Onlar sonlandığı durumda Şanlıurfa'da inanıyorum ki mevcut yatak kapasitesi 3 katına çıkacaktır. Şu andaki mevcut yatak kapasitemiz turizm işletme belgeli tesislerde çok düşük." şeklinde konuştu.
'Turizmde Şanlıurfa'yı yükseltmek için belediyelere de önemli görevler düşüyor'
Şanlıurfa'nın turizm mekanlarını yapmak ve bunları tanıtmak için belediyelere önemli görevlerin düştüğünü dile getiren Uncu, "Şanlıurfa’nın turizmde birçok eksikliği var. Bir turizm kenti olmak aslında başlı başına bir süreçtir. 2019 Göbeklitepe Yılı ilan edildiği için hemen turizm kenti olamaz. Bu bir anlayış bir yaklaşım. Öncelikle esnafın, çalışanların herkesin dönüşmesi gerekiyor. Örneğin Gaziantep de tamamen dönüşmüş bir turizm kenti değil ama hizmet kalitesini arttırmış. Şanlıurfa’nın da hizmet kalitesini arttırması gerekiyor. Buna ek olarak konaklama tesislerinin arttırılması gerekiyor. Konaklama alanındaki eksiklik şu şekilde önemli, normal şartlar altında konaklama olan ve olmayan turisti biz ayırırız. Konaklama yapan turistin bıraktığı katma değeri konaklama yapmayana oranla 3 katıdır. Bu nedenle konaklama sayımızı arttıramamak halihazırdaki konaklama tesislerinin eksikliği, aslında Şanlıurfa’nın turizmde elde edeceği katma değerin düşmesi anlamına geliyor. Örneğin, konaklama yapan bir turist günlük 300 TL harcarken konaklama yapmayan bir turist 80 TL civarında bir para harcamakta. Aslına bakarsanız 3 buçuk katına yakın bir katma değer farkı yaşanıyor. Bu da bir turistin bıraktığı katma değerin neredeyse iki katının dışarı kaçması anlamına geliyor. O nedenle en önemli sorunumuz konaklama. Konaklama kapasitesi de sadece turizm sektörüne yönelik olmamalı. Şanlıurfa kalkındıkça konaklamaya olan talep artacaktır. Örneğin Gaziantep’te konaklama kapasitesinin yoğunluğu ya da fazlalığı Diyarbakır’da ticari ve sanayi kapasitelerinin biraz daha gelişmiş olmasından kaynaklı. Şanlıurfa’da da bu anlamda bir konaklama eksiğimiz var. Bununla beraber hizmet kalitesi ve diğer hizmet kalitesinin de peyderpey turizme alıştıkça olacak şeyler. Bunda da belediyelere önemli roller düşmekte. Bizler de onlarla beraber Şanlıurfa’nın kalitesi programını uygulayacağız. Bu hizmet kalitesi de artacaktır. Böyle bir sorunumuz var ama bu da geliştirilecektir diye düşünüyorum." sözlerinin altını çizdi.
