Son zamanlarda özellikle basın ve medya organlarında sıcaklık artışları konusunda yapılan haberler bizlere geçmiş yıllar hatırlattı.
Geçmiş yıllarda büyüklerimiz ağustos aylarındaki sıcaklık artışlarında bizlere bu sıcaklıklar incir sıcağı derlerdi. Yani bu sıcaklıklar ile incirler olgunlaşır, asmalardaki koruklar üzüme dönüşür ve birçok meyve ve sebze mevsimine göre o sıcaklarda olgunlaşmaya başlardı.
Fakat son zamanlarda yine aynı sıcaklıkları yaşamamıza rağmen farklı isimler ile 'eyyam-ı bahur', 'çöl sıcaklıkları', 'Afrika sıcaklıkları', 'cehennem sıcaklıkları' gibi isimler ile sıcaklıkların geldiği söylenmekte.
Büyüklerimizin sıcaklık yaklaşımları bu kadar korkutucu değildi. Ne güze incir sıcaklıkları diyip geçerlerdi. Fakat son zamanlarda kullanıla bu sıcaklık isimleri ne yazık ki inanın gözümüzü korkutuyor.
Fakat bizler zaten Şanlıurfa'da her yıl bu sıcaklıkları yaşamaktayız ve yaşamaya a devam edeceğiz. Şanlıurfa zaten ikliminin yanı sıra kendi doğal havası ve güzelliği ile de sıcak bir il.
Geçmişten bu güne olan bu sıcaklığını aynı zamanda havanın da yansıtan Şanlıurfa'da olmak ta çok güzel.
Yani kısacası Şanlıurfa sadece havasıyla değil maneviyatı ile de sıcak bir şehir. Kimse korkmasın Şanlıurfa sıcağı kimseyi öldürmez. Biraz terletir. Aksine sıcağı ise insanlara şifa verir. Tıpkı incirleri üzümleri olgunlaştırdığı gibi…