Geçtiğimiz hafta tüm Türkiye kamuoyunu meşgul eden sağlıkta şiddet konusu sanırım doktorların gözünü çok fena şekilde korkutmuş olmalı. Giresun’da yaşanan olay bir sağlıkçının inadının 82 yaşında tabir yerinde ise babası hatta dedesi yaşındaki bir adamın sonu olmasına neden olduğu gerçeğidir.
Yaşlı amcamız ki merhum amcamız diyeceğim, eşi için daha önceden almış olduğu rapora istinaden ilaçları yazdırmak için o haliyle o yaşıyla ve o sıcak havada sağlık merkezinin yolunu tutuyor buna rağmen kuralcı bir tabip hastayı görmeden ilacı yazmayacağını söylüyor.
Tabi o ortamda nasıl bir konuşma geçti aralarında neler konuşuldu bunu da bilmiyorum. Fakat bildiğim en önemli şey o yaştaki bir insanın her ne pahasına olursa olsun kırılmadan bir şeyler anlatılabileceği gerçeğidir. Bu insan yaşlı, bu insan ve eşi bakıma muhtaç kişiler bu insan sinirlense hiçbir şey anlamazsa hatta üstelik o yaşı itibarıyla ağzından kötü sözler bile çıksa bunu idare etmek kime düşer diye sormak istiyorum.
Anladım doktor polis çağırmış şiddet var diye ki bu zavallı 82 yaşındaki dedemizin şiddeti ne kadar fena olacak varın birde o kısmını düşünün, ortaya polislerin çıkıp adama şiddet uygulamaları kabul edilemez.
Şu anki polis teşkilatında asla bu şekilde hareket edecek polis olacağını sanmıyorum ki bu polislerle bütün polisleri aynı kelimelerde tutmamak lazım olduğuna inanıyorum 82 yaşındaki yani babaları hatta dedeleri yaşındaki adama yapılan uygulama sizce ne kadar doğru? Bunu kamuoyunun vicdanına sormak istiyorum.
Şimdi bir doktor şiddete uğradı ve canı yandı. Elbette ki biz buna karşıyız ve bu gibi durumların yaşanmasını istemiyoruz. Fakat bu durum sağlıkçılara inisiyatif dışı hareket özgürlüğü de vereceği anlamına gelmez. Bu kişi yaşı genç biri değil, bu insan eşi mağdur ve eşinin bakımı için hizmet talep eden bir kişi, şimdi o doktora ve o polislere sormak istiyorum.
Vicdanınız ne kadar rahat? Lütfen bu sorumu önce vicdanınıza sorun ve ardından bize cevap verin. Ayrıca doktora uygulanan şiddet sağlık çalışanlarına milletvekilliği dokunulmazlığı mı getirdi? Bir sağlıkçı raporlara rağmen yatalak bir hastanın ilaçlarını yazmama hakkını mı verdi? O zavallı ihtiyar kadın eşi olmadan ne kadar sağlıklı bir şekilde yaşam mücadelesi verebilecek. Ne yani şimdi rövanş mı alındı? doktorlar 1 vatandaşlar 1 sonucumu ortaya çıktı?