'Şanlıurfa İslam Dünyası Başkenti olursa, Eyyüp Nebi kendi potansiyelini oluşturacaktır'
Turizmi Geliştirme A.Ş Genel Müdürü Mehmet Uncu, "Şanlıurfa'nın ilçelerinden bahsedecek olursak ilk akla gelen merkez ilçeler olan Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçeleri oluyor. Diğer ilçelerin de ayrı bir turizm potansiyeli var. Ama turizm potansiyelini daha öncelikli potansiyele sahip belli ilçelerimiz var. Batıdan başlarsak Halfeti, Birecik bu konuda önemli ilçelerdir. Halfeti'de ve Birecik'te de Gaziantep'te koordineli bir şekilde aşağı Fırat havzası yönetim planına çıkartılması gerekiyor. Gaziantep bu konuda potansiyeli daha hızlı bir şekilde yapıyor. Halfeti, Birecik için planların yapılması gerekiyor. Bu iki ilçe hem tarihi hem de doğal olarak ön planda genel ziyaretçilerin de olmazsa olmazı durumunda. Doğu tarafına ya da güneye geldiğimizde Harran zaten kendi potansiyeli ile beraber UNESCO Kültür Mirası Listesine girebilecek bir alan. Harran Üniversitesi'nin yaptığı çalışmalar var. Kaymakamlık ve belediye ile beraber orada bir kentsel tasarım, kentsel dönüşüm gerçekleştirip Harran’ın sahip olduğu turistik yapılar ön plana çıkartılırsa ve altyapı sağlanırsa bu daha verimli olur. Çünkü Harran’da ciddi altyapı sıkıntısı var. Orası da zaten turistlerin uğrak noktasıdır ama daha fazla ziyaretçisinin çekilmesine sebebiyet verecektir. Orası sadece Harran’ın merkezi değil, fazlasıdır. Harran destinasyonunu tamamlayıcı yerlerden bir tanesi de Viranşehir'dir. Harran’dan çıktıktan sonra Şuayip kenti, Soğmatar, Bazda Mağaraları, ondan sonra da Viranşehir Eyüp Nebi'ye bağlanmak gerekiyor. Eyyüp Nebi de özellikle inanç turizmi geliştiği zaman daha fazla cihazı çekecektir. Şanlıurfa'ya has turizm başkenti olursa, en fazla ziyaretçi çekecektir. Özellikle Şanlıurfa İslam Dünyası Turizm Başkenti olursa Halilürrahman'dan sonra ziyaretçi çekecek olan yer Eyyüp Nebi olacaktır. Viranşehir de potansiyelini değerlendirilecektir." ifadelerine yer verdi.
'Turizm potansiyeli olmayan ilçeler yavaş yavaş değerlendirilmelidir'
Bazı ilçelerin turizm potansiyeli olmadığını ve bu ilçelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Uncu, "Viranşehir dışında kuzeyde Siverek, özellikle Karacadağ daha eski volkanik yapısının değerlendirilmesi ile beraber ziyaretçilerin uğrak noktası olacaktır. Tabi Karacadağ'ı sadece Siverek için değil, Viranşehir için de düşünülmesi gerekiyor. Çok inanılmaz bir sönmüş volkanik yapı var orada. Bazalt taşından doğal olarak aslında ziyaretçi çekecektir orası. Kış turizm potansiyelimiz var ama bence bu potansiyelimiz düşük. Diğer turizm değerlerimizden kıyasla daha az önemlidir. Çünkü bizde kış mevsimi az geçiyor. Burada kış turizmi olur ama çok küçük bir sezon olduğu için kaynakların daha iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Siverek'te Takoran Vadisi için UNESCO ile beraber bir biyosfer alanı çalışması yapılması gerekiyor. Biyosfer rezerv alanı olarak değerlendirilirse, Takoran Vadisi doğal sit alanı olarak değerlendirilirse orası da ekstradan ziyaretçi çekecektir. Şimdi biz ilçelere şu an halihazırda pek erişemiyoruz. İş yoğunluğundan dolayı Temmuz ayından itibaren onlara da gitmeye başlayacağız. Siverek’in dışında Bozova’ya geldiğimizde Bozova'da baraj var. Ona da özellikle üniversitelerin suya dayalı yarışmalarının getirilmesi ile Bozova canlandırılacaktır. O kapsamda Bozova da zaten bizim hissedarımız. Onu da bizim öncelikli ilçelerimiz olarak görüyoruz. Diğer ilçeleri de yavaş yavaş entegre etmeye çalışacağız. Entegre etmeyi düşündüğünüz ilçeler başta Ceylanpınar, Hilvan ve Suruç dışarıda kalıyor. Potansiyel açısından yavaş yavaş değerlendirilmesi gereken yerlerdir." sözlerini sarf etti.
