Her zaman umutla bakardık yarınlara! Taa ki şu anda yaşadığımız dönemi görene kadar. Daha önceleri yarın bugünden iyi olacak düşüncesiyle mutlu ve teselli olurduk. Ancak şimdi tam tersi bugünün bitmesinden korkar olduk.
Yakındığım durumu siz de az çok tahmin ediyorsunuz. Her gün gelen zamlar ve her geçen gün yaşam standardının dibe inmesi. Sokakta memnun kimseyi göremezsiniz. Görülmesi de şaşılacak bir durum zaten.
Bir pazara gidiyorsun bir elini doldurmadan 300 lira ödüyorsun. Bir markete giriyorsun iki parça eşyaya 500 lira ödüyorsun. 500 lira geçen yılın 200 lirası, bir önceki yılın ise 100 lirası. Gerisini siz düşünün! Haa bu arada vatandaşın kazancı aynı dengede olsa bir idare eder. Ama nafile!
Tabi bu durumu kabul etmek istemeyenler de var. Bu durumda saçma fikirleri devreye giriyor. Yok, efendim insanlar lüks içinde yaşıyormuş. Yani lüks bir hayat sürdüğümüz için bu duruma gelmişiz. Oldu canım hesabına gelince bizim ülkenin ekonomik başarısından Avrupa’da ilk sırada olduğunu savunmasını biliyorsun.
Sigara içmeyenler, sigara zammına sevinir. Haklı cevabı ise ‘sigara içmesinler’ peki ekmek gıda zammına neden kızıyorsun? Sen de ekmek yeme o zaman!
Bizim cebimize oranla bazen düşüncelerimiz de fakirleşiyor. Belki de bu düşünceler sayesinde bu durumu yaşıyoruz. Örneğin yağ zamlansın diye stok yapıyoruz. Dediğim gibi yarınlar umut değil kabus oluyor.