Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'nin 81 iline yayılan Suriyeliler, Şanlıurfa'da adım başı dileniyor. Avrupa Birliği, devlet organları ve sivil toplum kuruluşlarından yardım alan Suriyeliler üstüne bir de dileniyor.
Şanlıurfa'da dilencilerden kaldırımlarda adım atacak yer kalmadı. Kentin her köşe başı dilencilerle kaynıyor. Dilenci kent olan Şanlıurfa'da yetkililerin önlem almayıp bu durumu izlemesi de bir diğer tuhaf vaka.
Kırmızı ışıklarda mendil satarak dilenen Suriyeli çocuklar ve onları gözetleyen büyükleri her gün aynı işi tekrarlıyor. Şanlıurfa'yı kendi aralarında parselleyen dilenciler birbirlerinin mıntıkalarına giriş yapmıyorlar. Birkaç gün arayla Suriyeliler dilendikleri kırmızı ışıkları değiştiriyor. Böylece dikkat çekmiyorlar. Atatürk Bulvarı, Kapaklı Pasajı önü, Sarayönü Caddesi, Gölbaşı semti, Balıklıgöl platosu, Cumhuriyet parkı, kasap taşı parkı, GAP vadisi dinlenme tesisleri kısacası insanların kalabalık olduğu her yerde onlarca dilenci tekrar tekrar gelip para istiyor.
Devletimizin yaptığı tüm yardımlara rağmen dilenen mülteciler kentteki vatandaşlara yaşamı çekilmez hale getiriyor.Bununla da yetinmeyen dilenciler insanların evden çıkmadığı günlerde de özellikle kenar mahallelerde kapı kapı dolaşarak dilencilik yapıyor.
Evde kadın ve çocukları yalnız bulduklarında ise hırsızlık yapmaktan çekinmiyorlar. Ülkelerini terk eden Avrupa'ya gitmek isterken Türkiye'de kalan mülteciler Şanlıurfa ekonomisi için ciddi tehdit oluşturmaya devam ediyor. Geri dönme taraftarı olmayan mülteciler Şanlıurfa sokaklarında dilenerek kent sakinlerini rahatsız etmeyi sürdürüyor.
Şanlıurfalılar sokaklarda dilenen mültecilerin yakalanarak sınır dışı edilmesini istiyor. Vatandaşlar ağır yaptırımların olmaması halinde dilenciliğin artarak büyümesinden endişe ediyor. Daha önce İstanbul ve Ankara'da yakalanan dilenciler iddiaya göre, Şanlıurfa'ya gönderilmişti.
Adeta dilenci Kent haline getirilen Şanlıurfa'da vatandaşlar cadde ve kaldırımlarda dini duyguları istismar edilmeden rahat bir şekilde yürümek istiyor.
halkın arasına çıkamayan, dilenci kenti göremeyen yerel yöneticiler bari bu yazıyı okusun. önemli bir konuya değindiğiniz ve duyarlılığınız için teşekkürler...