İzmir depreminin ardından gözler yeniden konut projeleri ve sektörüne çevrildi.
Önceki gün dünya şehircilik günü kutlandı.
Dünyanın en eski şehri olan Şanlıurfa'da dünya şehircilik günü kutlamaları hiç yapılmadı. Yerel yönetimler yapmadı. STK temsilcileri de yapmadı. Hatta sosyal medyada mesaj atan bile olmadı.
Atalarımız geçmişte inşa ettikleri şehirleri, beldeleri, köyleri yaparken insan odaklı bir şekilde yaşam alanlarını oluşturmuşlar.
Medeniyetlerin doğduğu ve yükseldiği eski Şanlıurfa'da ki kentleşme de adalet, merhamet, hikmet, bilgelik değerleri insanlıkla buluşmuş. Birden fazla kültür ortak hafızasını taşıyan kadim Urfa ile gurur duyuyoruz.
Atalarımız geleceği inşa ettiklerinde her birimiz için yaşam alanı olmaktan öte bir anlam taşımaktadır. Taşa tarihini, inancını ve kültürünü nakşeden ecdadımız sadece şehirler inşa etmekle kalmamış, bizi biz yapan değerleri geleceğe emanet etmiştir.
Gelelim bugüne…
Şanlıurfa'da son 30 yılda Belediye Başkanlığını yapmış olan tüm isimler yaşadıkları Kente ihanet etmişler.
Gece kondu dışında beton yığını bir kent bize bıraktılar. Karaköprü beton yığını. Eski Urfa'nın çevresi gece kondu. Tarım arazileri beton yığını. Gece kondu da her gün katlar yükseliyor. Maşuk bölgesinde yatay mimarı ve düşük kat verilmesi gerekirken yüksek yüksek katlar ozon tabakasını delecek.
Urfa'nın kuzeyden aldığı rüzgar akımı maşuktan kesiliyor. Beyazgül ve Baydilli Başkanlardan rica ediyorum. Maşuk bölgesine yüksek katı engelleyin.
Urfa zamanlar Adana ve Mersin gibi nemli bir şehir olur. Yeni uydu kentler yaparken Urfa'nın kültürü ve yaşam biçimi göz önüne alınsın. Tek katlı imar çalışmaları teşvik edilsin.
Urfa da ki STK ve iş adamları villa kent yatırımlarını düşünsünler. Depremler sonrası villa kentler rağbet görüyor. Yaşanılabilir bir kent için yetki ve imza Başkanlar da. Yarın Bu şehir çekilmez duruma gelirse geçmişte görev alan diğer Başkanlar gibi Sizlere hedefte olursunuz. Şehirleri imar etmek öncelikli göreviniz olsun.
Yeni bir Urfa umuduyla ...