Tüm Türkiye’de olduğu gibi Şanlıurfa’da da ekonomik durum vatandaşları zorlamayı sürdürüyor. Bu durumun ne zaman sona ereceği bilinmezken yetersiz olan kaynağı son demine kadar kullanan vatandaş kara kara düşünmeye devam ediyor.
Ekonomik durum vatandaşı bu kadar zorlarken korona da vatandaşı zorlamaya devam ediyor. Son açıklanan verilerde günlük ortalama 200-250 vatandaşımızı kaybediyoruz bu hastalık yüzünden.
Yaklaşık 2 yıl olacak bu hastalıkla yüzleşmemiz. Farkına varmayan kişiler için bir daha söylemek gerekiyor. 2 yıl oldu bu illetle karşılaşmamız. Hayatın her anında maske takıyoruz. Banka da markette okulda, işte, yolda maskeler takılı. Gerçi hepsi yüzde takılı değil elde kolda ve cebinde maskeyle geziyoruz artık.
Maske hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Evden çıkarken eskiden cüzdan ve telefon alınırdı. Şimdi ise onlara maske eklendi. Hemen hemen herkesin arabasında bu maskelerden bulunuyor. Ama son günlerde dikkat ettiğim kadarıyla gündemden düşmeye başladı. Eskisi gibi rakamlar insanları heyecanlandırmıyor artık.
Okullarında yüz yüze eğitime geçmesinin ardından eski düzene dönmeye başladık. Taziyeler hınçla hınç dolmaya devam ediyor. Vefat eden kişi koronadan ölmüş olsa bile taziyeye gidiliyor hiç korkmadan. Ailenin tamamına bu virüs bulaşmışsa bile yine taziye ye gidiliyor.
Maskemi takarım 2 aşımı da olmuşum bana bir şey olmaz deyip taziyelere gitmeyi sürdürüyor. Düğünlerde de aynı dürüm yaşanıyor. Alıştı insan artık bu duruma galiba. Ya da duymamazlıktan geliyor. Mesela “Entübe hastaların çektiği ıstırabı, ciğerleri iflas etmişin iniltilerini duymuyoruz”
Eskiden 30-40 yaş aralığında biri öldüğünde insan sorardı. Trafik kazasında mı öldü veya kanser miydi? Diye çeşitli sorular sorulurdu. Çünkü o yaşta birinin ölmesi için bazı şartların olması gerekiyordu. Ama şimdi günlük 200-250 kişinin öldüğü bu hastalıkta bu yaş grubundan birçok insan bulunuyor.
Eskiden sorulan sorular yerini değiştirdi şimdi. Bir akrabası öldü denildiği zaman korona mı diye sorulmaya başlandı. Hayatımızın her şeyini değiştirdiği gibi cevaplarımızı bile değiştiriyor artık. Yani verilen bu rakamlar artık insanları rahatsız etmiyor.
Bu sıkıntılı günlerin içinde bulunduğumuz imtihan sürecinin bir parçası olduğunun bilincinde olarak -sabır ve şükür ile karılmış tedbirlerimiz ile- Allah’a tevekkül etmeliyiz.
Sonsuz hikmet ve kudret sahibi ancak yüce Allah’tır(cc.)