Bakan Göktaş, 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı ile afet bölgelerindeki eğitim desteklerini kapsayan bir protokol imzaladıklarını anımsatan Göktaş, deprem bölgelerinde sosyal iyileştirme kapsamında başka çalışmaları da olacağını, bunlardan birini ağustos ayında başlatacaklarını söyledi.
Dezenformasyonun bütün dünyanın ciddi bir sorunu olduğuna, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyonun çok tehlikeli boyutlara geldiğine dikkati çeken Göktaş, mağdurun haklarını korumak, daha fazla zarar görmesini engellemek amacıyla hareket ettiklerini fakat bazı medya mecralarında, konuya gereken özenin gösterilmediğini dile getirdi.
Göktaş, AK Parti hükümetleri döneminde, bireyin, ailenin ve toplumun korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine büyük önem verdiklerini söyledi.
Bütüncül ve adil sosyal hizmet modelleri geliştirdiklerini, toplumun her bir ferdine ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Göktaş, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin sosyal alanda da güçlenmesini, kalkınmasını sağladık. Aileyi koruduk. Yeni nesilleri düşündük. Çocukları, kadınları koruyup kolladık. Engellileri, yaşlıları, ihtiyaç sahiplerini gözettik, gözetmeye devam ediyoruz. Şehit yakınlarını ve gazilerimizi önemsedik. Sosyal refahı artırmaya gayret ettik. Son 22 yılda yapılan yenilikler ve verilen hizmetler, sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, ilk ve tek olma özelliği taşıyor."
"12. Kalkınma Planı 2024-2028 Hedefleri'ni mutlaka gerçekleştireceğiz"
Bakan Göktaş, "2053 Vizyonuna İlişkin Hedefler" uyarınca, 30 Yıllık Perspektif çerçevesinde, "12. Kalkınma Planı 2024-2028 Hedefleri"ni mutlaka gerçekleştireceklerini vurguladı.
Her ilçeye Sosyal Hizmet Merkezi hizmetini götüreceklerini, Aile Sosyal Destek Programı ile Türkiye'nin her yerine, milyonlarca haneye ulaşacaklarını belirten Göktaş, "Güçlü Birey, Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye" anlayışıyla, aile odaklı eğitim ve danışmanlık hizmetlerini sürdüreceklerinin altını çizdi.
Aile ve iş hayatının uyumunu güçlendireceklerine, kaliteli ve kolay erişilebilir kreş ve okul öncesi bakım/eğitim imkanlarını yaygınlaştıracaklarına işaret eden Göktaş, kadınların iş hayatına katılımını artırabilmek için esnek ve uzaktan çalışma uygulamalarını hayata geçiren öncü kamu kurumu olmayı hedeflediklerini söyledi.
"Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasını başlatacağız"
Hanelerin belirli bir gelir düzeyini garanti altına alan Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi'ni hayata geçireceklerini de ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:
"Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasını başlatacağız. Aile Koruma Kalkanı Programı'yla ev hanımlarının emekliliğine destek sağlayacağız. Kadınlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelik, ihtisaslaşmış barınma ve bakım hizmetlerini geliştirecek ve yaygınlaştıracağız. Barınma, bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarının nitelik ve niceliğini artıracağız. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'nın etkin uygulanmasını ve 5. Ulusal Eylem Planı'nın hazırlık çalışmalarını uygulamaya geçireceğiz.
Kadınların toplumsal hayattaki ve karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini artıracağız. Örgün eğitim kademelerinin tamamında kız çocuklarının net okullaşma oranı ile kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 seviyesine ulaştıracağız. Kadınların, iş kurma ve geliştirme süreçlerini kolaylaştıracak, e-ticaret platformlarında daha fazla yer almalarını teşvik edecek, kooperatifler yolu ile güçlendirilmelerini sağlayacağız."
"Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'ni uygulayacağız"
Göktaş, erken yaşta ve zorla evliliklerin erken tespitine yönelik sistemler geliştireceklerini ve kamuoyunun konuyla ilgili farkındalığını artıracaklarını söyledi.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede izleme ve değerlendirme çalışmalarını daha da güçlendireceklerini aktaran Göktaş, şunları kaydetti:
"Sıfır tolerans politikamızı uygulamaya devam edeceğiz. ŞÖNİM'lerin ve kadın konukevlerinin daha nitelikli hizmet vermesini sağlayacağız. Çocuklarımızın milli ve insani değerlere sahip, saygılı, öz güvenli ve sağlıklı fertler olarak, aile ortamında yetişmeleri için her imkanı seferber edeceğiz. Türkiye'de, Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'ni uygulayacağız. Geçici Koruyucu Aile Programı'nı hayata geçireceğiz. Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı çocuk alanında hizmet üreten tüm paydaşların katkıları ve iş birliği ile hayata geçireceğiz."
Çocuklara yönelik politikaları, uygulamaları ve hedefleri istişare etmek amacıyla "Çocuk Şuraları" düzenleyeceklerine işaret eden Göktaş, çocukların gelişimlerini akademik, sosyal, sportif, sanatsal ve mesleki açıdan destekleyerek donanımlı bireyler olarak yetişmelerini sağlayacaklarını dile getirdi.
Yabancı dil, robotik kodlama, üç boyutlu yazıcı gibi alanlarda eğitim veren Mahalle Çocuk Atölyeleri kuracaklarını ifade eden Göktaş, çocuğa karşı şiddet, ihmal ve istismar konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sıfır tolerans ile çalışacaklarını, çocuklara yönelik politika ve hizmetleri kanıt temelli olarak geliştirme kapsamında Türkiye Çocuk Araştırması'nı periyodik olarak uygulayacaklarını vurguladı.
"2. Ulusal Otizm Eylem Planını tüm paydaşlarla beraber oluşturacağız"
Göktaş, bağımlılıkla daha etkin bir şekilde mücadele edeceklerini, çocukların ve gençlerin dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri riskleri tespit ederek, zararlı bulunan içeriklere müdahale edeceklerini söyledi.
Engelli vatandaşların ve ailelerinin toplumsal yaşamın aktif üyeleri olarak yaşam sürmelerini sağlayacak uygulamaları hayata geçirecek, erişilebilir bir toplum inşa edeceklerinin de altını çizen Göktaş, şöyle devam etti:
"Engelli Bireylere Yönelik Aktif Yaşam Merkezleri sayısını 150'ye çıkaracağız. Evinde engelli ve yaşlı bakımını gerçekleştirenleri sigorta şemsiyesi altına alarak, evinde istihdam modeli oluşturulmasına ilişkin ilgili kurumlar işbirliğinde mevzuat çalışmalarını tamamlayacağız. Engelli Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi sayımızı 130'a ulaştıracağız. 2. Ulusal Otizm Eylem Planı'nı tüm paydaşlarla beraber oluşturacağız ve uygulayacağız."
"Daha üretken bir yaşlılık süreci için özel programlar geliştireceğiz"
Yaşlı vatandaşların aileleriyle sağlıklı ve aktif yaşlanmalarını destekleyeceklerini belirten Göktaş, "Huzurevi ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sayımızı 180'e çıkaracağız. 2030 Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'nı ilan ederek, güçlü işbirliği ve koordinasyonla uygulayacağız. Yaşlılarımızın dijitalleşme ve diğer teknolojilerle hizmetlere erişimini kolaylaştırma ve daha üretken bir yaşlılık süreci geçirmeleri için özel programlar geliştireceğiz." bilgisini verdi.
Göktaş, şehit dul ve yetimlerinin özel sektörde de istihdamını sağlayacaklarını ifade ederek, şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının tek bir kartla tüm Türkiye'de ücretsiz seyahat etmelerini sağlayacaklarını, PTT ile protokol imzalanarak tüm Türkiye Kart Projesi'ne şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarını da dahil edeceklerini kaydetti.
Bakan Göktaş, "Ortaya koymayı planladığımız tüm bu vizyon, aile odaklı bir sistemin güçlenmesini gerçekleştirebilmek için. Ailenin her bir bireyini daha da güçlü hale getirmek, sosyal destek sistemlerini pekiştirmek bizim görevimiz." dedi.