Bülent Karaca / Urfa Değişim
'Şanlıurfa, 175 milyon kişiye tanıtıldı'
2019 Göbeklitepe Yılının ilan edilmesi ile Şanlıurfa'nın 175 milyon kişiye ulaştığını belirten Mehmet Uncu, "2019 yılının Göbeklitepe Yılı olması ile Şanlıurfa'nın ve Türkiye'nin inanılmaz derecede tanıtımı yapıldı. Şu anda Göbeklitepe ve Şanlıurfa'yı bilmeyenin kalmadığını söyleyebiliriz. Özellikle sayın cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu bu rüzgar Şanlıurfa’yı fazlasıyla etkiledi. İlk çalışmalar tanıtım çalışmaları oldu. Bilindiği gibi Mayıs ayında bir ralli düzenlendi. Almanya’dan başlayıp 18 ülkeyi dolaşan rallinin bir ayağı da bu yıl Şanlıurfa oldu. Bu süreçte Şanlıurfa, UNESCO’nun kendi magazin alanına girdi. Şanlıurfa 175 milyon kişiye ulaştı. Alt yapı çalışmalarında ise hali hazırda Karacadağ Kalkınma Ajansının mali destek programı vardı. Bu kapsamda otel yatırımları için başvurular yapıldı. Büyük ihtimalle 5 otel faaliyete geçecek. Aynı zamanda şahıslar da otel yapımı için başvuru yaptı. Bunun en büyük nedeni ise Şanlıurfa’ya olan taleptir. Göbeklitepe ile beraber Şanlıurfa iyi bir rüzgar yakalamış durumda." dedi.
'Bir yılda yüzde 50 artışın olması çok güzel bir rakamdır'
Daha önce Şanlıurfa'ya gelen turist sayısının 1 milyon olduğunu söyleyen Uncu, bu yıl yüzde 50 artış olduğunu vurgulayarak, "Şanlıurfa için 2 milyon turistin geleceği hedefi oldu. Şanlıurfa’da özellikle geceleme sayısı için bu rakam 1 buçuk milyon gibi bir rakamla gerçekleşecek. Toplam gelen sayısını aslında tam olarak hesaplayamıyoruz. Çünkü bir kısmı günübirlik oluyor. Yani sadece Göbeklitepe’yi ziyaret ederek devam eden fakat geceleme sayılarına baktığımızda zaten bu sayı 1 milyonu geçmişti. Bu sene ise doluluk oranları yüksek olduğu için 1 buçuk milyona yaklaşacak. Bu durumda aslında bir yıl içerisinde yüzde 50’lik bir artışa tekabül ediyor. Bir yıl için aslında inanılmaz bir yükseliş. Buna ek olarak da aslında Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş’nin eğitim programları var. Tarih yeniden canlanıyor projesi kapsamında bunları biz peyderpey faaliyete geçireceğiz. Bu kapsamda biz Harran Üniversitesi ile çalışacağız. Buna ek olarak da turizme olan talepten dolayı belediyenin de birçok alanı geliştirme faaliyeti var. Örneğin kale eteğini turizme kazandırılması önemli bir proje olacak. Kızılkoyun da aynı şekilde turizme kazandırılması turizmde bir alan olarak yer alması önemli bir çalışma olacak. Burada önemli olan ise aldığımız alanların değerlendirilmesi. Mesela Göbeklitepe’ye gelen ziyaretçi sayısıyla müze ziyaretçi sayısının birbirine yaklaşması gerekiyor. Buna yönelik bir tanıtım çalışması da yapmayı planlıyoruz. Turizm alanında diğer bir çalışma da halihazırda bir turizm mastır planı var. Bugünlerde turizm konseyini topluyoruz. O konseyle beraber o mastır planında yapılan tüm çalışmalar, faaliyetler üzerinden geçerek Şanlıurfa için yapılacak altyapı tanıtım ve planlama çalışmalarını görmüş olacağız. Bu nedenle şu anda Şanlıurfa’da planlama, eğitim ve tanıtım konusunda birçok çalışma yapılıyor." diye konuştu.
