TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Uzmanlara göre son 8 bin yılda tüketilen kadar gıda önümüzdeki 40 yılda tüketilecek. Müthiş bir gıda talebi baskısıyla karşı karşıyayız.” dedi.
Her geçen gün küresel ısınma daha fazla etkili olurken, gerek tarım alanlarının yerleşime açılması gerekse bilinçsiz tarım alanlarının sulanması gıda veriminin gittikçe azalmasına neden oluyor. Şanlıurfa da tarımsal sulamaya ihtiyacı olan bir tarım kenti olduğundan GAP projesi ile birçok arazi suyla buluşturuldu. Ancak etkili olan bilinçsiz sulama nedeniyle topraklar hızla çoraklaşmaya doğru gidiyor. Bunun yanında nüfusun hızla artmasıyla tarım arazileri de kentleşmeye doğru yol alarak, verim gittikçe düşüyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da verimin düşmesi hakkında korkunç rakamları açıkladı.
BAYRAKTAR: MÜTHİŞ BİR GIDA TALEBİ BASKISIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
“Gıdaya erişimin gittikçe zorlaşacağını belirten Bayraktar, “Dünya nüfusu önümüzdeki 33 yılda 2 milyar daha artarak 2050’de 9,6 milyara çıkacak. Bu nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 60-70 artması gerekecek. Uzmanlara göre son 8 bin yılda tüketilen kadar gıda önümüzdeki 40 yılda tüketilecek. Müthiş bir gıda talebi baskısıyla karşı karşıyayız. Ülkeler geliştikçe, tüketim alışkanlıkları da değişiyor. Çin gibi ülkeler artık daha fazla gıda tüketiyor. Yoksul ülkeler geliştikçe, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri tüketimleri artıyor. Bu durum, küresel düzeyde bir talep patlamasına neden oluyor.” dedi.
TARIM ALANLARI HIZLA ÇORAKLAŞIYOR
Tarımsal üretimin aynı hızla artırılamadığını öne süren Şemsi Bayraktar, “Tarım alanları bilinçsiz sulama, aşırı gübreleme, yanlış ve aşırı zirai ilaç kullanımı gibi nedenlerle kirlendi, çoraklaştı, çölleşti. Son 40 yılda tarıma elverişli arazilerin yüzde 30’u verimsizleşti. Gittikçe daha geri dönülmez noktaya doğru yol alıyoruz. Küresel düzeyde her yıl İtalya kadar tarım alanı kaybediliyor. Dünyadaki tarım arazilerin dörtte biri ciddi hasar görmüş durumda bulunuyor.” diye konuştu.
ÖZTÜRKMEN: BUNDAN DOLAYI SURUÇ’TA BİR AN ÖNCE DAMLAMA SULAMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİ
Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, fazla sulanmadan dolayı olumsuzluklar olduğunu ve damlama sulama sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Öztürkmen, "Tarıma arazisine fazla sulanmadan dolayı olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Suruç’ta da bu problem çok yaşanıyor. Bundan dolayı Suruç’ta bir an önce damlama sulama sistemine geçilmeli. Hem Suruç’ta dünyanın en güzel sulama sistemi mevcuttur. Buna sahip çıkmamız lazım. Aksi taktirde Harran’ın arazileri gibi çoraklaştırırız. Bunun sonucunda elimize geçmiş bu değeri kaybederiz. Yoksa hem topraklarımız verimli hem de sulama sistemimiz çok iyi. Bol su bol verim demek değildir. Bizde alışılagelmiş bir durum olarak ne kadar sulama yapılsa o kadar verim olacağı görüşü mevcuttur. Suyu ekonomik kullanmalıyız. Sulamada az su harcayan sisteme bir an önce geçilmesi gerekir. Hükümetimiz de buna destek veriyor. Bunu bir an önce projelendirip yaptırmak lazım. Aksi taktirde verimli toprak kalmayacak" dedi.
"NÜFUSUMUZ ARTIYOR ANCAK TOPRAKLARIMIZ ARTMIYOR"
Çiftçilere her zaman eğitim verilmesi gerektiğini ve çiftçinin bilinçlendirilmesi konusunda taşların zamanla yerine oturacağını ifade eden Ali Rıza Öztürkmen, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu konuda zaman zaman çiftçileri bilinçlendirme eğitimleri de mevcuttur. Biraz daha zaman geçince bu taşların yerine oturacağını düşünüyorum. Bu konuda her zaman daha fazla eğitim vermek gerekir. Özellikle tarım arazilerinde betonlaşma çok kötü bir durumdur. Harran Ovası’na büyük ova statüsü getirildi. Bundan sonra betonlaşma fazla görülmez. Sadece devlet eliyle gösterilen alanlarda betonlaşma olur. Nüfusumuz artıyor ancak topraklarımız artmıyor. Bu nedenle bunun kıymetini bilmemiz gerekir. Bu çoraklaşmaya bir an önce dur demek lazım. Aksi taktirde tarım yapacak bir metre arazi bulamayız."
