Şanlıurfa'da Siyaset yapmak, ticaret yapmak, esnaflık yapmak, kısacası yaşamak bile artık zor olmuş.
Sosyal medyanın hayatımıza girmesinin ardından elinde telefonu olan, " Biraz da vicdansız ve Allah korkusu olmayanlar" yıllardır Şanlıurfa'da sevmediği Siyasiler başta olmak üzere tüm kesimlere ya "iftira" atıyor ya da ‘yalakalık’ Yapıyor. Sosyal medya üzerinden de şantaj yapanları ise ayrı değerlendirmek lazım.
Geçtiğimiz hafta, Bağlarbaşı mahallesinde esnaflık yapan ve yedek listeden Ak Parti yönetimine giren İbrahim Savacak, sosyal medya hesabından BŞB Zeynel Abidin Beyazgül ve ailesine yakınlarına ağır ithamlarda bulunmuştu. Savacak'ın iddiaları bir anda ciddi ses getirdi. BŞB Zeynel Abidin Beyazgül, cevap yazmamış olsa kimse iddiaların farkına varmayacaktı belki. İddialar ile birlikte Muhalif basın doğal olarak manşetten haberleri verdi. CHP'li Mahmut Tanal'a fırsat verildi. İddialar yutulur cinsten değilmiş gibi yansıtıldı.
İbrahim Savacak'ın iddiaları üzerine Ak partili Belediye Başkanları ortak basın açıklaması yaparak duruma tepki gösterdiler. Ak Partili Belediye Başkanları BŞB Zeynel Abidin Beyazgül'e destek için toplandılar.
Bir süre önce sosyal medya ve ulusal medya üzerinden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'e iftira atılması üzerine tepkiler devam ederken, Şanlıurfa merkez ve kırsal ilçe Belediye Başkanları ve Ak parti merkez ilçe başkanları ortaklaşa basın toplantısı düzenledi.
Belediye başkanları adına Akçakale ilçe belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya açıklama yaptı.
Siyasilerin iftira suikastına uğradığını ifade eden Yalçınkaya açıklamasında şunları kaydetti.
Elbette bir şehirde yöneticiler hizmet anlamında eleştirilebilir. Bu demokratik bir haktır. Kişisel özgürlüğün de bir parçasıdır. Hukukun da koruması altındadır.
Ancak bir şehirde bir yönetici, sabah uyanınca; acaba hakkımda bugün hangi yalan, algı ve iftiralar atılacağı düşüncesinde ise o şehrin enerjisi çalınmış demektir.
Eğer bir baba o şehirde iftiralar nedeniyle “bu şehirde siyaset yapılamaz” düşüncesine gelmişse, o şehrin itibarı çalınmış demektir.
Eğer bir anne çocuğuna “Evladım iftira, yalan ve algılarla karşılaşmak istemiyorsan; siyaset yapma” diye tembih ediyorsa, o şehrin geleceği çalınmış demektir.
Eğer bir genç “Ben neden siyaset yapayım; bende mi iftira ve yalanlarla karşı karşıya kalayım” düşüncesine getirilmişse, o şehrin güveni çalınmış demektir.
Bir siyasetçi araştırmadan her bir yalan ve iftirayı ulusal medyaya taşıyorsa o şehrin imajı çalınmış demektir.
Şehrin itibarı, geleceği, güveni, enerjisi, imajının çalınmasına dur demek için bir araya geldik. Yaşadığımız şehir kadim bir şehirdir. Nice peygamberler, evliyalar, alimler, bilginler gelmiş geçmiştir.
İftira, algı ve yalan bir gün sizin de kapınızı çalmadan önce; STK’larımız, yazarlarımız ve medyamız velhasıl; toplumumuzun her kesiminin itibar suikastçılarını dışlaması, anlamsızlaştırması, itibarsızlaştırılması adına elinden geleni yapması gerekmektedir. Aksi taktirde bu kişiler itibar kazanıp gündem oluşturduğunda şehrimizden ve insanımızdan bir şeyler alıp götürmektedir.
Şehrimiz bir; kültür, sanat, müzik, tarih, gastronomi, turizm ve inanç şehridir. Şehrimizin bu özellikleri ile anılması ve tanınması için;
İyilik için, Sevgi için, Kardeşlik için, İnsanlık İçin, Birlik İçin, Millet İçin, Memleket İçin, Bayrak İçin, Vatan İçin Tüm halkımız ile beraber; hep birlikte dik duracağız, gayret edeceğiz, eğilmeyeceğiz.”
İbrahim Savacak, önceki gün eski paylaşımlarını silerek, BŞB Zeynel Abidin Beyazgül'den özür dilediler. Özür dilemek bir erdemliktir. Olay mahkemelik oldu. Yargı ne karar verecek bekleyip göreceğiz.
Buradan sosyal medya hesabından önüne gelene iftira atanlara da çağrımız olsun. İftira atmak günahtır, günah işlemeyin.