TDK mutluluğu “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut (I), ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık” olarak tanımlamıştır. Sevinç, ferahlık, hoşluk sözcükleriyle yakın anlamdadır. Kökeni “umutlu” sözcüğüdür. Söz başı ünlünün düşmesiyle “mutlu” olmuştur. Umut sözcüğü Eski Tükçe Um- eyleminden gelir. Umut beklenti ve dilek anlamındadır. Mutlu sözcüğü saadet ve memnuniyet kelimelerinin karşılığı olarak modern dönemde türetilmiştir.
Yaşadığınız hayata gelenekler, engeller, korkular, mücadeleler mutluluğunuzun önüne geçer çoğu zaman… fakat en kötü durumda bile minnettar olmanız için hayatın size her zaman nedenler sunduğunu görürüz ve bu güven verir her zaman bize ve biliriz en karanlık günlerin bile bir sonu olduğunu mutlulukta öyle hep mutlu olamayacağımızı bilmeliyiz.
Mutluluğun, beklentiler ve kapasiteyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Mutluluk sadeliktir. Beklenen ve özlenen bir şey değil, tamamen bakma ve görmeyle ilgilidir. Konficyus ''Mutlu olmak için, içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil yolculuktur. Pekçokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar. Bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insan boyu hizasındadır.'' der. Sınırlarımızı bilip, yaşamda karşılaştıklarımızı nasıl algıladığımızla ilgili sonuçta. Kişinin özü de diyebiliriz buna. Dale Carnegie ''Dünyada herkes mutlu olmak ister. Fakat sizi mutlu eden şey ne olduğunuz ve ne yaptığınız değil sizin görüş ve duyuşunuzdur'' sözü konuyu çok iyi özetliyor. Mutlu olabilenlerin hayatı mükemmel değildir. Mutlaka eksikleri, beklentileri olur ama bu durum onları engellemez.
Mutluluk , kişisel bir serüven gibi gözükmesine rağmen ben onun aslında toplumsal bir serüvenin parçası olduğunu düşünüyorum artık.
Çevrenizdeki insanların mutsuz olduğu bir dünyada, mutluluğu bulmak, bulursanız da onu sürdürmek çok zor.
Bir mutluluğu zerrelerinize kadar hissettiğiniz bir anın derinliklerine dalıp geri geldiğinizde, kafanızı kaldırıp karanlık bir kabusun içinde çırpınan insanları gördüğünüzde, o mutluluğunuzun tadını biraz daha alabilmek için yeniden tek kişilik mutluluğunuzun derinliklerine kaçmak istiyor insan.
Mutlu olduğunuz anın tadını çıkarabilmeniz için başkalarının da mutlu olması gerekiyor çünkü, en azından bu kadar büyük acılar çekiyor olmamaları
gerekiyor...