11 ayın sultanı ramazanı nasıl bilirsiniz? İbadet, yardımlaşma gibi maneviyatı ön plana çıkaran bereket ayı olarak biliriz. Pekiyi şimdi bu bereket kalmış mı? Sanmam! Çünkü kendi elimizle ne yardımlaşma, ne bereket ne de maneviyat bıraktık.
Artık toplum olarak öyle bir fırsatçılığa alışmışız ki, maneviyatı unutmuş maddiyatı daha ön plana çıkarmışız. 11 ayın sultanını karşıladığımızda da yine gelen fırsatı nasıl değerlendiririz derdine düştük.
Dün vatandaşlar ramazan alışverişi için Pazar ve marketlerin yolunu tuttu her yıl olduğu gibi. Ama her geçen yıl sofralarımızın bereketini daha fazla kaybediyoruz. Çünkü önceki güne göre neredeyse yüzde 25 oranında daha fazla fiyat artışı oldu.
Esnaf ramazandan bir gün önce et fiyatına 35 TL zam yaparken, bir günde ete nasıl ve ne zaman zam geldi diye düşündük. Ama gündemde zam haberlerini göremedik. Ve bir kez daha anladık ki serbest piyasada birilerini boş bıraktığımızda vicdan diye kavramını çöpe atıyor.
Deprem olunca kira ücretlerini fahiş fiyatlara çıkaran, sular kesilince su fiyatlarını artıranlar bugünden başladılar akşama kadar Kuran-i Kerim dinlemeye. Bilerek kirlettiğimiz kalbimizi bu ayda temizleme inancına kendimizi nasıl inandırdığımızın cevabını halen bulamadım.
Öyle bir inanmışız ki kalbimizden geçeni sanki bizden başka kimse görmüyor, bilmiyor. Ticareti bile o kadar harama bulaştırmışız ki kazandığımız kazançlar bir türlü gözümüzü doyurmuyor. Her türlü fesatçılığı yaparak ramazanın başlangıcından bitişine kadar cüz okuyup camiye gidiyoruz. Sanki kalbimizden geçeni bizden başka kimsenin bilmediğini düşünüyoruz.
Tek unuttuğumuz bir şey var: Yukarıda Allah var!