Son günlerde boğulma vakaları hayli arttı Şanlıurfa’da. Şanlıurfa’nın dört bir yanında suyun olduğu her yerden boğulma olayları geliyor. Boğulmaların yaşandığı yerlerde suya girmek tehlikeli ve yasaktır tabelalarının olması da dikkat çekici bir konuydu.
Şanlıurfa genelinde son 10 günlük süre zarfında 20’ye yakın boğulma olayı yaşandı bunların çoğu da ölümle sonuçlandı. 50 derece bulan sıcakları gören vatandaşlar uyarılara ve tehlikelere aldırmadan sulara giriyor. Havalar ısınınca genç ve çocuklar aşırı sıcakların etkisini serin sulara girerek kırmak istiyor. Yaşanan boğulma olaylarından sonra da evlere ateşler düşüyor. Daha geçen gün 3 kardeş dünde 2 kardeş boğulmuştu. Çok acı bir olay bu yaşananlar Allah kimseyi bu durumla sınamasın.
Her yıl boğulma vakaların başını gençler çekiyor, aileler bu konuda çocuklarına sahip çıkmalı ve tehlikeli su alanlarından çocuklarını uzak tutup uyarmaları gerekir.
Şanlıurfa’nın sıcakla imtihanı
Şanlıurfa yazları özellikle çok sıcak bir il olarak göze çarpıyor. Ara sıra basın bültenlerine sıcaklık değerleri 60 dereceye ulaştı daha fazla derece oldu gibi haberler düşer her yazın olmazsa olmazıdır bu tür haberler. Mesela asfaltta yumurta pişirenlerin videoları dolaşır sosyal medya da ilgi de çeker çeker tabi bu durum. Esnaf sıcaklardan iş yapamaz duruma gelir. Sular kesilir, elektrikler aşırı yüklenmeleri kaldıramaz o da kesilir. Otobüs ve minibüslerde neden klimalar açılmaz kavgası olur. Büyükşehir belediyesi her zaman olduğu gibi yine göreve çağrılır bari bunu yap derler. Şanlıurfa’da bırakın öğle sıcaklarını öğleden sora bile güneşe çıkmak yürek isteyen bir durumdur. Görevleri gereği çıkmaz zorunda kalanları da Allah selamet versin. Zor bir durum bu.
Bu yıl yağışların az olmasından sonra yaz mevsiminin sıcak geçeceği herkesin hem fikir olduğu bir konuydu. Gerçi yağışlar fazla olsa da Şanlıurfa da yaz mevsimi sıcak geçer. Bu durum hiçbir zaman değişmez. Sıcaklığı azaltan ana etmenlerden olan orman oranı bakımından son sıralarda yer alıyoruz. Sıcaklığı artıran nedenlerden biri olan buharlaşma da ise ilk sıralarda yer alıyoruz. Bunlar nedenler olarak göze çarpıyor. Birazda farklı nedenleri açıklayalım. Yazının başlığında yasak denince ne anlıyorsunuz diye sormuştum. Her tersini anlıyoruz. Yüzmek yasak diyorlar orada yüzüyoruz. Bu yol terstir geçmek yasak diyorlar oradan geçiliyor. Tarlaya ev yapılmaz diyor uzmanlar sonra betonlaşma arttı diye haber çıkıyor. 3 kattan fazla ev yapılamaz deniyor ama adamlar bir yolunu bulup 5 -6 kat evini yapıyor.
Pandemi dolasıyla sokağa çıkmak yasak deniyor nüfusun yarısından fazlası dışardaydı. Benzine süte su katılmaması gerekiyor. Sigara içmek yasak derler kapalı alanda içeriz. Saf benzin ile su katılmamış süt bulmak neredeyse imkânsız. Aşı yapmak önemli herkes aşı olsun diyorlar aşı yapma oranında Şanlıurfa son sırada. Suyu boşa harcamayın günahtır deniliyor. Yasakta değil günah denilmesine rağmen yine de su israf ediliyor. Balıklara yemden başka bir şey atılması yasaktır deniliyor Balıklıgöl de yem haricinde her şey atılıyor. Vatandaşın pazarlarda ve marketlerde alım gücü azalmasına rağmen fiyatlar zamlanıyor. Gerçi bu yasakla ilgili değil vicdani ama neyse. En basiti de nedir biliyor musunuz? Çimlere oturmak yasaktır diyorlar bütün çimlere otururuz. Bizler yasakların tersini yapmayı ilke edinmişiz.
Şanlıurfa yasak olan her şeyin tersini yaptı. Bununla gurur duyanlarda oldu ben yaptım oldu sizde yapın diye yolda gösterenler de oldu. Ölenler geri gelmeyecek, zararlar karşılanamayacak sonradan dövünmek bir fayda elde etmeyecektir.
Gelecek yazımızda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.