İnsan Yüreğinin derinliklerinde olan sevgi ile aşkın birçok farklı çağrışımları vardır. Öyle ki hem sevginin hem de aşkın kendilerince farklı tanımlamaları, farklı değerli vardır ki hepimiz de bunlara çeşitli anlamlar yükleriz.
Tabi insanların yüreklerinde ya da beyinlerinde ne sevginin ne de aşkın belirli bir sıralaması yoktur. Hem sevgi hem de aşk sanki ayrı kategorilerde olup, ayrı değerlerdendir. Sevgiyi de aşkı da yaşamak, biz insanoğlunun gözlerinden hiç silinmeyecek olan pırıltılar eklemekle beraber, yüz hatlarına da farklı derin anlamlar katmaktadır.
Hepimizin bildiği gibi de burada sevgiye de aşka da çok farklı anlamlar yükleyebiliriz. Burada aşkı sevgiden ayıran noktanın, farklı duyguları da kendi içerisinde barındıran bir bütün olmasıdır sanki. Aşkın içerisinde sevgiye göre daha çok korku vardır. Farklı endişeler vardır.
Kendimizi sevip değer verirsek başkalarını sevmeyi biliriz. Sevgilere açık olur kalbimiz. Sımsıcak ruhumuzla seviyorum demenin o benzersiz sevincini yaşarız.
En çok da bir kediyi veya köpeği severken anlarsınız sevginin nasıl büyülü bir duygu olduğunu. Çünkü onlar hemen tepki verirler, gizlemezler kendilerine dokunan kişiye olan ilgilerini, sevinip sevgiyle karşılık verirler. Ne kadar da doğaldırlar ve muhtaçtırlar birilerinin ilgisine, sevmesine.
Eğer insanda, kendi derinlerinde ve tam da içinde yatan, köklü sevgi duygusu ve koşulsuz sevebilme yeteneği bulunmasaydı, belki de insan olmanın, anlamı kalmayacaktı.
Hayatı anlamlandıran, evrenin yasalarının tümünün özünü bütünleyen, insan sevgisi olmasaydı; şimdi tüm insanlık idealleri de boş, gerekçesiz, cevapsızdı.
Kozmosu kucaklayan hakikati arama arzusu da, çoktan sınıfta kalırdı. Ama günümüzde insanlık, bir sevgi uykusunda. İnsanlık uykuya yattıkça, sevgi yaşanmıyor, sadece söze sığınıyor.
Erich Fromm’a göre, hem aşk hem de sevgi birer sanattır. Sevgi öğrenilebilen bir yaşama sanatı iken aşk, kendisinin de nasıl olduğunu bilmediği, birdenbire ortaya çıkan ve öğrenilemeyen bir sanattır. Sevgi, birdenbire değil, yavaş yavaş öğrenilebilir; oysa aşk nerede ve ne zaman olacağı bilinmeden başlayabilir. Bu bakımdan sevgi kontrol altına alınabilir ama aşkı kontrol altına almak pek mümkün değildir.