"Bakanlık içerisinde dijital ortamları tarayan bir birim var"
Dijital mecralarda yer alan çocuk istismarı ve şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine Göktaş, Bakanlık içerisinde dijital ortamları tarayan bir birim olduğunu belirtti.
Bu doğrultuda materyaller oluşturma, eğitimler düzenleme, bağımlılık karşısında çocuk, birey ve aile ilişkilerini güçlendirici faaliyetler yürüttüklerini anlatan Göktaş, "Bunun haricinde dijital mecradaki şiddet olayları ve dijital bağımlılık, biliyorsunuz günümüzde aslında merkezi bir konu. Şiddet olaylarını ve oradaki çıkan, dijital mecralarda çıkan çocuk istismarı konularında, bizler her türlü mücadeleyi veriyoruz." diye konuştu.
Bakan Göktaş, çocukların dijital risklerden korunması kapsamında Bakanlığa bağlı Özel Kreş ve Gündüz Bakımevinden hizmet alan ebeveynlere, kreş ve bakımevi çalışanlarına farkındalık eğitimi verildiğini aktardı.
Dijital medyanın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine katkıda bulunmak amacıyla çocukların dijital risklerden korunması konusunda ebeveyn rehberi oluşturarak Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün web sitesinde yayımlandığını anımsatan Göktaş, 2023 yılı haziran ayı itibarıyla yaklaşık 20 bin veliye ve 14 binden fazla personele de Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verildiğini söyledi.
Dijital mecra ile mücadele
Göktaş, 2021'de toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bağımlılık ile mücadele seferberliği başlatılması kararı alındığına değinerek, "Sonuç itibarıyla bu da bir bağımlılık. Her ne kadar günümüzde bizler de telefon ve tablet kullansak da çocuklarımız kullandıkça ve içeriği kontrol edemedikçe hepimizde çok derin rahatsızlıklar oluşturuyor. Çocuklarımız biraz fazla dijital mecrada zaman geçirince öfke kontrolü sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Üstelik içerikleri kontrol edememek de ciddi bir sıkıntı. Bununla ilgili farklı projeleri de geliştireceğiz." ifadesini kullandı.
Oyuncak ve kitap seçiminde ebeveyn rehberiyle, oyunla doğru ve etkili zaman geçirilmesinin teşvik edilerek dijital bağımlılığa karşı da koruyucu bir faktör olarak işlev görebilmesinin hedeflendiğini dile getiren Göktaş, ancak dijital mecra ile mücadelenin, toplumun her kesiminin yapması gereken bir mücadele olduğuna işaret etti.
"Bu projeyi sonuçlandırarak hayata geçirmeyi istiyoruz"
Bakan Göktaş, 2023'te hazırlanan AK Parti seçim beyannamesinde, aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi mekanizmalar geliştirileceğinin, bu kapsamda uygulanacak Aile Koruma Kalkanı Programı ile sosyal politikalarda yeni ve vizyoner uygulamaların hayata geçirileceğinin ifade edildiğini hatırlattı.
Aile Koruma Kalkanı Programı'nı finanse etmek üzere ise Aile ve Gençlik Bankası adıyla bir banka kurulacağının ve bu bankanın ana gelir kaynaklarından birisinin de doğal kaynaklar olacağının belirtildiğini anlatan Göktaş, şöyle devam etti:
"Biz bunu Aile Koruma Kalkanı ve Aile ve Gençlik Bankası olarak söylüyoruz, ama Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında temelde ev hanımlarına emeklilik prim desteği ve yıpranma payı hakkı var. Her aileden istihdama en az 1 kişinin katılımının sağlanması, yeni evliliklerin teşvik edilmesi, yeni sosyal hizmet modelleri geliştirilmesi kapsamında faaliyet ve projelerin desteklenmesi öngörülmüştür.
