Türkiye 22 gündür sarsılıyor. Taşlar hala yerine oturmadı. Hala enkaz altında cesetler var. Deprem tüm acı etkileriyle sürüyor. Daha dün Malatya 5.7 ile sarsıldı. İnsanlar psikolojik açıdan desteğe muhtaç hale geldiler. Bir de şarlatan falcılar, büyücüler ortaya çıktı. Şu gün şu saatte deprem olacak diyorlar.
Madem bu kadar biliyordunuz neden ilk depremi haber vermediniz? O zaman bu kadar insanın vebali sizin boynunuza demek. Birileri çıkıp şunu boynunuza asın, bunu kaynatıp için diyor. Deprem simsarları çoğalıp gidiyor. Depremin yaraları yetmezmiş gibi bir de insanları dini yönden korkutuyorlar.
Devlet bu konuda çok ciddi önlemler almalı. O saatte deprem olmazsa yalanı ortaya atanlara çok ciddi cezalar verilmeli. Her önüne gelen büyücülük yapıyor. İnsanlar yakınlarını, mallarını canlarını kaybetti. Bir de üstüne şarlatanlarla uğraşıyor.
Öte yandan, bir an önce tüm depremzede ailelere konteyner temin edilmeli. İnsanlar artık beton apartmanlara giremez. Fobi oluştu. Hayat konteynerlerde devam etmeli. Yeni yapılan binalar maksimum 4 katı geçmemeli. Sıkı denetim gelmeli.
Tabut evlerin sorumluları adalet önüne çıkarılmalı. Cezalar göstermelik olmamalı. Toplum yüreği soğutulmalı. Artık her önüne gelen müteahhit olamamalı. Bu toplum çok şey istemiyor. Dünya standartlarında inşaatlar istiyor. 30 yıl çalışıp alınan evler mezar odası olmamalı.
Binlerce on binlerce hayat söndü. Bu bir felakettir denilerek üstü kapatılamaz. Deprem kuşağı bir ülkeyiz. Önlemler yeterli olmalı. Dezenformasyon ile mücadele edilmeli. Mağdur aileler takip edilmeli. Hayata yeniden kazandırılmalı. Hiç savaşmadan ülkemizde 10 ilimiz büyük hasar gördü. Bu her açıdan düşünülmeli. Bir an önce toparlanmalıyız.
Unutmayalım ki; yiğit düştüğü yerden kalkar!