Bugün toplumumuza baktığımızda çoğu insan ilkokuldan başlayıp üniversiteden mezun olup kendini bilgi sahibi olduğunu sanırlar. Evet, doğrudur lisans eğitimini de bitirip bilgi sahibi olduğu kuşkusuz bir gerçek.
Bugün lisans eğitimini tamamlayıp da gerçek manada bilgi birikimi olan kaç insan var? Bilgi birikimi topluma doğru düzgün aktarabilen kaç kişi var? Ailesine ve dostlarına fayda üretecek kaç bilgi sahibi insan var? Maalesef bu soruların cevabı çok az nitelikte duruyor.
Öyle insanlar vardır ki lisans ve yüksek lisans yapmadan kendini öyle bir geliştirir ki önünde saygıyla durursunuz. Halk tarafından bilge insanlar olarak bilinen nadir insanlar vardır. Bu erdemli kişiler kendilerini medrese kültürü ile geliştirip hem dini değerleri hem de fen ilimlerini öğrenip harmanlayarak topluma nasıl faydalı olabilirimin hesabını yaparlar.
Bugün Bediüzzaman Said Nursi'ye baktığımız ilmiyle bütün insanlık ona karşı hayranlık duyar. Kendisini medrese kültürüyle yetiştiren ve bugün eserleriyle çoğu insana dini nasıl yaşaması noktasına yol gösterici durumunda görünüyor.
Hayatı her anlamda bütün incelikleri kavrayan bir insan eğitimiyle kendisini başkalarından üstün görmemeli ve kibirli davranmamalıdır. Sahip olduğu bilgiyi etrafındaki insanlara aktarabilmelidir.
Ne yazık ki çoğu genç arkadaşımız üniversitelerden mezun olmak için sadece okuyor. Okuyup bir iş sahibi olma duygusu ile hareket ediyor.
Eğer gençler maddi kaygıları kafasından atıp eğitime tam anlamıyla yaklaşırsa o zaman bilgi birikimi sahibi olur ve etrafındaki insanlarla paylaşabilir...