Her geçen gün küresel ısınma daha fazla etkili olurken, gerek tarım alanlarının yerleşime açılması gerekse bilinçsiz tarım alanlarının sulanması gıda veriminin gittikçe azalmasına neden oluyor. Şanlıurfa da tarımsal sulamaya ihtiyacı olan bir tarım kenti olduğundan GAP projesi ile birçok arazi suyla buluşturuldu. Ancak etkili olan bilinçsiz sulama nedeniyle topraklar hızla çoraklaşmaya doğru gidiyor. Bunun yanında nüfusun hızla artmasıyla tarım arazileri de kentleşmeye doğru yol alarak, verim gittikçe düşüyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da verimin düşmesi hakkında korkunç rakamları açıkladı.
BAYRAKTAR: MÜTHİŞ BİR GIDA TALEBİ BASKISIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
“Gıdaya erişimin gittikçe zorlaşacağını belirten Bayraktar, “Dünya nüfusu önümüzdeki 33 yılda 2 milyar daha artarak 2050’de 9,6 milyara çıkacak. Bu nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 60-70 artması gerekecek. Uzmanlara göre son 8 bin yılda tüketilen kadar gıda önümüzdeki 40 yılda tüketilecek. Müthiş bir gıda talebi baskısıyla karşı karşıyayız. Ülkeler geliştikçe, tüketim alışkanlıkları da değişiyor. Çin gibi ülkeler artık daha fazla gıda tüketiyor. Yoksul ülkeler geliştikçe, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri tüketimleri artıyor. Bu durum, küresel düzeyde bir talep patlamasına neden oluyor.” dedi.
TARIM ALANLARI HIZLA ÇORAKLAŞIYOR
Tarımsal üretimin aynı hızla artırılamadığını öne süren Şemsi Bayraktar, “Tarım alanları bilinçsiz sulama, aşırı gübreleme, yanlış ve aşırı zirai ilaç kullanımı gibi nedenlerle kirlendi, çoraklaştı, çölleşti. Son 40 yılda tarıma elverişli arazilerin yüzde 30’u verimsizleşti. Gittikçe daha geri dönülmez noktaya doğru yol alıyoruz. Küresel düzeyde her yıl İtalya kadar tarım alanı kaybediliyor. Dünyadaki tarım arazilerin dörtte biri ciddi hasar görmüş durumda bulunuyor.” diye konuştu.
ÖZTÜRKMEN: BUNDAN DOLAYI SURUÇ’TA BİR AN ÖNCE DAMLAMA SULAMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİ
Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, fazla sulanmadan dolayı olumsuzluklar olduğunu ve damlama sulama sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Öztürkmen, "Tarıma arazisine fazla sulanmadan dolayı olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Suruç’ta da bu problem çok yaşanıyor. Bundan dolayı Suruç’ta bir an önce damlama sulama sistemine geçilmeli. Hem Suruç’ta dünyanın en güzel sulama sistemi mevcuttur. Buna sahip çıkmamız lazım. Aksi taktirde Harran’ın arazileri gibi çoraklaştırırız. Bunun sonucunda elimize geçmiş bu değeri kaybederiz. Yoksa hem topraklarımız verimli hem de sulama sistemimiz çok iyi. Bol su bol verim demek değildir. Bizde alışılagelmiş bir durum olarak ne kadar sulama yapılsa o kadar verim olacağı görüşü mevcuttur. Suyu ekonomik kullanmalıyız. Sulamada az su harcayan sisteme bir an önce geçilmesi gerekir. Hükümetimiz de buna destek veriyor. Bunu bir an önce projelendirip yaptırmak lazım. Aksi taktirde verimli toprak kalmayacak" dedi.
"NÜFUSUMUZ ARTIYOR ANCAK TOPRAKLARIMIZ ARTMIYOR"
Çiftçilere her zaman eğitim verilmesi gerektiğini ve çiftçinin bilinçlendirilmesi konusunda taşların zamanla yerine oturacağını ifade eden Ali Rıza Öztürkmen, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu konuda zaman zaman çiftçileri bilinçlendirme eğitimleri de mevcuttur. Biraz daha zaman geçince bu taşların yerine oturacağını düşünüyorum. Bu konuda her zaman daha fazla eğitim vermek gerekir. Özellikle tarım arazilerinde betonlaşma çok kötü bir durumdur. Harran Ovası’na büyük ova statüsü getirildi. Bundan sonra betonlaşma fazla görülmez. Sadece devlet eliyle gösterilen alanlarda betonlaşma olur. Nüfusumuz artıyor ancak topraklarımız artmıyor. Bu nedenle bunun kıymetini bilmemiz gerekir. Bu çoraklaşmaya bir an önce dur demek lazım. Aksi taktirde tarım yapacak bir metre arazi bulamayız."