'Sıcak havalarda su sporları faaliyetlerimiz olmadığı için turizmde durgunluk yaşanıyor'
Su sporlarının olmamasından dolayı sıcak geçen aylarda Şanlıurfa'nın turizminin sönük geçtiğini sözlerine ekleyen Turizmi Geliştirme A.Ş. Müdürü Uncu, "Şanlıurfa turizm alanında en yoğun günlerini genelde tatil günlerinde yaşıyor. Aslında Şanlıurfa’nın turizmine baktığımız zaman bu turizmi üçe bölebiliriz. İlkbahar ve sonbahar en fazla turist çektiği zaman, özellikle havaların iyi olduğu serin ve güzel havaların etkili olduğu Mart, Nisan, Mayıs ve Eylül, Ekim, Kasım aylarıdır. Bu aylar Şanlıurfa için turizm sezonu diyebileceğimiz aylardır. Diğer taraftan turizm sezonu olmayan, biraz daha turist sayısının düştüğü aylardır. Bu aylar ise genelde Aralık, Ocak, Şubat aylarıdır. Bu aylar, diğer illere kıyasla daha ılıman geçiyor. Fakat genelde soğuk geçiyor ve yine bu aylarda turist sayısında ciddi bir azalma oluyor. Yaz aylarında ise uçuş sayılarının da azalmasıyla birlikte bilindiği gibi uçuş firmaları uçuşlarını özellikle deniz kum ve güneş turizminin olduğu yerlere kaydırıyor. Bu nedenle de Temmuz, Ağustos ayları, Haziran ayının ortası gibi genelde bir düşüş yaşanıyor. Ramazan ayına bakacak olursak, genelde halihazırda biz yerli turist çektiğimizden dolayı Ramazan aylarında da insanlar genelde ailesiyle birlikte geçirdiğinden dolayı biraz sönük geçiyor. Özellikle havaların sıcak olması ve su sporlarına dayalı turizm faaliyetlerimiz gelişmediği için bir durgunluk yaşanıyor." ifadelerini kullandı.
'Konaklamadaki eksikliğimizi yatırımcı çekerek giderebiliriz'
Konaklama eksikliğinden de bahseden Mehmet Uncu, "Karacadağ Kalkınma Ajansı, bir mali destek programına çıktı. Eski yapıların otel ve turistik alan olarak değerlendirilmesi için biz burada birkaç işletmeye başvuru aşamasında destek verdik. Konaklama alanlarıyla ilgili şöyle bir sıkıntımız var, öncelikle yeni yatırımcı çekmemiz gerekiyor. Ya da yatırımı bizim yapmamız gerekiyor. Turizmi Geliştirme A.Ş olarak biz bu yatırımı kendi sözleşmemizden dolayı direkt yapamıyoruz. Fakat iş adamları ve iş dernekleriyle beraber Şanlıurfa turizm yatırım A.Ş planlamamız var. Bu şirketi de kurduktan sonra belli bir sermaye ile biz bu yatırımları yapabileceğiz. Buna ek olarak da aslında İstanbul’da planladığımız fakat özellikle İstanbul seçimleri nedeniyle ertelediğimiz bir yatırım tanıtım etkinliğimiz var. İstanbul'da biz otel ve turizm yatırımcılarına bir sunum yapacağız. O sunumla beraber yatırımcıları Şanlıurfa’ya davet edeceğiz. Bu kapsamda yine Karacadağ Kalkınma Ajansıyla beraber hazırladığımız bir katalog ve yatırım iklimi broşürümüz, bir tanıtım filmimiz var. Onlara bu tanıtımı yaptıktan sonra belediyenin özel şahısların sahip olduğu tarihi ve turizm tesis alanına uygun olan arsalarını tanıtmak için gezdireceğiz ve onların yatırım yapmalarını teşvik edeceğiz. Halihazırda elde ettiğimiz geceleme sayısının ve doluluk oranının yüksekliği yatırımcıların iştahını kabartıyor. Tek sıkıntımız ise Suriye’de devam eden olayların halen tam anlamıyla bitmemiş olması. Onlar sonlandığı durumda Şanlıurfa'da inanıyorum ki mevcut yatak kapasitesi 3 katına çıkacaktır. Şu andaki mevcut yatak kapasitemiz turizm işletme belgeli tesislerde çok düşük." şeklinde konuştu.
