Kültürel hayatımızda çok önemli bir yer teşkil eden Ramazan ayında, dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tutmaktayız.
Bununla beraber değişen beslenme alışkanlıkları, günlerin sıcak olması, 16-17 saatlik oruç süreleri bazı sorunların yaşanmasına neden olabilmekte. Özelikle kan şekerinin düşmesi, beslenme düzeninin değişmesiyle metabolizma hızındaki azalmaya bağlı kilo artışı en sık görülen problemlerin başında gelmektedir. Ramazan ayında karşılaşılan sorunların asıl sebebini ortalama üç ya da dört öğün olan beslenme alışkanlıklarının günde iki ya da hiç sahura kalkmadan bir öğüne düşmesi ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması oluşturmaktadır.
Zaman içerisinde süre gelen Ramazan kültürümüzün en bilinen özelliği hep iftar sofralarındaki bolluk ve berekettir. Uzayan açlık süreleri nedeniyle iftar sofrasında çok düşük olan kan şekeri sebebiyle, kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük yanlışlardan diğeriyse çok kısa sürede, hızlı bir şekilde çok fazla besin tüketmektir. Beyin doyma emrini ilk lokma ağıza girdiği anda vermesine rağmen bu etki insanlarda yaklaşık 15-20 dakika sonra görülmektedir. İftar anında çok hızlı yemek yenmesi bu süre zarfında yüksek enerjili besinlerin çok fazla alınmasına ve ilerleyen zamanlarda sağlıksız kilo kazanımına dönüşmesinin en büyük sebebidir.
Yeterli ve dengeli beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü beslenme tarzı yaklaşık 12 saat olan ortalama açlığı, 18 saate çıkarmaktadır. Bütün bunlarla birlikte havalarında sıcak olmasıyla kan şekerimiz düşmekte ve vücudumuzda vitamin mineral kayıpları olmaktadır. Bunlara bağlı olarak gün içerisinde verimimiz düşmektedir. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve kurubaklagil yemeklerinden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.
Ramazanda Beslenme Önerileri;
1. Mutlaka sahura kalkarak oruç tutulmalıdır.
2. Sahuru geniş bir kahvaltı gibi yaparak mutlaka yumurta tüketilmeli.
3. İftar ve sahur saatlerinde 2-2,5 litre (10-14 bardak ) su içilmelidir.
4. Elektrolit dengesinin sağlanması için bir şişe maden suyu tüketilmelidir.
5. İftar ve sahur arasında minimum 3 öğün planlanmalı.
6. İftarda kan şekerini dengeli yükselten besinler tercih edilmeli.
7. Çay ve kahve ile meyve suyu ve gazlı içecek tüketimi azaltılmalıdır.
8. Özellikle ramazanda ekmek tüketimine dikkat edilmeli.
9. Kızartma, kavurma yerine daha sağlıklı pişirme yöntemleri(ızgara, fırınlama, buğulama vb.) tercih edilmeli.
10.Tatlı tercihlerini yaparken şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli.
11.Kabızlığı önlemek için posadan zengin besinler tercih edilmeli.
12.İftar sonrası yürüyüş ile sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olunmalıdır.
Çok başarılı bir yazı olmuş Onur Bey. Tebrik ediyorum sizi