Harran Üniversitesi ile bir devlet bankası arasında imzalanan protokol ile başlatılan eğitimler çerçevesinde ülkemizin en önemli konuları arasında başta olan ziraat ve gıdaya yönelik yetiştirilecek olan geçler, bu konuda ülkemizin en önemli sorununu bana göre kısmen çözmüş olacak.
Aslında sıradan gibi görünse de bu konu çok önem arz eden bir konu. Çünkü dünya üzerinde ilk tarımın yapıldığına inanılan Harran ovasında bu eğitimlerin çok daha önceden verilmiş olması ve tarımın şu ana kadar yapılmış olması gerekliydi.
Hani derler ya zararın neresinden dönersen kardır diye, bu konuda atılan adımları da aynen böyle görüyorum. İlimiz ve dolayısıyla ovamız tek başına Avrupa ya yetebilecek üretime sahip bir toprak yapısında ve biz bu üretimi yıllardır karasabanlar ve kulaktan dolma bilgiler ile yapıyoruz.
Organik tarım, alternatif ürün, tohum üretimi, ihtiyaç duyulan alanlarda meyve ve sebze üretimi gibi daha birçok tarım ürünleri konusunda yapılması gerekenleri eğitimli gençler aracılığıyla yıllar öncesinden yapmamız gerekliydi.
Fakat bu eğitimlerin ve yanı sıra bu eğitimler sonrasında toplanacak meyvelerinde bu konudaki eksiği bir an önce kapatacağına inanıyorum. Artık gençleşen çiftçilerimiz daha eğitimli ve daha bilinçli bir şekilde üretim yapacak ve bizim baba hatta ata mesleğimiz olan çiftçiliği çok daha ileri seviyelere taşıyacaktır.
Çiftçilik bir dönem gençlerin tercihleri arasında en son sırada bulunmaktaydı. Hatta çiftçiler çocuklarının eğitimlerini farklı yönlere çekerek ya bir avukat, ya bir doktor ya da farklı branşlarda bürokratlar olarak yetiştirmeye ve onları hayata hazırlamaya çalışıyorlardı.
Fakat en önemli olan konuyu hep unuttular o da en değerli meslek olan ve hatta insanlığa hizmet açısından son derece büyük öneme sahip olan çiftçilik mesleğini neredeyse yok olma durumuna getirmeye başladılar.
Oysaki bir çiftçi kendi çocuklarını da tarım konusunda eğitimine önem verecek olsa elinde bulunan mesleğini daha ileri seviyelere çıkartma şansına en çok sahip olan kişidir ve bu konuda maalesef çiftçilerimiz buna böyle bakmadılar.
Gerçi ziraat fakülteleri eğitimler konusunda eski sistem ile eğitimlerini sürdürdü ve ziraat mühendisleri mezun olduktan sonra zirai ilaç bayiliğinden öte bir şey yapamadılar.
Çok şükür hem eğitim kurumlarında hem de öğrenciler konusunda ileri ziraat teknolojileri eğitimleri görecek birçok mühendis ve bu konuda eğitim verecek kurumlar ise ülke tarımını daha iyi seviyelere taşıyacaktır.
Bu konuda yapılan bu eğitimlerin ve özelliklede gençlere yönelik verilecek olan bu ileri ziraat teknoloji konusunda yapılacak olan eğitim programlarının ülkemiz tarımını hak ettiği yere getirecektir. Buna olan inancım tamdır…