'Turizmde Şanlıurfa'yı yükseltmek için belediyelere de önemli görevler düşüyor'
Şanlıurfa'nın turizm mekanlarını yapmak ve bunları tanıtmak için belediyelere önemli görevlerin düştüğünü dile getiren Uncu, "Şanlıurfa’nın turizmde birçok eksikliği var. Bir turizm kenti olmak aslında başlı başına bir süreçtir. 2019 Göbeklitepe Yılı ilan edildiği için hemen turizm kenti olamaz. Bu bir anlayış bir yaklaşım. Öncelikle esnafın, çalışanların herkesin dönüşmesi gerekiyor. Örneğin Gaziantep de tamamen dönüşmüş bir turizm kenti değil ama hizmet kalitesini arttırmış. Şanlıurfa’nın da hizmet kalitesini arttırması gerekiyor. Buna ek olarak konaklama tesislerinin arttırılması gerekiyor. Konaklama alanındaki eksiklik şu şekilde önemli, normal şartlar altında konaklama olan ve olmayan turisti biz ayırırız. Konaklama yapan turistin bıraktığı katma değeri konaklama yapmayana oranla 3 katıdır. Bu nedenle konaklama sayımızı arttıramamak halihazırdaki konaklama tesislerinin eksikliği, aslında Şanlıurfa’nın turizmde elde edeceği katma değerin düşmesi anlamına geliyor. Örneğin, konaklama yapan bir turist günlük 300 TL harcarken konaklama yapmayan bir turist 80 TL civarında bir para harcamakta. Aslına bakarsanız 3 buçuk katına yakın bir katma değer farkı yaşanıyor. Bu da bir turistin bıraktığı katma değerin neredeyse iki katının dışarı kaçması anlamına geliyor. O nedenle en önemli sorunumuz konaklama. Konaklama kapasitesi de sadece turizm sektörüne yönelik olmamalı. Şanlıurfa kalkındıkça konaklamaya olan talep artacaktır. Örneğin Gaziantep’te konaklama kapasitesinin yoğunluğu ya da fazlalığı Diyarbakır’da ticari ve sanayi kapasitelerinin biraz daha gelişmiş olmasından kaynaklı. Şanlıurfa’da da bu anlamda bir konaklama eksiğimiz var. Bununla beraber hizmet kalitesi ve diğer hizmet kalitesinin de peyderpey turizme alıştıkça olacak şeyler. Bunda da belediyelere önemli roller düşmekte. Bizler de onlarla beraber Şanlıurfa’nın kalitesi programını uygulayacağız. Bu hizmet kalitesi de artacaktır. Böyle bir sorunumuz var ama bu da geliştirilecektir diye düşünüyorum." sözlerinin altını çizdi.
