Karaköprüspor, Faruk Çelik Stadı'nda kendi seyircisi önünde Büyükçekmece Tepecik Spor A.Ş ile karşılaştı. Ligin lideri ya da 12. sıradaki fark etmiyor, her şey neredeyse tıpa tıp benzer hale geldi. Hakeme itiraz kültürü, becerememe, kenar yönetimi ve taraftar dahil maçın ilk devresinde bir alttaki herhangi bir takım, üstelik her yazımda bahsettiğim Besim Hoca'ya rağmen Karaköprüspor Belediyespor bir varlık gösteremedi. İlk devre istatistiklerinde sıfır çekti.
Geçen hafta deplasmanda aldığı 3-2 mağlubiyetle ve ilk yenilgisini alan Karaköprü Belediyespor, bu maçı nasıl olsa kazanırım havasındaydı sanki. Maçın başlamasıyla takımda bir telaş vardı. Hemen gol atıp maçı kazanayım gibiydi futbolcular. Orta sahada top yapamayan, basit top kayıpları yapan Karaköprü Belediyespor, ilk yarıda o telaşla başlayan maçta dakikalar ilerledikçe iki üç pozisyonda buldu ama bir türlü golü atamadı.
Orta hakem de ilk yarıda çok kötü bir yönetim gösterdi. Hemen hemen Karaköprü'nün her atağını kesen adam rolündeydi. Karaköprü'nün attığı gol de ofsayt nedeniyle iptal edilince Karaköprü Belediyesporlu futbolculara sarı kartına başvuran hakem Hakan Aktaş, 46. dakikada Tepecikspor'dan Ramazan Övünç'e kırmızı kartı gösterince rakip on kişi kaldı. Rakip 10 kişi kalınca Karaköprü ataklarını sıklaştırdı ve baskı sonucunda kazanılan penaltıyı gole çeviren kaptan Muhammed Raşit Şahingöz'ün golü 50. dakikada geldi.
İkinci yarıya başlayan sakin pas yapan bir takım vardı. Ama golden sonra Karaköprüspor geriye yaslandı. Orta sahada top yapamadık. İkinci yarıya takım iyi başladı, golü de buldu ve rakip 10 kişi oynarken hoca takımı neden geri çektiğini anlamış değilim. Çünkü 1-0'lık skor hep kötü sonuçtur, diyebiliriz. Müdahalelerde geç kalan Besim Hoca, Nuri Terliksiz'i oyuna çok geç aldı. Nitekim rakip, 90+1'de Emre Fırtına'nın hatasıyla kendi kalesine golü gördü ve durum 1-1 oldu.
Rahat kazanacağımız maçı iki puan kaybettik. Erbaspor da berabere kalmışken arayı tekrar 13 puana çıkaracağımız maçı 1-1 ile bitirdik. Benim gözümde Besim Hoca, bu maçta sınıfta kaldı, diyebilirim.