Ülke olarak bir kez daha küçük kız çocuğuna yapılan çirkin olayı konuşuyoruz.
Türkiye'nin bana göre en büyük sorunu BEKA değil. Sosyal medyanın hayatımıza girmesinden sonra teknoloji ile eğitim sistemimiz düzelecek derken, Ahlak ve milli değerler konusunda sınıfta kaldık. İmam hatip okul sayısı artı. Kalite düştü. Uyuşturucu lise çağının altına düştü. Camilere gençlerin gelişi düştü.
Ülke de gençlik bitti. Ahlâkî değerler ayaklar altında. Aileler dağınık. Boşanma oranları her gün artıyor. Urfa gibi bir yerde 4. Aile mahkemesi kurulacakmış. Aileler çocuklarına sahip çıkamıyor, kontrol edemiyor. Okullarda öğretmenlerin yetkisi alındı. Flört artık moda oldu. Ve sonuç vahim...
İstanbul'daki rezalete gelince...
İnsanın aklı almıyor. Aynı şeyi bir daha bir daha soracağım. Anlaşılana kadar sormaya devam edeceğim. 5 yaşındaki bir beden bebeklikten çocukluğa yeni geçmiş, Allah aşkına bu nasıl bir kafa, bu nasıl bir zihniyet bu nasıl bir anlayış buna nasıl susulur? Buna nasıl yardım edilir? Nasıl kıyarsınız ona siz? Gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz? Sizin kızınıza biri yapsa… O kadarını anlatabiliyor. Başına neler gelmiş, her tür istismara uğramış” diyerek, elindeki kalemi gösterdi. Tepkisine “Hani şu kalemi kırarlar ya bugün bu kalemi emniyet müdürü de kıracak, belediye başkanı da kıracak, kaymakamı da kıracak, bakanı da kıracak, içişleri bakanı da kıracak. Kimse kusura bakmasın.
Kızların, küçücük yaşta ölen hayalleri için cenaze namazından önce, imamın yerine soruyorum.
Ey cemaati Müslüm!
Utanmadan hakkınızı helal ediyor musunuz?