Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci ve yaşam biçimine direk etkisidir. Gelişmiş ülkelerin öne çıkan önemli özelliklerinden olan yetişmiş insan gücü oluşturmak için gerekli insanı yetişmeyi sağlayacak eğitimleri vermektir, buda alanında etkin ve yetkin insan gücüne sahip olmaktan geçer.
Günümüzde bu tespit ve olgu, gittikçe karmaşık duruma gelmekte ve etkisi daha da yoğun bir biçimde hissedilmektedir. Böyle olmakla birlikte eğitimin önemi, özellikle ülkemizde ve bölgemizde yeterince anlaşılamamıştır. Türkiye’nin modern bir toplum olma yönündeki çabaları incelendiğinde eğitimin, gelişim hareketinin temelini teşkil ettiği görülür.
Uzun yıllardır devam eden batılılaşma hareketleri içerisinde, eğitim kurumları ile öğretmenlerin, özel bir yeri olmuş ve eğitim, toplumun yapısını değiştiren ve topluma daha iyi yaşama seviyesi sağlayan dinamik bir sosyal kuvvet olarak kabul edilmiştir. Başarıya ulaşan toplumların gelecekleri eğitime yaptıkları yatırım ve verdikleri önemle doğru orantılıdır. Ne yazık ki Şanlıurfa’da bu algı tersine işliyor.
Koronadan dolayı henüz Türkçe konuşmayı çözememiş binlerce çocuk üçüncü sınıf öğrencisi oldu. Urfa’yı yönetenlerin geleceğimizin teminatı olan Gençlerimiz için yapacakları en önemli yatırım tartışmasız Eğitim olmalıdır. Yaşama hakkı, mülkiyet hakkı güvencesi ile adalet, güvenlik bunlar insanlar için vazgeçilmez olabilir ama eğitimsiz toplumla bu talepleri karşılamamak mümkün değildir.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yeni yılda Urfa’ya nihayet gelmişti. Gelişi olay oldu. Sonrasında çok sayıda ekibini Urfa’ya gönderdi. Urfa’da bazı incelemelerde bulundular. Sonuç olarak ne çıkar bilmiyoruz. Urfa’nın her yıl bin dersliğe ihtiyacı olabilir. Devletimiz okul ve derslik yapacaktır. Ancak Urfa’nın kanayan yarası başka. Urfa’da her alanda gençlerin eğitilmesi gerekiyor, sosyal ve kültürel bir ayrışma var. Eyyübiye, kırsalı ile Harran kırsalı, Siverek kırsalı ise Birecik kırsalı dahil eşit şekilde eğitim görmemektedir. Henüz Balıklıgöl’ü gezmeyen Lise öğrencisi var.
Eğitim sadece okulda alfabe vermekle olmaz. Sosyal ve kültürel sorunlar çok. Kentleşme oranı henüz Türkiye ortalamasının çok altında olan Urfa’mızda eğitim olmadan sanayileşmenin de olması mümkün değildir. Vali Abdullah Erin ve yeni Milli Eğitim Müdürü Fevzi Kurt ile yerel yöneticilerden talebimiz, uyuşturucu batağına, terör batağına gençlerimiz gitmeden, bu gençleri Devlet ile kucaklaştırmak lazım. Milli ve manevi değerlere, bayrak, Atatürk ilkeleri ve vatan sevgisi ile büyüyen gençlerimizin olmasını arzuluyorum. Ama ne yazık ki, Bugün gençlerimiz sosyal medya da TİKTOK esiri oldular…
Üzülmemek elde değil.