Şanlıurfa’da son yılların en kurak ve en sıcak yaz mevsiminin yaşanması nedeniyle uzmanlara göre ilimiz kuraklık ve çölleşme tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle hem ekili alanlarda hem dikili alanlarda rekolte de ciddi kayıplar yaşandı.
Kuraklığın iyice hissedildiği bu dönemlerde tarımda artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçi tarımı bırakır hale geldi. Ülke genelinde çiftçilik yapan sayısı her geçen gün düştüğü biliniyor. Mazot, gübre, ilaç ve tohum fiyatlarında yaşanan büyük zamlar nedeniyle girdiler maliyetleri karşılamayınca çiftçi tarlasını boş bırakmaya başladı. Her ne kadar hükümet bu konuda bazı destekler verse de çiftçinin maliyetini karşılayacak nitelikte görünmüyor.
Atatürk Barajı civarında bulunan köylerin hala sulamadan faydalanamaması ve enerji maliyetinin yüksek olması nedeniyle sık sık elektrik kesintilerinin yaşandığı Şanlıurfa’da halk kurumların önünde protestolar yaparak hakkını aramaya gitse de kalıcı bir çözümün olmadığını görüyoruz.
Türkiye’nin geniş ve zengin topraklarına sahip Şanlıurfa, bu yıl yüzde 60 civarında yağışlar azaldı. Uzmanlara göre her yıl Türkiye’de yaklaşık 15 milyon hektar arazi çölleşme ve kuraklık nedeniyle kaybedilirken, tarımın başkenti olan Şanlıurfa da bundan nasibini alıyor.
Avrupa ülkeleri arasında su bakımından fakir olan ülkemizde bazı bölgeler hariç toprakların yüzde 60’ında yıllık su açığı yaşanacağı belirtiliyor. Türkiye’nin mevcut politikalarını sürdürmesi durumunda 10 yıl sonra ülkede bir su krizinin kaçınılmaz olacağı görüşü uzmanlar tarafından öngörülüyor.
Tarımın başkentiyiz diyoruz ama girdi maliyetleri ve bitmeyen projeler nedeniyle bölgemizde kuraklık büyük ölçüde hissediliyor. Yetkililer, inşallah en kısa sürede sulama projelerini bitirir ve halkı susuzluktan kurtarır.
Sağlıcakla kalın.