6 Şubat sabahında meydana gelen asrın afetinde 44 bine yakın canımızı aldı bizden. Depremin yaraları sarılmaya devam edilirken, deprem hakkında en ufak bilgisi dahi olmayanların televizyon kanallarında depremzedeler üzerinde goy goy yapıp duyar kasmaları cehaletin sembolü bana göre.
İnsanlar hayatı boyunca ortalama 80 yıl yaşa, ömrünün ilk 15 senesinde dünyada ne olup olmadığının farkına bile varmıyor. Fakat ömrünün ikinci evresi olan 20 yaşından sonraki dönem insan kendisine kafa olarak bir şeylerin katma dönemi. Toplum içerisinde nelerin yaşandığına dair bilgi ve fikir sahibi olmalı. Çünkü ömrün en verimli yılları olan bu dönemde insan üniversitede eğitim görür farklı insanlar ile aynı dünya üzerinde olan farklılıklar tartışılır.
Farklı fikirlere farklı insanlara buradan saygı duyulmaya başlar. Çünkü kişinin yaşadığı coğrafyada fazla farklılıklar yoktur. Tek tip insanların sayısı oldukça çoktur. Sırf tek tip insan düşüncesinden kurtulmak için bana göre insan yaşadığı coğrafyanın çok uzağında üniversiteyi okumalı. Yaşanan bu bilgi çağında insanların cahil kalması bana göre gülünç ama gel gör ki bazı cahiller hala cehaletlerinin bile farkına varmadan hayatlarını idame etmeye ve kulaktan duyma sözler ile hayatlarını şen şakrak yaşamaya çalışıyorlar.
Yaşanan deprem afetinin yaraları er ya da geç sarılır ama önümüzde daha büyük bir felaket var. Bazı diplomalı eşeklerin gün geçtikçe sayıları artması kadar büyük bir tehlike göremiyorum. Bilginin en kolay ulaşabildiği bir dönemde hala kulaktan duyma mahallede konuşan kadınların dedikodularıyla gündemi değerlendirenlerin yaşattığı travma ne yazık ki gün geçtikçe daha da büyüyor.
Peki diplomalı eşeklerin bu kadar artmasının sebebi eğitim sisteminin kötü olması mı? yoksa onların yeni bilgilere kapalı olan fukara beyinleri mi?
Eğitim sistemini yargıladığımızda herkesin cahil olması gerekiyor, çünkü okul sıralarında herkese farklı porsiyonlarda eğitim verilmiyor. Geriye ne kalıyor ruhları gibi, özgüvenleri gibi, acizlikleri gibi, fukara olan beyinleri kalıyor. Çünkü insanlar kendinden emin oldukları dönemlerde büyük bir özgüvene sahip olurlar. Özgüvenden kastım boş egolar değil. Toplumun dinamiklerini, kültürünü, tarihini bilenler kendilerinden emin bir şekilde az ve öz konuşurlar.
Velhasılıkelam depremin yaraları sarılır fakat cehaletin yaraları bir ömür sarılmaz. Çünkü cahillere göre cehalet mutluluktur.
Cehalet ne zaman milet ac kalır ozaman biter ne zaman tok olur yine başlar proje değil pilav ülkesiyiz