Yaşadığımız asır Müslüman için en ağır imtihanları barındıran çok zor bir zaman. Bu hakikati ve bu hakikatle beraber bu zamanda imanın nasıl olacağını Efendimiz (s.a.s.) bizlere şöyle bildirmiştir;
“İnsanlara öyle bir zaman gelecektir ki, aralarında dini üzerine sabreden, ateşi elinde tutan gibi olacaktır.” (Tirmizî 73)
Bu hadiste anlatılan husus, Müslümanların dinlerini Kur’ân’a ve sünnete göre yaşayamamaları veya ancak zor şartlar altında yaşayabilmeleridir. Bunun nedenlerinin başında toplumun dini yaşamaya müsâid olmaması, bir kısım manilerin bulunması ve mani olan engellerin aşılması için mevcut gücün ve zeminin yetersiz olması gelir. Çevrenin İslâm’ı yadırgamaları, Müslümanlara yalan ve iftiralarda bulunmaları, onları bazı bahanelerle tehdit etmeleri gibi yıldırıcı ve vazgeçirici plânlarla mü’minlerin dinlerini yaşamalarına engel olmaları demektir.
İnsanların zihinlerinde iyiyle kötü yer değiştirdiği için görmüş oldukları iyilikleri yadırgar ve kötülükleri de normal kabul eder bir hale gelmişlerdir. Düşünsenize sokakta Allah’ın emrine uyup örtünen bir hanım kardeşimiz yadırganır hale gelmişken bunun aksine Rabbinin emirlerine isyan eden iman ve ahlak kurallarını hiçe sayanlar normal kabul edilerek benimseniyor. Sadece bu örnek bile bizlere toplumumuzun halini anlatmaya yeterlidir. İffetini muhafaza edip zina yapmayan bir genç bazen alay konusu oluyor. Ticaretine faiz bulaştırmayan esnaf “Hangi asırda yaşıyorsun?” şeklinde tuhaf bir soruyla toplumun dışına itilebiliyor. Hâlbuki asrımızın ve bütün asırların sahibi olan Allah helali ve haramı tayin ederek bizleri mükellef tutmuştur.
Bu dünya imtihan sahasıdır. Her insan burada yapmış olduklarının karşılığını ahirette görecektir. Yoldan çıkmış insanların yukarıda zikrettiğimiz serzenişlerine kulak tıkayarak ibadet eden Müslümanlar için ahiret mükâfat yurdu olacaktır. Hakikate kulak tıkayıp heva ve hevesine göre yaşayanlar ise muhakkak cezaya çarptırılacaktır. Akıllı olmak lazım. Bu hakikati bilip Allah’ın rızasını insanların memnuniyetine değiştirmemek lazım. Kurtuluş ancak bu şekilde olur. Rabbim iki günlük dünyaya aldanıp da ahiretini kaybeden kardeşlerimize şuur ihsan eylesin. Ne mutlu böyle bir zamanda imanlarına sahip çıkan bahtiyar Mü’minlere.
Rabbimin tevfik ve inayetiyle.