Aile ve Gençlik Bankası konusunda ise biliyorsunuz bunun pek çok paydaşları var. Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak kendi payımıza düşen boyutunu enine boyuna çalışıyoruz, bunu onlar da kendi taraflarında çalışıyor. Çünkü sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını ilgilendiren boyutu yok bunun. Ancak ileriki dönemlerde inşallah bunu sonuçlandırarak, gençlerimize verdiğimiz bu umut dolu projeyi hayata geçirmek istiyoruz."
Göktaş, "Net bir takvim yok mu?" sorusunu, "Şöyle ki diğer paydaşlarımız var. Takvimimiz yok. Önümüzdeki zamanlarda... Bu konuyu zaten şu anda çalışıyoruz detaylıca. Dijital bankacılık olarak modelleme üretebiliriz ama tabii ki şartlar, konseptler bunların hepsi sadece kendi bakanlığımızla ilgili boyutu olmadığı, farklı bakanlıkları da ilgilendirdiği için de onların çalışma alanlarıyla beraber bunu takvimlendirip kamuoyu ile paylaşacağız." diye yanıtladı.
"Cezaların artırılmasına yönelik tedbirler almaya devam ediyoruz"
Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddete ilişkin bir soru üzerine, bunun, herkesin canını acıtan bir konu olduğunu dile getirdi.
Kadına yönelik şiddetin, sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada gündemde olduğunu aktaran Göktaş, şu açıklamalarda bulundu:
"Biz tabii ki bununla mücadele için sıfır tolerans ilkesiyle çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Öncelikle bunu söyleyeyim ve altını da çizeyim. Temel kanunlarda eşitlik ilkesi ve pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. Şiddet mağdurlarının korunması ve şiddetin önlenmesi için 6284 sayılı Kanun ve ikinci mevzuat ile güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Hukukumuzu güçlendirmeye ve uygulamadaki başarısını artırmaya yönelik çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. Kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddet eylemlerinde cezaların artırılmasına yönelik tedbirler almaya devam ediyoruz."
Hem hukuki platformlarda hem de uygulamada yoğun ve hassas bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Göktaş, farkındalık artırma çalışmaları çerçevesinde, eğitimler ve seminerler düzenleyerek kamu personeli, muhtarlar ve diğer kesimlere eğitimler verdiklerini, ulusal ve il düzeyinde kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planları hazırlayıp uyguladıklarını söyledi.
Hangi ilde vaka çoğalması varsa ya da hangi ilde şiddetle ilgili özel bir durum oluşacaksa onu mercek altına alıp özel bir çalışma yapmayı hedeflediklerine işaret eden Göktaş, şunları kaydetti:
"1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nın daha etkin kullanılması ki bu ulusal eylem planını biliyorsunuz 2021-2025 yıllarını kapsıyor. Daha etkin kullanılması ve izlenmesi amacıyla da yıllık faaliyet planları hazırlıyoruz. Bakanlığımız koordinasyonunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğiyle kadına yönelik şiddetle mücadelede 2022 yılı faaliyet planını imzaladık ve bunu uygulamaya başladık."
ALO 183 Sosyal Destek Hattı'nı ve KADES mobil uygulamasını, kadına yönelik şiddetle mücadelede aktif bir şekilde kullandıklarını belirten Göktaş, "Kadın cinayetlerinin nitel ve nicel analizine ilişkin periyodik araştırmalar yapıyoruz. Kadın cinayetleri ve şiddet vakalarına ilişkin veriler İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kayıt altına alınıyor ve kamuoyu ile periyodik olarak paylaşılıyor. Adalet Bakanlığı UYAP sistemi, POLNET ve Jandarma Genel Komutanlığının veri sistemi de verilerin toplandığı diğer kaynaklar." dedi.
"Nerede bir mağdur varsa onun yanındayız"
Bakan Göktaş, Brüksel Parlamentosu'nda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik çalıştığı gibi burada da aynı hassasiyeti göstereceğini vurguladı.
