Arap baharında bir çok Arap ülkesinde çıkan iç savaşlarda milyonlarca insan ölürken bir O kadar da zorunlu göçe maruz kaldılar.
Her defasında Osmanlı torunu olduklarını ifade eden komşu ülke Suriye 2011 yılında iç savaşı yaşayan son ülke oldu. Katil Beşer Esed halkına bombalar yağdırarak şehirleri yerle bir etti. Esed saldırdıkça mazlum Suriyeli halk sığınacak kapı gezdiler. Akraba bağları olan komşu illere ardından Türkiye'nin metropol şehirlerine akın eden Suriyeliler en fazla Urfa, Antep, Hatay, ve Kilis'e yerleştiler. Zaman zaman ön görülmeyen siyasi ve bürokrasi hatalar nedeniyle Suriyelilerin bu kadar uzun süreli kalacaklarına ihtimal veremediler. Kurulan çadır kentler, harcanan milyarlarca dolar ve yolsuzluklar hep Suriyeliler üzerinden yaşandı. Kamplardaki kantinleri siyasiler kapıştılar. Kamplar sayesine zengin olmayan kalmadı. Harcanan 50 milyar dolardan söz ediliyor ve bu parayı kimler kazandı araştırmak lazım.
Suriyeliler ile Türk halkı arasında zaman zaman büyük asayiş olayları yaşandı. Türkiye'de bile Beşer Esed hakkında konuşmaktan korkanlar doğal olarak polis ve askerden de korkar oldular. Asayiş konusunda pek fazla suça bulaşmayan Suriyeliler arasında en çok uyuşturucu ve fuhuş olaylarına karıştılar. Binlerce Suriyeli, Türklerle evlendi, yuva yıktılar. Urfa özelinde 6 yılda çok şeyler yaptılar. Her şeyden önce Urfa'nın sosyal ve kültüründe ciddi değişime yol açtılar. Barlar, pavyonlar, nargile cafeler açtılar. Esnaf oldular, vergi vermediler, gündüz yattılar gece sokakları işgal ettiler. Uygunsuz bir şekilde parkları işgal edince, ev sahibi Urfalıların yavaş yavaş tepkisini çektiler.
Eyyübiye ilçesi Osmanlı Mahallesi'ne çıkan ve Dağ kardeşlerin ölümüyle sonuçlanan kavga bardağı taşıdı. Her kesimden vatandaş tepkisini dile getirdi.
Bu tepkilerin dozajı artınca Devlet devreye girdi.
Şanlıurfa'da yaklaşık 600 bin Suriyeli kardeşimiz var. Ve bunların hiçbiri ülkelerini, köylerini, yuvalarını, işlerini keyfi terk edip gelmediler. Emperyalizmin adil olmayan alçak savaşından bir kısım yakınlarını ölü bırakıp geldiler. Her toplumun suça meyilli bir kesimi var. Ancak bu, tüm bu insanları suçlu ilan etmek İslami ve insani değildir. Suçlular her vakada olduğu gibi burada da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ancak fitneye mahal verilmemelidir. Devlet otoritesine güvenmek, güvenlik kuvvetlerimize yardımcı olmak bu süreçte birinci önceliğimiz olmalıdır. Ölen Dağ ailesinden kardeşlerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
Olaylar, Devlete bir ders niteliği taşısın. Suriyelilerin doğum oranına bakıldığında gelecek için endişeliyiz. Nüfus oranında ciddi değişimler Urfa'yı bekliyor. O nedenle başı boş ne kadar Suriyeli mülteci varsa kontrollü bir şekilde başka bölgelere, çadırkentler ise Suriye topraklarında kurulmalıdır.
Eyyübiye ilçesinde yaşanan olaylar sonrası halkı sağduyulu olmaya çalışan Vali Abdullah Erin, Emniyet Müdürü Veysel Tipioglu, jandarma komutanı Albay Eyüp Sabri Kirişçi, ve Belediye Başkanlarına teşekkür etmek lazım