6 şubat sabahı Türkiye’yi yerinden oynatan deprem yaşattığı can ve mal kaybının yanı sıra bir cenahın oyunun kaybetmesine de yol açtığını düşünüyorum.
Muhalefettin deprem bölgelerinde devlet aleyhine konuşması vatandaşı negatif şekilde etkilemeye çalışması bir nebze olsa da başarıya ulaştığını düşünüyorum.
Yaşanan afetten sonra hükümetin yaptığı hazırlıklar her ne kadar hızlı olsa da bazı kesimler geç yapıldığı kanaatinde özellikle yarası taze olan depremzedeler iktidara adeta kan kustu.
Oluşan tablo şunu gösteriyor eğer Cumhur İttifakı sağlam bir ittifak yapmasa Millet İttifakın seçimi kazanması an meselesi çünkü depremden sonra verilecek bir çok karar duygusal şekilde verilir. Ondan dolayı seçimin 14 mayısta yapılması iktidar için hiç de iyi olmadı. O kadar emek o kadar çabanın bir afet ile yıkılmaya ve sabote edilmesi onlar için üzücü bir durum. Yaşanılan bu süreçte muhalefet eğer yanlış kararlar vermese hata ve hatta hiç konuşmasa bana göre muhalefet kazanır seçimi.
Onun için iktidarın bir an önce bu ölü toprakları üzerinde atması ve vatandaşlara seslenmesi gerekiyor. Yoksa seçimdin kaybı demek ülkenin bu enkazdan daha büyük bir enkaz ile karşı karşıya kalması demek. 6 tane liderin ülkeyi ne şekilde hangi amaçlar ile yöneteceği kesin olarak kestirmek mümkün değil. Onun için gereken ne ise hemen yapılmalı ve iktidar bu cendereden sağ salim çıkmalı buraya kadar güzel şekilde ilerleyen Türkiye’nin ne oldukları kimin kucağına oturdukları belli olmayanların eline geçmesi demek. Yine 1980’de yaşanılanların tekrar yaşanması demek. Güçler ayrılığı her ne kadar fayda sağlasa da bir o kadar da maliyet gerektirir. Ondan dolayı yaşanılan depremden sonra hemen bazı önlemlerin ve bazı çalışmaların hız kesmeden devam etmesi lazım. Cumhur İttifakının vekillerin artık uyumaması ve her kapıyı çalmaları gerekiyor. Yoksa ülke elden gider ve ülkeyi çapulcuları teslim etmek zorunda kalırız.