"6284 sayılı Kanun'un değiştirilmesi, kaldırılması söz konusu mu? 'Mağdurun beyanı esastır' meselesinin aile birliğini bozduğu iddiaları da var. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?" şeklindeki soru üzerine Göktaş, şunları paylaştı:
"Tabii ki söz konusu değil. Benim bu konuda düşüncem açık ve net. Nerede bir mağdur varsa onun yanındayız. Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyız. Mağdur bir kadınsa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız. Mesele öncelikle şiddet gören kişiyi tabii ki de anında koruma altına almak, anında güvence altına almak."
Ailenin güçlendirilmesinin öncelikli alanlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak bu tartışmanın, 6284 sayılı Kanun'dan ayrı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aileyi güçlendirmek şart, evet. Bunun için farklı mecralarda çalışıyoruz ve bunları toplumla paylaşıyoruz. Ancak diğer yandan böyle bir tartışma söz konusu olamaz. 6284, bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım.
Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. Diğer bakanlıklarımızla da bu konunun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz."
"Türkiye'de kadına yönelik şiddete ilişkin çalışmalar devrim niteliği taşıyor"
Kadına yönelik şiddetle ilgili caydırıcı önlemler almak zorunda olunduğunu belirten Göktaş, Bakanlık olarak sosyal medya paylaşımlarını çok yakından takip ettiklerini ve anında müdahale ettiklerini söyledi.
Şiddet eğilimli insanlara yönelik bir rehabilitasyon gerektiğine işaret eden Göktaş, "Bunu bir caydırıcı unsur olarak kullanmak gerekiyor. Şiddet eğilimli insanlar, bir eğitim ya da bir rehabilitasyondan geçmesi gerektiğinin farkında değil. Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. 'Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz.' diyorlar. Böyle bir durum da var." diye konuştu.
Göktaş, Bakanlığın, kadın konukevinde kalan kadınların, can güvenliğinin ve ekonomik kaygısının üstesinden geldiğini belirtti.
Türkiye'nin bu meseleyi çözmek adına yaptığı çalışmalarla pek çok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu ifade eden Göktaş, Türkiye'de kadına yönelik şiddete ilişkin çalışmaların devrim niteliği taşıdığını söyledi.
"(6284) Kanun değişmeyecek. Bu kanunun değişmesi gerekmiyor"
Bakan Göktaş, mağdur erkeklerin de yanında olduklarını belirterek, "Bunları da dinlememiz lazım. Sonuçta biz 'aile' bakanlığıyız. Kadına, erkeğe, gencine, yaşlısına, engellisine her kitleye hitap eden bir bakanlığız. Burada bir mağduriyet söz konusuysa onu da dinlememiz lazım." dedi.
Mahinur Özdemir Göktaş, süresiz nafaka konusunu da Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüştüklerini, bakanlığı ilgilendiren boyutlarını ele aldıklarını anlattı.
"Bu tür içerikleri yakından izlediğimizi bilmenizi istiyorum"
Bakan Göktaş, Youtube'de çocukları hedef alan paylaşımlar yapan bir kanalla ilgili de değerlendirme yaptı. Bu tür içerikleri yakından izlediklerini ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:
"Çocuklara yönelik içerikleri olan, tepkilere yol açan bir Youtuber ile ilgili sosyal medyada biz de bunu izledik ve değerlendirdik. Çocukların üstün yararına ve gelişimine olumsuz etkisi olacağı değerlendirildi. Bugün bu konuyla ilgili içeriğin engellenmesi kararı çıktı. Mecrayı kapatamıyoruz ancak içeriği önleyebiliyoruz. Biz bu konuda çok hızlı çalışıyoruz. Sosyal medyadaki şiddet olaylarını izlediğimizde de aynı şekilde, aynı hızla takip ediyoruz. Bu tür içeriklere çok hızlı müdahale ediyoruz."
AA
Gündem
Yayınlanma: 26 Temmuz 2023 - 18:29
Güncelleme: 26 Temmuz 2023 - 18:31
Geçici Koruyucu Aile Programı hayata geçiyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye'de, Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'ni uygulayacağız. Geçici Koruyucu Aile Programı'nı hayata geçireceğiz." dedi.
Gündem
26 Temmuz 2023 - 18:29
Güncelleme: 26 Temmuz 2023 - 18:31
İlginizi Çekebilir