Acımız gerçekten büyük, isot festivali başladı, Şanlıurfa elinde bulunan son acısını da İnşallah kaybetmez. En son çiğ köfteyi elinden kaçıran Şanlıurfa İnşallah bu festivalin patentini alır. Çünkü Gaziantep'te son okuduğum haberlerde isot ve acıdan sık sık bahsedilmekte.
Şanlıurfa büyükşehir belediyesi birkaç gün sürecek olan acımız büyük festivali düzenliyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen festivalde çeşitli etkinliklerle isotu tanıtacak. Fakat bu festival ve isot bu kez de Gaziantep ilinin tehdidi altında.
Önce fıstık gitti, ardından tatlılar uçmaya başladı, sonra sembol yemeğimiz çiğköfte gitti hatta Belkıs mozaiği bile gitti ve şimdi sıra isotta. Hani ünlü bir replik vardır neşeli günler filmi olsa gerek tam olarak hatırlayamadığım film adı. Neyse o filmde bir rahmetli Münir Özkul'un bir repliği 'Dokunmayın Çocuklarıma' diye.
Şimdi benim elimde olsa çıkıp bende 'Dokunmayın İsotuma' diyesim var inanın. Bu il bizim bu ilin kültürel varlıkları dünyaca ünlü. Şanlıurfa'nın sadece yemek konusunda değeri yok. Şanlıurfa'nın her şeyi kültürel varlık. Artık sahip çıkma zamanı. Ne olur yetkili kurumlar. Başta Valilik, ardından Büyükşehir, sonra ŞUTSO, ŞUTB, ESOB ve tüm Şanlıurfalılar.
Hani bir espri var ya kurtuluş savaşına uyarlanan, isot namus, isot sevda isot aşk demek. Artık isota ve isot ile ilgili her şeye sahip çıkma zamanı. Gerek patent, gerekse isim hakkı. Aklınıza ne geliyorsa her şekilde sahip çıkma zamanı. Tekrarlıyorum. 'Dokunmayın İsotuma'…