Hepimiz yanlış olduğunu bildiğimiz düzenin değirmenine su taşımak da beis görmüyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki biz kendi çürümüşlüğümüzde yok olacağız. Hiç kimseye gerek kalmayacak yerle bir olmak için.
Evet torpilden bahsediyorum pardon referans !
Basit bir asgari ücretli 6 aylık iş-kur programının bile listesinin belediye meclis üyelerinden geldiği bir sistemden bahsediyorum.
Kpss 3.sü olup mülakatta 55 alıp atanamayan öğretmenin olduğu bir düzenden bahsediyorum.
Belediye kadrolarının tamamını kendi aşiretinden dolduran ve eğitim seviyelerini de gözardı etmekten çekinmeyen mantaliteden bahsediyorum. Denetleyenin denetlenmediği, ahbap-çavuş ilişkisinin liyakate tercih edildiği koca bir rant sisteminden. İşe bile gitmeden emekli olan amcadan, kadro icat edilip maaş bağlanan ve birkaç yerden aynı anda maaş alıp o işleride yapmayanlardan, Falan filan..
Bu liste uzar ama yazmaya değer mi bilemem..
Ama hepsini geçtim esas ben buna göz yuman bizlerden bahsediyorum. Hatta en çok da bizden bahsediyorum. Normalleştiren, çözümü için hiçbir şey yapmayan, devamını düşünmeyen ve ister dinen, ister ahlaken, ister etik kuralları gereğince hiçbir tarafa koyulamayacak bu rezilliği bir parçamız eden herkesten bahsediyorum.Gözümüzün önünde gerçekleşen ahlaksızlığı o kadar çok benimsemişiz ki kimbilir belki de elimize geçen ilk fırsatta bizde aynısını yapacağız. Bu kadar kolay olmamalı bunu kabul etmek. Evet kökleşmiş bir kültürel miras var. Ama bu olay artık bu yüzyılda katlanılmaz hâle geldi ki toplum olarak işini iyi yapan insanlara iş vermeyerek kendi ayağımıza sıktığımız her geçen gün daha da belirginleşiyor. Ama bizler bunu tam anlamıyla toplum olarak ne zaman idrak edeceğiz, orası muamma !..
Bazen insan düşünüyor da
NEDEN ?