Afetzedenin merkezi haline gelen Şanlıurfa’da, deyim yerindeyse sular gerçekten de durulmuyor.
Yağmur adeta kış boyu sessizliğini korurken, kışın bitimine yakın dilimde, adeta şaha kalktı, birer haftalık aralarla, Şanlıurfa’yı sel aldı gitti diyebiliriz.
Tabi ilk sel felaketi gibi olmadı gerek yağışa bağlı olarak gerekse alınan tedbirler, bunu sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
Peki memleket olarak, bu tür afetlere hazırlıklı mıyız?
Sanırım değiliz, çünkü hem orman yangınlarında hem depremde hem de sel felaketinde, büyük sıkıntı yaşadık.
Umarım en kısa sürede afet bakanlığı kurulur ve bu tür felaketlerde, daha planlı ve daha profesyonel bir şekilde hareket edilir diyorum.
İnanın son 5 yılda, Türk milletinin, Türkiye’nin gördüğü felaketler ve bu sıkıntıların tarifi yok, ve ağır sınavlar olarak tanımlamak durumundayız.
Peki bundan sonraki süreç nasıl olacak, bir vatansever olarak, sizlere soruyorum, yüce devletimizin, yanında durup, bu felaketleri beraber bertaraf etmek durumundayız, onun dışında hiçbir çözüm ve davranış, durumu düzeltmez, dahası daha da geriye götürebilir.
Peki depremden fırsatçılara ne demeli, onların ortaya koyduğu davranışa bir anlam verebiliyor musunuz?
Ben size şunu söylemek durumundayım, afetlerde, fırsatçılığa başvuru yapan her kim olursa olsun, benim gözümde hırsızdır, başkada izahı yoktur bu durumun.
Neyse yazımı toparlayacak olursam, umarım böyle felaketler bir daha yaşanmaz, umarım yüce devletimiz hep ayakta kalır, bu sıkıntılarında zaten üstesinden geliyor, gelmeye de devam edecektir…