'Şanlıurfa İslam Dünyası Başkenti olursa, Eyyüp Nebi kendi potansiyelini oluşturacaktır'
Turizmi Geliştirme A.Ş Genel Müdürü Mehmet Uncu, "Şanlıurfa'nın ilçelerinden bahsedecek olursak ilk akla gelen merkez ilçeler olan Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçeleri oluyor. Diğer ilçelerin de ayrı bir turizm potansiyeli var. Ama turizm potansiyelini daha öncelikli potansiyele sahip belli ilçelerimiz var. Batıdan başlarsak Halfeti, Birecik bu konuda önemli ilçelerdir. Halfeti'de ve Birecik'te de Gaziantep'te koordineli bir şekilde aşağı Fırat havzası yönetim planına çıkartılması gerekiyor. Gaziantep bu konuda potansiyeli daha hızlı bir şekilde yapıyor. Halfeti, Birecik için planların yapılması gerekiyor. Bu iki ilçe hem tarihi hem de doğal olarak ön planda genel ziyaretçilerin de olmazsa olmazı durumunda. Doğu tarafına ya da güneye geldiğimizde Harran zaten kendi potansiyeli ile beraber UNESCO Kültür Mirası Listesine girebilecek bir alan. Harran Üniversitesi'nin yaptığı çalışmalar var. Kaymakamlık ve belediye ile beraber orada bir kentsel tasarım, kentsel dönüşüm gerçekleştirip Harran’ın sahip olduğu turistik yapılar ön plana çıkartılırsa ve altyapı sağlanırsa bu daha verimli olur. Çünkü Harran’da ciddi altyapı sıkıntısı var. Orası da zaten turistlerin uğrak noktasıdır ama daha fazla ziyaretçisinin çekilmesine sebebiyet verecektir. Orası sadece Harran’ın merkezi değil, fazlasıdır. Harran destinasyonunu tamamlayıcı yerlerden bir tanesi de Viranşehir'dir. Harran’dan çıktıktan sonra Şuayip kenti, Soğmatar, Bazda Mağaraları, ondan sonra da Viranşehir Eyüp Nebi'ye bağlanmak gerekiyor. Eyyüp Nebi de özellikle inanç turizmi geliştiği zaman daha fazla cihazı çekecektir. Şanlıurfa'ya has turizm başkenti olursa, en fazla ziyaretçi çekecektir. Özellikle Şanlıurfa İslam Dünyası Turizm Başkenti olursa Halilürrahman'dan sonra ziyaretçi çekecek olan yer Eyyüp Nebi olacaktır. Viranşehir de potansiyelini değerlendirilecektir." ifadelerine yer verdi.
'Turizm potansiyeli olmayan ilçeler yavaş yavaş değerlendirilmelidir'
Bazı ilçelerin turizm potansiyeli olmadığını ve bu ilçelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Uncu, "Viranşehir dışında kuzeyde Siverek, özellikle Karacadağ daha eski volkanik yapısının değerlendirilmesi ile beraber ziyaretçilerin uğrak noktası olacaktır. Tabi Karacadağ'ı sadece Siverek için değil, Viranşehir için de düşünülmesi gerekiyor. Çok inanılmaz bir sönmüş volkanik yapı var orada. Bazalt taşından doğal olarak aslında ziyaretçi çekecektir orası. Kış turizm potansiyelimiz var ama bence bu potansiyelimiz düşük. Diğer turizm değerlerimizden kıyasla daha az önemlidir. Çünkü bizde kış mevsimi az geçiyor. Burada kış turizmi olur ama çok küçük bir sezon olduğu için kaynakların daha iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Siverek'te Takoran Vadisi için UNESCO ile beraber bir biyosfer alanı çalışması yapılması gerekiyor. Biyosfer rezerv alanı olarak değerlendirilirse, Takoran Vadisi doğal sit alanı olarak değerlendirilirse orası da ekstradan ziyaretçi çekecektir. Şimdi biz ilçelere şu an halihazırda pek erişemiyoruz. İş yoğunluğundan dolayı Temmuz ayından itibaren onlara da gitmeye başlayacağız. Siverek’in dışında Bozova’ya geldiğimizde Bozova'da baraj var. Ona da özellikle üniversitelerin suya dayalı yarışmalarının getirilmesi ile Bozova canlandırılacaktır. O kapsamda Bozova da zaten bizim hissedarımız. Onu da bizim öncelikli ilçelerimiz olarak görüyoruz. Diğer ilçeleri de yavaş yavaş entegre etmeye çalışacağız. Entegre etmeyi düşündüğünüz ilçeler başta Ceylanpınar, Hilvan ve Suruç dışarıda kalıyor. Potansiyel açısından yavaş yavaş değerlendirilmesi gereken yerlerdir." sözlerini sarf etti.
Bülent Karaca / Urfa Değişim