Türkiye alevlerle mücadele ediyor. Antalya'nın Manavgat ilçesi, Adana, Osmaniye, Mersin, Kayseri, Kütahya ve Muğla'nın Marmaris, Milas ve Bodrum ilçelerinde orman yangınları çıktı.
Türkiye'nin 'ciğerleri' yanıyor... Binlerce dönüm ormanlık alan alevlere teslim oldu. Adana, Antalya, Kayseri, Kütahya, Mersin, Muğla, Osmaniye olmak üzere 7 ilde 20 noktada yangın çıktı.
Bazı şehirlerde yangılar devam ediyor.
Sosyal medyada başlayan karalama ve iftira dolu paylaşımlar yangın cehenneminin önüne geçti.
Toplum olarak Eleştiri hakkınız var ama şimdi onun zamanı değil. Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır. Gün kenetlenme günüdür. Bu cennet vatan hepimizin, yanıp kül olan her canlı bizim canımız ciğerimiz.
Bir haftadan bu yana Türkiye’deki sahil kentlerinde art arda baş gösteren yangınlar sadece ormanları değil, yüreğimizi de yaktı.
Orman yangınlarının turizm bölgelerinde olması ve aynı anda birçok yerde başlaması, akıllara öncelikli sabotajı gündeme getiriyor. Tabii, küresel ısınma ve ihmaller de yangınların sebeplerinden olabilir.
Ağırlıklı ihtimal olarak akla gelen terör bağlantısı veya dış güçlerin bu felaketlerde parmağının olup olmadığını, güvenlik güçleri er geç ortaya koyacaktır.
Orman işçileri, itfaiye görevlileri, polis ve jandarma inanılmaz bir şekilde olağanüstü gayret gösterdiler. Çoğu kez hayatlarını tehlikeye attılar. Köylülerin ve halkın da görevlilere yardım etmek için canla başla mücadeleye katıldıklarını ekranlarda gördük.
Türkiye yangın yerine dönmüş. Allah yardımcımız olsun. Zor ve can yakıcı bir süreç içindeyiz. Burada özellikle siyasilere düşen görev, çekişmeleri bir tarafa bırakıp iktidarı, muhalefetiyle kenetlenmek ve yaratılacak sinerji ile bu afeti en az zararla atlatmaktır. Hükûmet yetkilileri tüm imkânları seferber etmeli. Şeffaf davranıp, muhalefete ve kamuoyuna sağlıklı doğru bilgi akışı sağlamalıdır.
Ciğerlerimiz yanarken ve halen yangınlar devam ederken politika yapmak devleti zayıf düşürmek güzel değil.
Yangın bitsin, yaralar sarılsın. Hesap sorulacaksa o zaman sorulur.
Ülkemiz Orman Yangınları ile adeta yangın yerine çevrildi. Bu nedenle üzüldük, ağladık, duyarlılaştık, tepkisel olduk. Başka bir anlatımla psikolojik olarak iyice inceldik.
Bizi yöneten görev başında bir hükümet var. Her yönetimin hataları olur, olabiliyor. Toplumdan, bunlara karşı sessiz ol, denemez. Eleştirmek, uyarmak gerekiyor. Bu haktır ve bu hakkı kullanırken yıpratıcı bir yaklaşım yerine daha yapıcı, ülkemizi ileriye taşıyacak eleştiri ve uyarılarda bulunmamız gerekir. Hükümetin de toplumdan gelen bu eleştiri ve uyarılara kulak vermesi ve halkı memnun edecek uygulamalarda bulunması en doğrusu.
Yangınla mücadele devam ederken Devletin, polisin, askerin, itfaiye erinine, mücadele de yer alan herkese destek olmak zorundayız. Yangınlarında yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
İnşallah en kısa sürede yaşanan acıları anlatırız.
Yaraları sarmak için Devletimize güvenmeliyiz.