Geri kalmışlığın resmi olarak Şanlıurfa hep karşımıza çıkıyor.
Bir ilin geri kalmış olduğu, ne yapsan ne etsen bir yol alınamayacağını anlamak için yüksek kaldırımlara, yollardaki tümseklere, kaldırımlara çakılmış dubalara, her yıl yeniden asfalt dökülen yollar gibi durumlara bakılması gerekiyor.
Daha da bilimsel olarak açıklamak gerekirse o ilin gayrisafi milli hasıladaki oranı, sürekli göç vermesi, okuma yazma oranının düşüklüğü, bebek ölümlerinin fazlalığı, altyapı eksikliği gibi maddeler açıklayıcı olabiliyor. Normal söylenen ile bilimsel olarak sıraladığım maddelerle birlikte bu karşılığına Şanlıurfa yazılabilir.
Bunlara çeşitli maddelerde ben ekleyeyim isterseniz. Genel seçimlerde nüfus bakımından en fazla milletvekili aday adayı çıkaran il olmak gelişmişliği değil geri kalmışlığı gösterir. Ölümlü kavgalardan sonra daha ortam soğumadan acılar azalmadan aileleri barıştırmak için yarışanların çok olduğu bir ildir Şanlıurfa.
Normalde kavga çıkmadan ölümler olmadan önce bir araya gelinmesi gerekir ama bu durum bile geri kalmışlığı gösteriyor. Belediyelerde ve kamu kurumlarına liyakati olmayan kişilerin olması geri kalmışlığın nedeni olarak görünüyor. Bu rağmen bu durumu terse çevirmek için bir çaba harcanmazken liyakatsiz ve yetersiz kişilerin başta kalması için elimizden geleni de yapıyoruz. Bunu yapan başka bir il yoktur bana göre. Yapan var ise o da bizim gibi geri kalmıştır.
Örneklerle Geri Kalmışlık
Belediyelere ait otobüslerin modelleri eskiyse (gerçi büyükşehir belediyesine ait yeni otobüsler yollarda görmek mümkün) yollar toz ve topraktan geçilmiyorsa çukurlar var ise (bu durumla ilgili olarak Viranşehir ilçemiz ilk sırayı kimseye kaptırmıyor. Belediyede bu durumla ilgili gelen şikâyetlere göre hiçbir şey yapmıyormuş) zamanında nar denince akla gelen ilçede yapılaşmadan dolayı narın esamisi okunmuyorsa, kaçak yapının bol olduğu, alt ve üst yapının ötelendiği bir ilçe olmasına rağmen 46 milyona millet bahçesi yapılıyorsa ve her 3 ayda bir açıkladığı borç durumunda sürekli artış oluyorsa (Burada belirtilen ilçe tabi ki Eyyübiye) o ilin geri kalmışlığın nedenleri olarak sayabiliriz. İsterseniz maddeleri artırayım. Gerek yok bana göre girişte belirttiğim gibi, “Geri kalmışlığın resmi olarak Şanlıurfa hep karşımıza çıkıyor”
Aslında Şanlıurfa'da veya ilçelerde suç veya suçlu aramıyoruz. Gerçi arasak da kimseyi bulamayız. Üstüne biz suçlu oluruz. Suçu ve suçluyu aradığımız için. Sadece görünen köye kılavuz gerekmez diyerek geri kalmışlığın resmine değiniyoruz. Liyakatın haricinde herhangi bir birlikteliğin olmadığı da ortadadır.
Şanlıurfa'yı temsil eden iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri, Valilik, Belediye ile sivil toplum kuruluşları ve derneklerin bir araya geldiği hiç görmedik. Nedenlerden birini de bunu yazabiliriz.
Yıllardır bu birlik ruhunu ve birlikteliği yakalayamadığımız için bu haldeyiz zaten. Komşu olan illerimizde projeler, yatırımlar, kültürel gelişmeler ve türlü türlü gelişmeler konuşulurken biz, ölümle sonuçlanan kavgaları, aşiretlerin durumlarını hangi aşiret nereye daha çok adam yerleştirmiş, hangi ihaleler kime peşkeş çekilmiş, adalet, hak, hukuk naraları atanlar nerelere torpille girmiş kişileri ve de son olarak barış yemeklerini konuşuyoruz.
Sorarım size başka bir ilde bu kadar barış yemeği yapılmış mıdır? Gün aşırı kavga akabinde barış yemeği. Ondan sonra neden geri kaldık, çevre illerde olan şeyler neden bizde yok. Yukarı da saydığım maddelerden dolayı olabilir mi acaba? Cevabını hepimiz biliyoruz aslında.
Hepimiz geri kalmışlığımız karşısında, durumdan vazife çıkarmakla yükümlüyüz.
Kendinize İyi Bakın.
saadetler dileriz